15. Bölüm: Yakın...

3.5K 146 22
                                    

Bu şarkıyı dinleyerek okuyun...

Oh land - wolf and I

Yaklaşık 2 aydır ne Hıçgıdık ne Dişsiz konuşuyor. Birbirlerine düşman gibiler. Dişsiz kimseyi yuvaya yaklaştırmıyor. Günışığı'nın da çıkmasına izin vermiyor.

Yavaş adımlarla yuvaya yaklaştım. Dişsiz beni fark eder etmez hırlamaya başladı. Ona yaklaştım.

"Merhaba oğlum. Ne sorun olduğuna bakmaya geldim. Neler oluyor sana? Neden Hıçgıdık'a bu kadar saldırgansın?"

Bir süre daha hırladı ve sakinleşti. Bana yaklaştı ve kafasını eğdi. Ona sarıldım.

"Çok şey kaçırdın oğlum... Sahibini çok üzdün."

İnilteye benzer bir ses çıkardı. Geri çekildi. Gördüklerim karşısında ne yapacağımı şaşırdım. Bir- bir yumurta! Tanrım!

"Odin aşkına Dişsiz! Yavrun olacak!"

Gülerek dönmeye başladı. Hızlı adımlarla Günışığı'nın yanına gittim. Mavi gözleriyle bana bakıyordu.

Yumurta çok güzeldi. Mat bir siyahtı. Parlamıyordu. Pürüzsüzdü.

"Bu inanılmaz... Dişsiz bu çok güzel."

Şaşkınlığımdan hoşlanmışa benziyordu.

"Yani amacın Hıçgıdık'a sürpriz yapmaktı. Sen mükemmelsin Dişsiz..."

Yavaşça yerimden kalktım. Dişsiz hırlamaya başladığında bir şeylerin yolunda gitmesidini anladım.

Arkamı döndüğümde Dişsiz kanatlarını açmış burayı gizliyordu. Kanadının altından çıktım. Hıçgıdıktı.

Beni görünce şok geçirdi.

"Gerçekten mi Dişsiz!? Tamam!"

Arkasını dönüp hızlı adımlarla ilerledi. Küfür ettğini duyuyordum.

"Dişsiz buna son vermelisin. İyice sinirleniyor. Daha kötüsü kalbi kırılıyor." Deyip kafasını okşadım.

Hızla Hıçgıdık'ın peşinden gitmeye çalıştım ama kocaman olan karnım buna pek izin vermiyordu. Neredeyse 8 aylık olmuştu. Kasıklarıma inen ağrı koşmamı durdurdu. Derin bir nefes alıp bekledim. Geçince peşinden gitmeye devam ettim. Eve girdi.

"Hıçgıdık! Sakin ol!"

"Sakin felan olamam!"

Sinirden kuduruyordu. Ayrıca kıskanıyordu da. Sinirle elini duvara vurdu.

Ellerimi çenesine sarıp onu öptüm. Bu aklını dağıtacak tek şeydi. Ayrıldığımda gözlerimin içine bakıyordu.

"Sadece bir sebebi var dediğimde haklıydım. Bunu bilmen yeterli."

Gözlerini devirdi. Ona sarıldım ve o da bana sarıldı.

"Gothi benimle konuşmak istiyormuş, senin yanına gelecektim ama seni Dişsiz'in yanına giderken gördüm."

"Neden konuşacakmış?"

"Bilmiyorum."

"Hadi gidelim o zaman."

Elbisemin eteklerini toplayıp yürümeye başladık. Gothi'nin evine tabii ki yürüyerek çıkamam. Fırtınuçla birlikte çıktık.

Hıçgıdık kapıyı çalıp içeri girdi.

"Merhaba Gothi."

Gülümseyerek bizi karşıladı. Bana yaklaştı ve ellerini karnımda birleştirdi. Gülümsüyordu.

Sevgili bayan Gothi;

İkinci uyarışım. Bana gülümsemeyi kesin. Ürküyorum.

Geyirik içeri girdi.

"Çeviri yapmalıyım gençler."

Sakince Gothiye döndük. Yine kumları savurdu ve bir şeyler yazmaya başladı. Geyirikte çevirmeye.

"Hımm. Gothi diyorki konuşacakları Astrid hakkındaymış."

"Tahmin etmiştim."diye bir itirafta bulundum.

Gothi kıkırdadı ve çizmeye devam etti.

"Diyor ki doğumun çok yakınmış. Hazırlıklı olmanı istiyor."

Hıçgıdıkla gözgöze geldik. Benim korkularım yine tavan yapmıştı. Sancılar, ıkınmaya çalışmalar, bağırışlar... Yüzümü buruşturup, gözlerimi yumdum.

Doğum yapmak gerçekten kolay değildi. O acıyı tekrar hissedeciğimi bilmek bile gözlerimin sulanmasına sebep oluyor.

Derin bir nefes alıp, iç sesimle çatışmayı bıraktım.

"Bu demek oluyorki artık seni asla yanlız bırakamam." Dedi Hıçgıdık.

"Ah! Evet o anlama geliyor."

Durgunlaşmamı hemen anlamış olmalıydı ki Gothiden izin alıp beni dışarı çıkardı. Bense kendi kendime mırıldanıyordum.

"Bunu başarabilirsin. Bunu yapabilirsin. Yani kıçından bebek çıkarmak ne kadar zor olabilir ki? Bütün kemiklerin kırılıyor gibi hissederken. Hem senin ilkin değil ki."

"Astrid sakin ol."dedi gülerek.

"Ben mi?! Ben sakinim." Dedim delirir gibi.

Ellerini çeneme yerleştirdi ve beni öptü. Geri çekildiğinde dudaklarını ısırıyordu. Benim kozumu bana karşı kullanmak ha?

"Daha iyi hissediyor musun?"

"Biraz daha güvenli."

Kıkırdadı ve Fırtınuç'a bindik.

"Sanırım eve yeni bir oda eklemeliyiz."

"Her fikire açığım." Dedim gülerek.

Çabuk bitirdim çünkü vaktim yoktu. Şarjımda. Ve telefonda yazmak beni acayip üşendiriyor. Yazacağım varsada geri kaçıyor :( o yüzden kısa tutmak zorunda kaldım. Umarım bu baştan savma bölümü seversiniz. :/ yazarınız bugün çok tembel :( ama sizi seviyor.

XOXO

Ejderhanı Nasıl EğitirsinWhere stories live. Discover now