ep'4 - weeding

687 76 36
                                    

Onun ne kadar heyecanlı olduğunu görebiliyordum. Ellerini birbirine kenetlemiş şekilde kısık sesli şarkı eşliğinde gergince insanlara gülümsüyordu.

Hemen arkamd, aynanın karşısında duran Pepper Virginia Potts ise karasızca kendine bakıyordu. Onun güven vermeyen havası beni de rahatsız etsede Thor'dan aldığım şu antik içki beni umursamaz bir havaya sokmuştu.

Sonunda gelinin geleceğini belirten melodi tüm mekânı doldurduğunda, kendim süslediğim ve ayarladığım mekân sessizliğe bürünmüştü. Pepper koluma girdiğinde kırmızı halıya bir adım attım.

Onu sevdiğim adama ben götürecektim.

Gözlerim Tony'e odaklanmıştı. Adımlarım keskin ve sertti. Kalbimin hemen altına sürtünen yüzük kutusu nefes almamı daha da zorlaştırıyordu.

Tony'nin sevgi dolu bakışlarını görebiliyordum. Çoktan huzurlu gülümsemesi yüzüne yerleşmişti.

Pepper'ı onun eline teslim ettikten sonra yüzük kutusunu çıkarıp Natasha'nın eline bıraktım.

Kalbimin üzerinde ki acı inanılmazdı. Çıkışa doğru ilerlerken boynumdaki kravatı zar zor çıkardım ve kenara fırlattım.

Yutkunamıyordum. Parmaklarım nefes alabilmek için gömleğimin düğmelerini açmaya başlamıştı.

Lütfen nefes almama izin ver.

Sonunda sesli bir hıçkırık okyanusa doğru yankılandığında nefes aldığımı hissettim.

Okyanusa karışmak istiyordum.

Bir hıçkırık daha kopup öylece gitti.

Ben bir adaydım, o ise okyanus.

Onu hissedebiliyordum ama asla ona sahip olamıyordum.

Okyanusa ait olmak istiyordum.

Ceketim toprağı boylarken kayalıklara doğru adımladım. Bir arada olabilmek için şansımız vardı.

Ağlıyordum ve filmlerdeki gibi yağmur bana eşlik etmiyordu. Güneş tepede parıl parıldı ve bir tane bile bulut yoktu.

Onlar için en mükemmel günü seçmiştim.

Gözlerimi kapatıp rüzgarı yüzümde hissettim. Baştan aşağı siyah giyinmiştim. Siyah ceket, siyah kravat, siyah gömlek. Tamamen hazırdım.

O evlenmek istiyordu ama benimle değildi.

Kollarımı iki yana açıp denge kurmaya çalıştım.

Buradan düşseydim ölür müydüm?

Alkış seslerini duyduğumda çoktan öldüğümü biliyordum.

Arkamda ne bir not bırakacaktım, ne de bir hatıra.

Sadece bir çok kişi için arkadaş olacaktım.

Ağlamam daha sesli hâle dönüşmüştü. Korkuyordum ama yapacaktım.

Adımı duyduğumda derin bir nefes aldım.

Derdine daha fazla ortak olamayacağım için üzgündüm Natasha.

Asla senin kadar cesur olamazdım.

Tek ayağımı boşluğa uzattım.

Okyanusun sesinin beni çağırdığına emindim.

black ¤ stony ✅Kde žijí příběhy. Začni objevovat