#18

3.5K 188 25
                                    

   Asiye anne ' bana erkekler farklıdır, hele evliysen istekleri bambaşkadır. Siz Allah katında karı koca oldunuz ve onun başka kadınlara gitmemesi için de senin onun istediğini yapman gerekiyor. Bunu açık açık söylemez' dedi. Haklıydı başka kadınlara gitse canım yanardı. Ben seviyorum onu ne olursa olsun onun olmaya hazırdım.

   Keremşah'ın elimi tutmasıyla ona döndüm heyecandan titriyordum. Bana gülümseyerek baktı.

    "Zorunda hissetme kendini Berfu. Sen ne zaman istersen o zaman olur." 

    "Zorunda hissetmiyorum. Ben düşündüm sen benim beklediğim adamsın bu yüzden sadece isteğimi yerine getir" gözlerimin içine kor gibi bakmıştı. Kahverengi gözleri siyaha dönük bir renk olmuştu. Ellerinden tutarak beni yukarıya çıkardı. Yatak odasına geldiğimizde kalpten gidecektim şimdi.

  

                   

  ###

  

Bugün duruşma vardı. Sabaha kadar uyuyamamıştım. Ceren biz alacağız dese de yine de kötü ihtimalleri düşünmeden yapamıyordum. Şimdi kendimi toparlamalıydım. O adamın karşısına böyle çıkamazdım. Güçlü olmalı ve onsuz da yapabildiğimi göstermeliydim. Üstüme uygun bir şeyler giydim. Keremşah'ın da hazırlanmasıyla arabaya bindik. Adalet sarayına gelene kadar kaç tane dua okudum bilmiyorum. Arabadan inip içeri doğru başım yukarıda girdim. Hemen yanımda olan Keremşah bana güvende olduğumu hissettiriyordu. Beren'i görmem ile koşarak ona sarıldım. Bizi ayıran ise babam oldu. Kaşlarım çatılarak ona baktım.

    "Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

    "Dava daha sonuçlanmadı. Senin kızıma sarılmanı istemiyorum." bu canımı yakmıştı. Daha önce görmediği Beren'i kızı olarak kabul ederken beni bir kere sevmemişti.

    "Hayat garip değil mi?"

    "Evet garip yedirip içirdiğin seni arkandan vuruyor." ağzımdan bir kahkaha kaçtı.

    "Babamızın yıllar sonra gelip bana para ver demesi ayrı bir komik. Hayır neyi anlamıyorum biliyor musun? Seni hep bekledim. Beni sevmeni, kızım demeni, sarılmanı. İnan ki seni beklemek hayatımda yaptığım en büyük pişmanlık." suratının düşmesi ile gülmek isterdim ama canım yanarken sadece arkamı dönüp Keremşah'ın yanına oturdum.

   Adımızın duyurulmasıyla hemen salona geçtik. Herkes yerlerine geçmişti. Yanımda olan Ceren elimi sıkıp sakin olmamı istedi. Kafamı sallayarak derin nefesler aldım.

   "Beren ASLAN'ın velayeti için tarafların delilleri ve düşüncelerini dinleyelim." Ceren ayağa kalkarak hakim beye baktı ve anlatmaya başladı.

    "Müvekkilim her zaman Beren'in yanında olmuş onu yalnız bırakmamıştır. Hatta dört beş ay önce onunla eve çıkmak için para biriktirmeye başlamıştır fakat karşı taraf olan Ahmet ASLAN doğumunda bile yanında olmamakla birlikte peşine kötü olduğunu söylediği adamları takmıştır. Bunu bir kenara koyarsak da para sıkıntısı var ve Beren'i rahat bir şekilde yaşayamayacağı açık bir gerçektir. Söyleyeceklerim bu kadar hakim bey." Ceren'in oturmasıyla babamın avukatı ayağa kalkmıştı. Fazla savunacak bir şeyi olmadığı için umutsuzca geri oturdular. Ceren'in bana bakarak gülümsemesiyle davanın bizim olduğunu anlamıştım.

    "Karar verildi." herkes ayağa kalkmış hakim beye bakıyordu.

    "Beren ASLAN'ın velayetinin Berfu YILMAZ'a verilmesi karar verilmiştir." derin bir nefes alıp Verenler birbirimize sarıldık. Duruşma bitmiş herkes tek tek dışarı çıkıyordu. Hemen Keremşah'a sarıldım. Bana gülümseyerek baktı ve alnımdan öptü.

    "Artık üzülmek yok. Hepimiz bir arada yaşayacağız Berfu."

