1.7

5.2K 335 123
                                    


Kan torbasını beklerken onunla baş başa kalacağımız düşüncesi sırıtmama neden oluyordu. Mesajlarda benden istediği kadar kaçabilirdi ama baş başayken bu...

Mümkün değildi.

Bu seksiliğime kimse karşı koyamazdı, dolunaya kadar onu baştan çıkarmalıydım yoksa o götü bir daha nah sikerdim.

Birden önümde belirdiğinde bunu beklemediğim için korkuyla yerimden sıçradım. Lanet olası vampir hızı.

"Nerede kaldın ibne?" Dişlerini göstererek sinirli bakışlarıyla bana baktığımda şirince gülümseyip konuştum.

"İbne severim."

"Nasıl bir durumun içinde olduğumuzun farkında mısın? Nasıl oluyor da hala dalga geçebiliyorsun?" Çünkü öyle bir şey yoktu, ben uydurmuştum... Hep o beni kandıracak değildi ya.

"Nereye kaçıracaksın beni?" Elini ensesine atıp ensesindeki saçları karıştırdı. Gözlerimle bir yandan onu süzerken bir yandan da düşünüyordum.

Oldukça uzun boyluydu, hatta benden daha uzun olabilirdi. Esmer teni ve koyu gözleriyle klişe vampir tanımının dışına çıkıyordu.

Bir kan torbasına göre fazla ateşliydi. 

"Neden penisime baktığını sorabilir miyim?" Erkeksi sesiyle kendime geldiğimde gözlerimi oradan ayırmadan konuştum.

"Kaç santim?"

"Sen beni delirtecek misin? Oğlum savaş çıkacak senin düşündüğün şeylere bak."

"Sevişsek mi ya? Sevişince daha sağlıklı düşünüyorum." İki eliyle beni boğazlayıp havaya kaldırdığında ellerimi ellerinin üzerine koyup ondan kurtuldum.

Bugün normalde olduğumdan daha güçlüydüm çünkü ayın enerjisini çoktan bedenime yüklemiştim. Geriye sadece havanın kararması ve dolunayın ortaya çıkması kalmıştı.

Umarım bulutlu bir gece olmazdı...

"Seni kurula götürsem daha iyi olacak sanırım."

"Ne, kurul mu? Beni o kan emicilere teslim etmeyeceksin herhalde."

"Sürünün liderinin oğlunun kanını içecek kadar deli değiller, merak etme."

"Olmaz, senin eve gidelim."

"İzini sürerler."

"Aklıma bir şey geldi ama önce senin eve gitmemiz gerekiyor."

"Senin aklına güvenecek kadar geri zekalı değilim."

"Ama beni kaçırmanı söyleyen yine bendim." Başını geriye atıp sinirle inlediğinde gülmemek için kendimi zor tuttum.

İntikamım zevkli olacaktı.

"Gel buraya baş belası." Belimden tutup beni kendine çektiğinde neye uğradığımı şaşırmıştım. Yüzlerimiz birbirine çok yakındı.

Oley be, öpüşecektik.

"Kardeş, seninki rahat durmuyor, indirsene bi." Öpüşmeyecek miydik?

"Çükünü diyorum geri zekalı. Beni yavaşlatma diye seni önüme alarak koşacaktım." 

"Hasiktir ya, ben yine azdım."

"Onu anladım."

"Arkana alsan ya beni?" Dedim bir adım geri çekilirken."

"Götümü emanet edeceğim en son kişisin." Adam haklıydı.

"Siz burada ne yapıyorsunuz?" Babamın sesini duyduğumda bütün dünya başıma yıkılmıştı. Cidden mi baba? Şimdi mi? 

"Vallahi sevişmiyoruz, her şeyi yanlış anladın baba." Kan torbası bana anlamsız bakışlar attığında kurduğum cümlenin saçmalığını ancak fark edebilmiştim.

"Ne diyorsun sen?"

"Oğlun her zamanki gibi saçmalıyor. Ben aslında..." Olamaz, yalanım ortaya çıkarsa babam köpek dişlerimi sökerdi.

"Bana ders vermek için geldi. Ben şair olmak istiyorum baba." Siktir, ne?

"Şair mi?"

"Evet, sürümüzün destanını yazmak için." Babamın gözlerinde daha önce hiç rastlamadığım bir şey gördüm. 

Sanırım onu gururlandırmıştım, emin olamıyordum...

"Ben rahatsız etmeyeyim o zaman, siz dersinizi çalışın." Babam arkasını dönüp giderken bir süre uzaklaşmasını bekledik. Dolunaydan önce kulaklarımız da diğer duyularımız gibi güçleniyordu.

"Sen! Beni kandırdın mı? Hem de böyle bir konuda..." Stresten uyuz köpek gibi kaşınmaya başlamıştım.

"Hazır buraya kadar gelmişken öpüşseydik bari. Tüm emeklerim boşuna gitti amına koyayım." Başını iki yana sallarken geri geri adımlar atıyordu.

"Madem bu kadar çok istiyorsun, sana bir görev vereceğim. Eğer benimle birlikte olmak istiyorsan bir ay boyunca 31 çekmeyeceksin."

"Hasiktir, ne?!"

"Hadi eyvallah." Arkasını dönüp vampir hızıyla benden uzaklaştığında bir süre götünü izlemiştim.

O göte değerdi.

VAMPİRİN KUÇUSU(Texting//boyxboy)Onde histórias criam vida. Descubra agora