♔ 6.Bölüm

470 36 10
                                    

   Selamın Aleyküm mümin kardeşlerim. Ramazan'ınız hayrolsun :DD

Bölüm şarkısı olarak sesine ölüp bittiğim kadının şarkısı var.  Amy Winehouse - You Know I'm No Good Yeni bölüm biraz geç geldi, özür dilerim. Sebebini anlatmaya üşeniyorum.

Multimedia mıdır nedir onda Melisa var :D

   Onun beni izlediği düşüncesi, masumca bile olsa beni mutlu etmişti. Benim küçük mutlu anlarım vardır. Saçma bir şey olur ve mutlu olurum. Saçma ve küçük bir şey. Yine de beni etmeyi başarırdı o küçük anlar. Ve bu da o anlardan biriydi. Ve bu anı bozan ise, telefonumun sesi olmuştu. Amy Winehouse' a ilk defa sinir olmuştum. 

Meet you downstairs in the bar and heard 

Your rolled up sleeves and your skull t-shirt 

You say why did you do it-

  O sırada telefonu ekranda yazan isme bakmadan açtım.  "Alo?"

   "Aaaaaaaaaaa!" Telefondan gelen tiz sesi hemen tanımıştım. Melisa'nın sesiydi bu. Heyecanlandığında dans eder, çığlık atar ve hala sebebini bilmediğim bir şekilde oje sürmeye başlardı. 

   Yine de emin olmak için kulaklarımı sağır eden telefonu kulağımdan uzaklaştırıp ne yazdığına baktım. Doğru tahmin. Telefonun ekranında "Pofuduğum" yazıyordu. Telefonu tekrar kulağıma getirdiğimde çığlık atması bitmişti. 

   "Bil bakalım kim tatil için Türkiye'ye geliyor?" Türkiye'ye gelmesine tabii ki sevinmiştim. Fakat bu zaten olabilecek bir şeydi. Yazın geleceğini biliyordum. Melisa bazen çok tuhaf şeylere seviniyordu. Gerçi bende öyle ama konumuz bu değil. 

   "Bil bakalım kimin kulakları sağır oldu?" diye alay ettim. 

   "Nasıl ya? İnsan bir sevinir. Sanırsın annenin kardeşinin kızının teyzesinin torunuyum." düşünmeden hızlıca söylediklerine güldüm.

   "Aslında bakarsak dediğin çok saçma. Annemin kardeşi Aslı teyze oluyor ve Aslı teyzenin tek bir kızı var. O da kuzenim Çağla. Kuzenimin tek bir teyzesi var, o da annem. Benim çocuğum olmadığına göre annemin torunu da olmaz."

   "Ne? Ciddi misin? Şu an arkadaşlığımızı bitirmeyi planlıyorum. Nasıl aklında tuttun dediklerimi? Sarışınlar hani salaktı ya?"

   Güldüm. Gerçi biraz kalbim kırılmıştı. En nefret ettiğim şeylerin başında sarışınlara salak denmesi vardı. Bende sarışındım. Gerçi bana salak diyen olmamıştı. Ama bu inançtan nefret ederdim. Seçebilseydim sarışın olmazdım. Muhtemelen saçım kızıl falan olurdu. 

   Bana salak dememe nedenlerini biliyordum. Okul birincisiyim çünkü. Ki buda beni ayrı sinir ediyor. Kendime aptal diyemem, fakat zekide diyemem.

   İnsanların çalışkanlıkla zekilik arasındaki farkı anlayamamasından nefret ediyorum. Her çalışkan olan zeki mi yani? Her sayısalı iyi olan zeki mi? Okulda kötü olan biri zeki olamaz mı?

   "Orada mısın?" diyen Melisa'nın sesi ile kendime geldim. 

   "Evet evet buradayım. Ne zaman geleceksin peki?"

   "4 Temmuz'da oradayım. 'Melisaa!' " Annesi Melisa'yı çağırıyordu. 

   "Annem çağırıyor, 4 temmuzda görüşürüz." dedi gülerek. Görüşürüz dedikten sonra telefonu kapattım. 

Saçma Bir Aşk HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin