5.BÖLÜM
*Değişen mikemmel bir bölüm daha*
Çeviri:Nieklaus
Luhan gözlerini yavaşça açtı.Göz kapaklarına çarpan güneşin olduğu pencereye doğru döndü.
''Ughh neredeyim ben?'' Luhan düşündü. Saçlarına dokunacakken yatak başına bağlı olduğunu farketti.Aniden neler olduğunu hatırladı; o adam tarafından becerilmişti.Luhan kızardı ve gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Kalkmaya çalıştığında kalçasının acısı yüzünden bağırdı.Geri kendini yatağa bıraktı.
Kapının açıldığını duydu.Onun olduğunu biliyordu. Başarabildiği kadar kalktı.sadece alt tarafı giyinik olan adamı gördü.
''Sonunda uyandın. Saat 4'ü geçti.'' dedi adam. Luhan'a doğru yürüdü ve yanına oturdu.
Kris genç olana bakıyordu. ''Daha iyi hissediyor musun?''
''Hareket ettikçe canın daha fazla acıyabilir.'' Kris iç geçirdi,Luhan'ın bileklerini çözdü, Luhan bileklerini göğsünde birleştirdi. Kris Luhan'a dokunmaya çalıştı ama başaramadı.
''Lütfen.. Gitmeme izin ver..'' Luhan ağlıyordu, yanındaki adamın neler yapabildiğini düşündüğünde korktu.
Kris suçlu hissetti, hızlıca Luhan'ı göğsüne bastırdı. ''Korkam seni incitmeyeceğim.'' fısıldadı.Ama Luhan tamamen sakinleşememişti; onu ittirip kollarının arasından sıyrılmak istedi ama Kris'in sıkı kucaklaması karşısında bu imkansızdı.
Bir çok girişimden sonra, Luhan onun kollarının arasında ağladı.Kris'in kollarında sanki bir sandelyede sallanır gibi sallandı ve Kris onu yatıştırdı(yap yap tatıştır inanma yine yapacak.s) Luhan'a sıkıca sarılırken yataktaki kanları ve meniyi gördü. Aklına Luhan'nın 'değerli' sütü geldi. Bu düşünceyle sırıttı.
Luhan'ı göğsünden biraz uzaklaştırdı kızarmıştı, saçları gözlerini kapatıyordu.
Güzel.
Kahverengi.
Dişi geyik gibi.
Gözleri buluştuğunda Luhan yanaklarının kırmızılaştığını hissedebiliyordu, bu duygudan uzaklaşmak için bakışlarını kaçırdı. Kris nazikçe onu yatağa yatırdı ve dudakları buluştu,derin bir şekilde onu öptü. Kavradı, bir eli onun saçlarındaydı nefes almakta zorlandığını hissediyordu.
Lanet olsun! Bu çocuğa doyamıyorum! Kris kendine küfretti ve gözlerine bakarak nazikçe onun yanaklaırna dokundu, bu çocuğun çok narin olduğunu görebiliyordu.Bu onun içim tamamiyle mükemmeldi.
Bir süre bakıştılar. Ortamda sessizlik hakimken Kris bunu bozdu.
''İsmin ne?'' Kris parmaklarını onun dudaklarında gezdirirken sordu.
''L-Luhan.'' çocuk cevapladı. ''Xi Luhan.''
İsmi tatlıydı bir evcil hayvana koymaya değecek kadar. Kris bunun hakkında düşündü.İsmi duyduktan sonra aralarındaki boşluğu kapattı. ''Benimde Kris yada Yifan.'' nefes aldı. ''İstediğin şekilde seslenebilirsin.''
Onun ismini öğrenmişti- Luhan.Kris dudaklaını buluşturdu ardından elini onun omzuna omuzundan göğsüne göğsünden beline doğru indirdiğinde Luhan inledi.
''Çoktan azdın mı?'' Kris sorudğunda Luhan kızardı. Luhan'nın kalçasına dokunduğunda irkildi. ''Acıyor mu?'' Kris kaşlarını çattı. Luhan utanarak başını salladı.
''Bir bakayım.'' Kris onun bacaklarını açıcakken Luhan örtüyle kendini sakladı.
''Sadece bakacağım.'' Kris onun bacaklarını havaya kaldırdı, kalçasında meniyle karışmış kurumuş kanlar vardı.
