Bölüm 9: "Kılıç Kesiği"

3.5K 253 22
                                    

Şakaklarıma sızan büyük ağrı ile kıvranırken saatin kaç olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Dün gece öğrendiklerim sonrasında sabahın erken saatlerinde Bilge dedenin evinden ayrılmış ve zorda olsa kaldığım kulübeye varmıştım.
Sabahın erken saatleri olduğu için kamp alanında kimse yoktu.
Sessiz hareketler ile yatağıma oturduğumda beynimde sadece Bilge dedenin dedikleri yankılanıyordu.

Nasıl bir durumda olduğumuzu ve tehlikenin boyutunun ne kadar mühim olduğunu artık daha iyi kavramıştım.

Dede'nin dediğine göre bize bir anahtar lazımmış peki o anahtar neredeydi?

Kalbim acı ile çalkalandı.
Ya o anahtarı hiç bulamazsak?
O zaman ne ben eve geri dönebilirdim ne de buradakiler burada rahat bir hayat sürebilirlerdi.
Sonsuz bir karanlık hüküm sürerken tüm lanet etrafımızı saracaktı.
Ah Allahım düşüncesi bile kötüydü.

Elim şakaklarımda gezintiye çıktığında hiç olmayacak bir anda bedenimde bir sıcaklık vuku buldu.
Kalbim olağan dışı hızla atmaya başladığında nefes almak kalbime batma hissi yaratıyordu.
Zorlanarak yataktan kalktığımda bir anda ayağımın takılması ile yavaşça yere düştüm.
O sırada Mina sese uyanmış hızla bana dönüp ayağa kalmıştı.

"Elzem ne oldu ?" Dedi korku ile.
Gözlerimi kapatıp elimi kalbime koydum.
Batma hissi daha da beter bir hal almıştı.

Mina ona cevap veremiyecek durumda olduğumu anladığında hızla yanıma çöküp başımı yukarıya doğru kaldırdı.

Gözlerimden bir damla yaş süzüldüğünde yanağıma sanki buz kesilmişti.

Ne kadar da zıt şeylerdi bu böyle bedenim yanarken göz yaşım bumbuzdu.

Mina ellerimi kavrayarak beni göğsüne çekti ve sırtım onun göğsüne dayandı.

"Elzem sakin ol ve nefes almaya çalış." Dedi korku ile.

Başımı belli belirsiz hayır anlamında salladım.
Kendimi oldukça zorlayarak konuşmaya çalıştım.
"Nefes. Ne-nefes alamıyorum. Canım. Çok. Acıyor."

Mina tek elini alnıma dayayıp bir şeyler söylemeye başladı ama ne diyordu anlayamıyordum.

Kalbim kasıldıkça kasıldı.
Acı ile kıvranırken kısa sürede yavasça nefes almaya başladım.
Ama yine zorla.
Kalbim yavaş yavaş dizginlenmeye başladığında gözlerimi yavaşça açtım.
Mina hemen gözlerime ilişirken endişe ile yüzümü incelediğini gördüm.
Elini alnımdan çekip sol elimi kavradı.

"İyi misin?" Diye fısıldadı.

Başımı belli belirsiz salladım. İki, üç dakika yerde oturduktan sonra
Mina yavaşça ayağa kalkıp benide beraberinde ayağa kaldırdı.
Bedenimi yatağa serdiğimde kısa sürede herşey eskiye dönmüştü.
Derin bir nefes çekip biraz önceki nefessizliğimin acısını çıkardım.

Mina hemen yanı başımda bana bakarken gözlerimi kapattım.

"Ne oldu bana böyle ?" Diye konuştum.
Dehşet verici bir şekilde acı çekmiştim.
Sanki tüm bedenim, tüm kaslarım vücuduma ağır baskı uygulamıştı.

"Dün gece neredeydin Elzem?" Diye sordu soruma nazaran soru sorarak.

Gözlerimi yavaşça araladım.

"Dün gece hava almak için ormana gittim. Geri dönmek istediğimde hava çok kararmıştı geri dönemedim." Dedim.

Mina gözlerini kıstı.

"Peki gece nerede kaldın ?"

Yavaşça bedenimi yataktan kaldırıp sırtımı yatağın başlığına dayadım.

ELZEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin