Diana Louie'yi Sofia'nın yanından aldıktan sonra hızla lavaboya koştu. İçeri girdikten sonra kapıyı kilitleyerek bebeği ile birlikte klozet kapağının üzerine oturarak ağlamaya başladı. Şu an herkesten uzak olmak istiyordu ve sanırım en uzak olduğu yer buraydı. Sadece bebeği ve kendi vardı. Şimdi onunla rahat rahat dertleşebilir ve ondan destek alabilirdi.
Louie ona dolu gözlerle baktı. Annesinin üzgün olmasına o da dayanamıyordu. Küçük parmaklarını Diana'nın göz yaşlarının süzüldüğü yanaklarına koydu. Diana bu duruma daha fazla dayanamayıp bebeğine sıkıca sarıldı. Louie'nin canı biraz yansa da annesini daha çok üzmemek için ağlamamıştı. Biliyordu ki annesi onun canını kasıtlı olarak yakmazdı. Diana bebeğini kucağına yatırarak ona dertlerini anlatmaya başladı.
"E-erkekler neden böyle Louie? S-sakın sen böyle olma ve k-kızlara dokunma olur mu?"
Louie yumruk yaptığı elini ağzına alarak annesini izlemeye ve dinlemeye devam etti.
"N-neden herkes beni d-dokunmak için seviyor? N-neden hiçbiri bana seni seviyorum d-demiyor Louie? Neden siz e-erkekler böylesiniz?"
Louie dinlemekle yetindi. Zaten yapabileceği tek şey buydu. Yine de annesini böyle mutsuz görmek onun da içini huzursuz bir hisle kaplıyordu.
"O-onun şeyini gördüm. Ama küçüktü y-yani seninkinden b-büyük ama H-Harry'ninki daha büyük."
"B-ben birine aşık oldum ve o b-benim göğüslerime dokundu! İnanabiliyor musun benim karşımda soyundu!"
Louie annesinin yüksek gelen sesinden korkmuş olacak ki titrek bir ses ile kendini ağlamaya hazırladı. Ama Diana bunu fark ederek Louie'yi sakinleştirdi.
"Ö-özür dilerim bebeğim. A-ama ben seni çok iyi ve kibar bir erkek olarak yetiştireceğim. Söz v-veriyorum."
Diana göz yaşlarını sildikten sonra bebeğini de kucağına alarak kilitlediği kapıyı açtı. Lavabodan çıktıktan sonra gözleri Harry ile buluştu. Harry ve Amelia akşam yemeği için mutfağa gidiyordu. Harry yarı yoldan dönerek Diana'nın yanına ilerledi.
"Ne yapıyordunuz içeride, ağladın mı sen?"
Diana başını olumsuzca sallayıp gitmeye çalıştığında Harry bileğini tutarak onu durdurdu.
"Gözlerin kızarmış Diana. Neden ağladın?"
Diana yutkunarak bebeğine daha sıkı sarıldı.
"Louie'yi tuvalete alıştırmaya çalıştım ve yapamadığı için ağladım, hepsi bu."
Ne kadar saçma bir yalan olsa da bunu Diana söylediği için Harry'yi inandırabilmişti.
Harry başını sallayarak Diana'nın elini tuttuktan sonra onunla birlikte mutfağa doğru ilerledi. İçeri girdiklerinde Conrad'ın çoktan masada olduğunu gördü. Harry bebeği Diana'nın kucağından alarak Sofia yemekleri servis edene kadar kendi kucağında tuttu.
Louie Harry'yi dikkatlice incelemeye başladı. Kaşlarını, saçlarını, uçları sarı kirpiklerini, yeşil irislerini, sevimli burnunu, biçimli dudaklarını, yüz hatlarını, konuşurken hafifçe belli olan gamzelerini ve gülümsediğinde gözlerinin kenarında oluşan belli belirsiz kırışıklıkları. Ne olursa olsun babasını incelemekten sıkılmıyordu. Tıpkı annesine yaptığı gibi ellerini bu sefer babasının yüzüne koydu. Harry Amelia ile konuştuğu için maalesef küçük Louie babasının dikkatini çekememişti. Tiz sesiyle ağlamaya başladığında Harry onu servisleri yapmış olan Sofia'ya vererek yemeğine başladı.
Diana'nın gözleri istemsizce Conrad'ın gözleriyle buluşuyordu. Conrad ise hiçbir şey olmamış gibi gayet rahat davranıyor ve Diana'ya göz kırpıyordu. Harry öfke dolu bakışlarını Conrad'a gönderince Conrad yemeği ile ilgilenmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diana ➳ H.S
Fanfiction#1 "İzin ver kalbini hafifletip hayatını kurtarayım." 16.05.18