    "Evet" Beren salondan çıkmasıyla koşarak bana sarıldı. Yüzünün her tarafını öpmüş koklamıştım. Artık annemin emaneti bendeydi. Ona zarar gelemsine asla izin vermeyecektim.

   Hemen arabaya binip yetimhaneye gittik. Eşyalarını toplamak için ben kardeşimle yukarı çıkmıştım. Keremşah ise işlemleri halletmek için Ceren ile müdürün odasına gitmişti. Küçük bir valize koyduğum eşyalarıyla gitmeye hazırdık. Arkadaşlarıyla vedalaşmasını istemiştim ama kendisi arkadaşı olmadığını söylemişti. Bir elimde valiz bir elimde Beren'in eli merdivenlerden indim ve müdürün odasına girdik. Keremşah ayağa kalkmış müdürle el sıkışıyordu. Biz de hazır olduğumuz için hemen arabaya binip eve gittik.

                      

###

  

Sabah erkenden kalkıp mükemmel bir sofra hazırladım. Bugün Beren'i de alıp alışveriş yapmaya gidecektim. Herşey hazır olunca yukarı çıkıp önce Beren'i öperek uyandırdım. Sonra yatak odasına gidip yatağa yaklaştım. Yakışıklı yüzü uykudayken öpülesi oluyordu. Elimle dürtüp ismini çağırdım. Tık yoktu. Ben onu nasıl uyandıracağımı biliyorum.

   "Merhaba Mert. Tamam bu akşam sendeyim. Tamam üstüme onu da giyerim." bir anda ayağa fırlamasıyla kahkaha patlattım.

    "Lan!! S*kerim Mert'i. Nerede lan o? Söyle Berfu nerede?" karnımı tutarak gülmeye devam ettim.

    "Ay Keremşah kimse yok ya. Ben uyanmayınca öylesine söyledim."

    "Kızım sen beni kalpten mi götüreceksin?"

    "Hadi kahvaltı hazır seni bekliyoruz çabuk gel tamam mı kocacım?" gülerek aşağı inerken sinirle bana bakmıştı. Biraz fazla olmuş olabilirdi ama ne yapayım? O da uyansaydı.

   Kahvaltı yaptıktan sonra Keremşah'ı işe yolladım. Etrafı toparladıktan sonra Berenle üstümüzü giyinip çıktık. İlk önce yatak odası takımı alacaktım. Sonra bir kaç parça kıyafet alırsam alışveriş biterdi. AVM'de ilk mobilya mağazasına girip Beren'in beğendiği kırmızı bir yatak odası takımı aldık. Öğlene kadar Beren için kıyafet alışverişi yaptık.

    "Beren acıktın mı?"

    "Evet abla karnım gurulduyor. Yemek yiyelim"

  Hemen yemek katına çıkıp bir restoranta geçtik. Ben makarna sipariş ederken Beren hamburger istemişti.

    "Ablacım sen burda bekle, ben bir lavaboya gidip geleyim"

    "Tamam abla bekliyorum"

   Lavaboya gidip işimi halledip elimi yüzümü yıkadım. Elimi kurulayıp dışarı çıktığımda karşımda evlendikten sonra görmediğim Mert ile karşılaştım. Kolumdan tuttuğu gibi personel odasına soktu elimi çekmeye çalıştıkça daha çok sıkıyordu.

    "Sen ne yaptığını sanıyorsun ya? Ne istiyorsun benden? Evlendim hala peşimdesin, bırak artık peşimi!"

    "Asla senden asla vazgeçmem!!"

    "Hastasın sen! Kafayı yemişsin, normal olsan böyle davranmazdın!"

    "Ben hasta değilim lan!!!!" bağırmasıyla korkmuştum.

    "Ne istiyorsun?"

    "Seni istiyorum. Beni sevmeni, benim karım olmanı."

    "Olamam. Ben Keremşah'ın karısıyım."

    "Hayır sen benimsin!!!" gülerek dediği sözlerle elim ayağım titremeye başlamıştı. Psikolojik sorunları vardı bu adamın. Ellerimi bırakıp bana kafasını yan tarafa eğip baktı.

   
   "Keremşah'tan boşanacaksın!" dedikleri ile kalakalmıştım. Tam her şey yoluna girdi derken neden kötü bir olay patlıyordu. Gözlerim dolu bir şekilde Mert'e bakıp kafamı iki yana salladım. Yapamazdım, ben ondan gidemezdim.




  

G İ R İ F TWhere stories live. Discover now