♔ 14.Bölüm

281 27 16
                                    

Okuyan, vote veren ama şu ana kadar hiç yorum yapmamış bir arkadaş var ona selam yolluyorum adsfasdf 

2.000 olmuş teşekkür ederim :D

Bölüm şarkısı: Lady Gaga - Judas

Kısaca iyi okumalar. 

"Ya of, nasıl yapamam ki ben."

"Bir sakin olur musun? Ben hazırlarım sen sadece oltayı tutacaksın." Yüzünde benimle eğlendiğinin kanıtı olan bir ifade vardı.

"Gülmesene ya." 

Bunu deyince gülümsemesi daha yayıldı.

"Durduramıyorum ki."

 En sonunda oltayı, nasıl yaptıysa hazırladığında benim ellerime verdi. Bir süre benimle birlikte tuttu. Sonra yavaş yavaş ellerini benim ellerimin ve oltanın üstünden çekti.

 Bir süre ona baktıktan sonra sordum "Peki balığın geldiğini nasıl anlayacağım?"

"Hissedersin."

"Ya hissedemezsem peki." 

Derin bir iç çekti.

"Biliyor musun, daha önce bu kadar ironik birini görmemiştim." dedikten sonra ellerini eskisi gibi benim elimin ve oltanın üstüne koydu.

"Şimdi sen hissetmezsen ben hissederim." gülümsedim.

"Ne demek istedin?" bir süre durduktan sonra tekrar ettim.

"Yani ironik derken?"

"Bunu açıklamak için fazla beceriksiz olabilirim, o yüzden keşke demeseydim." deyip gülümseyince bende güldüm.

"Dene."

"Ya mesela belirgin kemiklerin, sarı saçların, kahverengi gözlerin. Sanki daha az sorunlu psikopat havası veriyor. Ama içinde, pek öyle biri değilsin." dediğinde bana "Kızacak mı acaba lan." tarzında bakıyordu.

 Alınmadığımı anlatmak istercesine güldüm. Rahatlamış bir şekilde o da güldü. Ben böyle şeylere pek alınmazdım. Küçükken bile arkadaşlarım bana psikopat derdi. Ben buna sadece gülerdim. Ciddi olmadıklarını bilirdim çünkü. 

 En azından gerçek bir psikopat olmadığımı biliyordum. Gerçek psikopatlar genelde hastanede olurdu çünkü.

 Olta kıpırdamaya başladığında birbirimize baktık. Ve yıllar sonra bile hatırlayıp kafamı yastıklara vurmamı -taşlar olmazdı, çünkü taşlar acıtırdı- sağlayacak bir şey oldu. Burunlarımız çarpıştı.

 Rüzgar burnunu tutup gülerken ben gülmemek için savaş verip ayağıma bakıyordum.

"Acıdı mı?" 

"Hayır ama çekmezsek takılan balık kaçacak gibime geliyor."

Aslında acımıştı ama gerçekten çekmezsek kaçacak gibime geldiği için burnumu umursamadım. 

 Rüzgar bir şeyler yapmaya başladı. Ama bunu gerçekten tarif edemem. O an aklımdan geçenler şu ağırlıklıydı "Çok cahilim keşke ölsem."

 En sonunda bir şekilde balık çıktı. Balığın çıkmasıyla beraber yüzümü buruşturdum tabi. Nefret ediyorum gerçekten şu balıklardan. 

"Galiba kusacağım ben."

"Abartma." deyip balığı inadına bana yaklaştırdığında kaçtım. 

"Tamam tamam."

Tekrar Rüzgar'a yaklaştım. 

"Bak ciddiyim bir daha yapma bunu."

Saçma Bir Aşk HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin