"Umarım evleneceğimiz gün yanlışlıkla sakalını değil de, kaşlarını keserler, Yavuz. "
"Umarım evleneceğimiz gün gelinliğin kirlenir de, kot pantalon giymek zorunda kalırsın, Bahar"
Romantik Komedi✏
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
⭐
Yavuz arabasını sağa çekip durdu. Bahar'ı hastahaneye bırakırken, yolda birbirilerini öldürmedikleri kalmıştı bir tek. İkiside oldukça gerilmişti bu balayı konusu yüzünden. Şimdi Yavuz bu balayını istese de iptal edemezdi. Yoksa babası karabasan gibi çökerdi hayatına.
Arabayı kitledikten sonra merdivenleri tırmanıp, Çolak'ın atölyesine doğru ilerledi. Kapıyı çalışan kadınlardan biri açtı ve Yavuz'u içeriğe davet etti. Şu an Çolak'ın enerjisine çok ihtiyacı vardı.
"Sarııııı!" diye Çolak kollarını iki yana açıp ona doğru geldiğinde, Yavuz da kollarını açtı ve adama sarıldı.
"Biraz konuşalım mı Çolak?" dedi Yavuz bezgin bir ifade ile.
"Ne o? Yoksa Porselen dün geceyi sana zehir mi etti?" dedi Çolak kahkaha atarak.
Yavuz adamın koluna hafifce vurup, kanepeye oturdu. Çolak'ın geniş bir kişiliği olduğunu bildiği için bu konulara takılmıyordu. Feminist ruhlu bir insandı Çolak. O yüzden istese de yanında Bahar'ı gömemezdi.
"Çolak, biliyorsun biz zorla evlendirildik ve şimdi de Bahar'la ikimiz, bir karak aldık.."
"Ne kararı?" diye Çolak gözlerini belertip, dudaklarını büzdü.
Yavuz derin bir nefes alıp,
"Aramızda kalsın, biz bir ay sonra boşanmayı düşünüyoruz.."dedi.
"Ayol, o uyuz profesör izin vermez ki.." dedi Çolak göz devirerek.
Hamit'e profesör diye hitap etmeyi severdi. Çünkü Hamit'in zeki bir insan olduğunu biliyordu. Bu yüzden onu anlatacak en iyi kelime profesör diye düşünüyordu.
"İşte biz onların yanında hep kavga edeceğiz, o yüzden onlar da anlaşamadığımız kanaatine varıp, ayrılmamıza karışmayacaklar" dedi Yavuz heyecanla.
"Anladım.. Eh, hayırlısı diyelim ozaman, sarışın. Kız da porselen bebek gibi.. Anlamıyorum, neden ayrılmak istiyorsun ki.." dedi Çolak omuz silkerek.
"O ayrılmak istiyor, Çolak. Mutlu değil ki benimle.. Yani ben bir şey çaktırmamaya, ona ayak uydurmaya çalışıyorum ama, ayrılmak istemiyorum. Sanırım alışıyorum ya Bahar'a. Açıkcası Merve'nin o herifle yattığını öğrendiğimden beri, karamsar günler geçirmek yerine, Bahar sayesinde hep gülüyorum.. Eğlendiriyor beni.." dedi Yavuz somurtarak.
"Lan sana bir şey dicem. Sen bu porseleni Merve'den daha çok seviyorsun ha.. Kaçıyorsun ama, sen bu kızdan hoşlanmaya başlıyorsun, Sarışın" dedi Çolak gülümseyerek.
Yavuz kaşlarını çatıp, adamın dediklerini analiz etmeye başladı. Gerçekten Merve'yi severken, birden bire Bahar'ı da sevebilir miydi ki? Ondan hoşlana bilir miydi ki?