UA DE BİR TÜRK KIZI / 2 - HAYALET KÖY

\\8 PART 2//

"Hocam adamın tekini dövdüm, tamam ama sırf İtalya Elçisi bunun için mi gelmiş?!"

"Normal vatandaşı dövsen gelmez ama bizzat elçiyi dövmüşsün,"

"Oha aq ne bu şanssızlık."

"Git özür dile elçiden içeride bekliyor."

"Tamam ya."

İçeri geçtim. Ama var ya adamı iyi benzetmişim. Onun yanına geldim.

"Yaşanan talihsizlik için özür dilerim. Gerçekten hiç iyi değildim."

"..."

İkna edemedim. Ne yapacak lan bana?! Elçi dövmek büyük suç lan. S*çtım yani. Geçmiş olsun bana. Tam ağzımı açacakken içeri dalan sarışın yeşil gözlü taş gibi kişiye gözüm kaydı.

Deniz her zamanki gibi taş valla. BEN NE DİYORUM LAN BU HERİF BENİ ZORLA KENDİSİYLE NİŞANLI YAPTI.

"Merhaba Derin. Siz de İtalyan elçisi olmalısınız, ben Deniz Doğa Ercan."

Elini uzattı ama elçi ona yüz vermeyince kulağına fısıldadı Ve beti benzi attı elçinin Bembeyaz oldu aq.

"Bu kız da benim nişanlım! "

Elçi resmen şeffaf kesildi. Bayağı korkmuş, tabi mafya olaylarını söyledi kesin.

"Beni affettiniz mi Yani?"

"T-tabi ki böyle ş-şeyler herkesin başına gelebilir."

***

Ve sonuç olarak şu anda nişan tarihimiz haftaya alındı, bir İtalyan elçisi de nişanımıza katılacak.

"Vay aq. İtalyan elçisi diyon"

"Sus Ece allah aşkına. Zaten nişanlanıyorum sevmediğim biriyle."

"Deniz bayağı pezevenklik yaptı."

"Biz konuşsak olmaz mı? Kabul etmez mi nişanı bozmayı."

"Etmez. Delirdi sanki. Görmelisin sen onu. Sarhoşken sanırım bir şeyler demişim 'sevdiğinden vazgeçme' falan bu gerizekalı da benden vazgeçmiyor."

"Bende etmezdim on yıl sevdiğim kişi nişanlım olacak vazgeçeceğim bende. Avucunu yalar o."

"Zaten hiç şansım yok başıma gelmeyen de yok. O da benim şansım lanet olsun Kİ."

Todoroki'Nin Ağzından;

Yarım saattir yakıcı sıcağın altında Misaki'yi bekliyorum. Gölgeye geçtim ama hala yanıyor.

"Piştim be nerede kaldı bu?"

Ben böyle düşünürken koşan bir kız gördüm. Misaki geliyordu.

"Sonunda geldin Misaki. "

Gözleri ölü gibiydi ve davul gibi şişmişti.

"Ne konuşmak istiyordun ve iyi misin?"

"Ayrılmak istiyorum."

"Ne? Ne diyor—BEKLE!"

Misaki arkasını döndüğü gibi koşmaya başladı. Bende peşinden gittim. Beni görünce daha da hızlandı.

"BEKLE!"

Ama Misaki beni takmadan bir anda ışınlandı.

***

En hızlı şekilde onun evine vardım Ve kapıyı çaldım. Açmadı. Bir kere daha çaldım. Yine açmadı. İki üç derken bayağı çalmıştım.