Sabah uyandım.Telefona baktığımda derse başlamam için 15 dk vardı.Hemen toparlanıp lavaboya girdim.Elimi yüzümü yıkayıp,kıyafet dolabıcnın kapağını açtım.Kahvaltımı yapmadım çünkü geç kalacaktım.Teneffüste kantinden yiyecek alırdım.Evden aceleyle çıkarken hizmetiyle çarpıştık.Selamlaşarak ayrıldık.Okula girdim.Direkt olarak sınıfa girdim.Bugün kü dersimizin konusu "EŞ VE ZIT ANLAM"DI.EŞ ANLAM:Birbirinin aynısı olan ya da ayrımsanamayacak denli birbirine benzeyen iki şeyden birisi demektir.Arkadaşlar,bu tanımdan pek bir şey anlayamamış olabilirsiniz.Şöyle de anlatabilirim.Mesela bir kelimenin yerine o sözcük kullanabiliyorsa anlamında hiçbir bozukluk meydana gelmiyorsa eş anlamlı sözcük denir.Zıt anlam:Birbirinin zıttı olan kelimelere ise zıt anlamlı sözcük denir.Ben tam bu sözü söyledikten sonra zil çalmıştı.Onlara yarın pikniğe gideceğimizi söyleyip dersi bitirdim ve çıktım.Eve geldiğimde direkt mutfağa koştum.O kadar açıkmıştım ki dolabı bile yiyecektim.Tam kendime yemek hazırlarken telefon çaldı.Salondaki çamtamdan telefonu çıkardım.Arayan ablamdı.Bana geleceklerini söylediler.Mutfağa giderek yemek çeşidini zenginleştirmeye çalışıyordum.Ve başardım.Ardından zil çaldı.Gelen onlardı.Oturma odasına geçtiler.Bende masayı kurmaya başladım.Ablam da bana yardım etmeye gelmişti.Beraber hızlı bir şekilde ablalı kızlı masayı kurduk.Evdekileri de mutfağa geçmelerini söyledim.Kahvaltıyı çok güzep bir şekilde yaptık.Sonra bana yürü gidiyoruz dediler bugün sanki benim için önemli bir gündü.Bugün ayın kaçı olduğunu sordum 8 Haziran olduğunu söylediler ama okul 8 Haziran'da bitiyordu.Neyse bunlar bana bir şey yapacaklar da hayırlısı.Beni gülyurt pastesine götürdüler.Acaba onlardan birinin mi doğum günü müydü.Onlara bunu sorsam onları hayal kırıklığına uğratırdım.Çünkü onlar benim akrabamdı.Bilmemek beni onların yanında kırıcı laf söylemekten daha iyidir.İçeri girdiğimde balonların üstünde Zişan yazıyordu.Tekrar sordum bugün ayın kaçı 8 Haziran olduğunu tekrar söylediler.Ben de dedim ki neden balonların üstünde Zişan yazıyor diye onların cevabı şuydu senden başka Zişan isimli bir insan yok mu.Olabilirdi neyse masaya oturduğumuzda çilekli üzerinde birkaç mum olan bir pasta bıraktılar.Artık anlamaya çalışıyordum hatta ve hatta anlamıştım bugün benim doğum günüm ve bütün süprizler benim için onlar iyi ki benim ailem.Beni en mutlu ve benim için en değerli gün bugündü.Anladığımı onlara belli etmemek için onları sorularımla soru yağmuruna tuttum.Ardından güçlü bir sekilde İyi ki doğdun Zişan dediler.Tahminim doğruydu bugün benim doğum günümdü.Ardından herkes arkasından poşet çıkardılar galiba bunlar da bana aldıkları hediyelerdi.Herkes arkasından çıkardığı poşetleri önüme biriktirdi.Hepsini teker teker açtım.Herbirinin hediyesini açtığımda ani bir sevinçle onlara sarılıyordum.Tüm hediyeleri açtığımda hepsine tek tek teşekkür ettum.Beni sevdiklerini bir kez daga iyi anladım.Pastayı kestim ve eğlenmeye başladık.Sonra süprizin bu kadar olmadığını ve bütün enerjimizi harcamamamız gerekiğini söylediler.Bizi Kore'de ailelere göre yeşil bir alan vardı.Orada herkese mısır ikram ettiler.Çekirdek falan filan yedik,içtik ve mutlu bir şekilde arabaya bindik.Dayım herkesi evine bırakacağını söyledi.O bir şey söylediğinde itiraz edemezdik bu da şu demek oluyir ki evde ki en som
sözü o söyleyecek.Genellikle evlerde en son sözü dedeler,babalar söylediler.Ancak bizim aile de öyle biri olmadığı için dedeler ve babalar hakkın rahmetine kavuşmuştu.Aile de dede ve baba olmaması kötü bir duygu ama alnımıza ne yazılmışsa o kaderimizdir.Benu evime bıraktılar.Dayımgilde ben de kalmak istediklerini söylediler.Ben de kabul ettim.Onlara evde ki çekyatağa yatabileceklerini çekyatağın altında yatmak içinbana gelen misafirler için yatak,yorgan,battaniye falan olduğunu söyleyip odama girip günlük kıyafetlerimi çıkartıp pjamalarımı giydikten sonra yatak odamın kapısı çaldı.Gelen kuzeninde benle beraber yatmak istediğini söyledi.Onu içeriye alıp yatağıma beraber yattık.
