THE REASON IS YOU.

1.1K 62 3
                                    

Huzurlu ve mutlu oldukları yer burasıydı işte.

Huzurlu oldukları yer birbirlerinin yanıydı.

Mutlu oldukları yer ise kalpleriydi.

Ve böylece o kötü motel odasının içi gecenin karanlıgında aydınlanmış oldu.

***

#LOUIS

Harry aynanın karşısında , giydigi takım elbisesini süzüyordu.O bir melekti.Ve benimdi.Takım elbisenin onun üzerinde ne kadar hoş durdugunu fark ettim.Yakışmıştı.Buklelerini karıştırdı ve havalandırdı.Masanın üzerindeki parfümü üzerine sıktı.Arkasını döndü ve takım elbisenin altına vans giydiğimi gördü.Evet bu vanslardan hiç vazgeçmeyecektim.Egildim ve bagacıklarımı bagladım.

Bilerek ona arkamı dönerek egildim.Harry'nin gözlerinin , popomu belirginleştiren pantolonumda oldugunu biliyordum.

-''Ne zaman o ayakkabıları giymekten vazgeçeceksin Tomlinson?'' dediğinde ayaga kalktım hızla ona yaklaşarak bedenini duvara yapıştırdım.

Dudaklarımı dudaklarına sürterek,

''Sen benim kalçalarıma bakmaktan vazgeçene kadar'' dedim.Elleriyle beni ittirip bu sefer benim sırtımı duvar ile buluşturdu.Beni taklit ederek,

-''Öyleyse sonsuza dek o ayakkabıları giymek zorunda kalacaksın'' dedi sırıtarak.

Louis,Harry'e yaklaştı ve dudagına kısa bir öpücük verdi.

-''Artık buraya taşınabilirim degil mi? Ne de olsa Gemma buradan taşınacak''

Burnumu boynuna sürttüm.

-''Bu konuyu düşüneceğim.Ufak bir işim var.Seninle düğün salonunda buluşuruz.'' dedi ve vücudunu benden ayırdı.

-''Nereye gidiyorsun?Seni bırakabilirim?''

-''Ihmm..şey önemli degil.Annemle buluşmam gerekiyor.'' dedi Harry ve evden çıktı.

#HARRY

Aslında yalan söylemiştim.Herşey güzel gidiyordu fakat falcı kadının söylediklerini hala unutamamıştım.Falcı kadını bulmayı umarak geçenlerde geldiğimiz cafe'ye geldim.

Etrafa bir göz gezdirdim.Bir masada ki çifte fal bakan kadını görünce onu tanıdım.Adımlarımı o yöne çevirdim ve onun yanına vardım.

-''Merhaba.'' diyince yüzünü bana çevirdi.

-''Fal mı baktıracaktınız?''

-''Aslında bir şey soracaktım''

-''Tamam bir dakika beklemelisin''

Falcı kadın , yanında oturdugu çifte birşeyler anlatıyordu.Birkaç dakikAda sonra adam kadına para verdi.Kadın kalktı ve  oturdugum masaya geldi.

-''Söyle bakalım ne istiyorsun?'' dedi ve ellerini masada birleştirdi.

-''Ben ve yanımda bir erkek ile geçen sana fal baktırmıştık.''

-''Günde kaç kişiye fal bakıyorum biliyor musun sen?''

-''Bak anlıyorum.Ama onun falına baktıgında ''ölüm''den bahsettin'' dedigimde falcı kadının gözleri büyüdü.Anımsıyordu o anı.

-''Ölüm'den kastın neydi?'' diye sordum.

-''Bak ben sana bunu söyleyemem.Çünkü bilmiyorum.Hissettigim ve gördüğüm şeyden emin değilim''

UNMISTAKEABLE LOVE (Larry Stylinson)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin