you're all i need | newtmas (DEVAM ETMİYOR)

- 1 -

bilinmeyen: Merhaba Thomas.

itsthomasmurphy: Ee, merhaba?

itsthomasmurphy: Sizi tanıyor muyum acaba?

bilinmeyen: Sanmıyorum.

itsthomasmurphy: Ne için mesaj atmıştınız?

bilinmeyen: Ah,Thomas... Sen ve kibarlıkların. Sevdiğim özelliklerinden bir tanesi daha. Sizli bizli konuşmayı bırakabilirsin. Ben de sen yaşlarında bir gencim.

itsthomasmurphy: Bir dakika,ne? Yaşımı nereden biliyorsun ki?

bilinmeyen: Senin beni tanımaman benim de seni tanımadığım anlamına gelmiyor :)

itsthomasmurphy: Beni nereden tanıyorsun? Ya da kimsin?

bilinmeyen: Hadi sana bir ipucu. Seninle aynı okuldayız.

itsthomasmurphy: İyi ama bu senin kim olduğunu bulmama nasıl yardımcı olacak? Okulumuzda yüzlerce kişi var?

bilinmeyen: Ah Murphy... Çok safsın biliyorsun değil mi?

itsthomasmurphy: Ms. Wellman? Siz misiniz? Bakın biliyorum, aramızda fazla yaş farkı yok ve siz evli falan değilsiniz. Ama ben sizin öğrencinizim ve bu hiç doğru olmaz.

bilinmeyen: Hahahahaha, güldürdün beni. Nereden çıktı şimdi? Ah, o kadını oldum olası sevmemişimdir.

Doğru söylüyordu. Kimya öğretmeni neden ona gizli bir hesaptan mesaj atsın ki? O anki şaşkınlığından ne düşüneceğini bilememişti.

itsthomasmurphy: Kimsin ve benden ne istiyorsun lütfen söyle. Bununla uğraşmak istemiyorum.

bilinmeyen: Pekâlâ Thomas. Sana neden yazdığımı açıklayabilirim sanırım ama kim olduğumu bir süre daha öğrenemeyeceksin.

Derin bir iç çekti.

"Evet,işte başlıyoruz. Yıllardır beklediğin an geldi, Newt. Bunu yapabilirsin."

bilinmeyen: Senden çok uzun yıllardır hoşlanıyorum Thomas. Lisenin ilk günü seni, kocaman kehribar rengi gözlerini açmış,kafası karışık bir şekilde etrafına bakan o ufak, kumral saçlı çocuğu o koridorlarda ilk gördüğüm andan beri. Ve bunu sana bir türlü söyleyememiştim. Ve aramızda bir şeyler olmasının imkansız olduğunu bildiğim için de,bilirsin, bazı özel sebepler... Neyse,yani, belki yakın arkadaşlar oluruz diye düşünüp mesaj atmıştım.Buna bile razı olacak kadar çok seviyorum seni. Sadece seninle bir iletişim içerisinde olmak istiyorum.Son nefesime kadar. İç ısıtan sesini,sevimli kahkahanı duyabilmek, o kocaman kehribar rengi gözlerini görmeden bir gün dahi geçirmek istemiyorum.Bu yüzden,evet,seninle arkadaş olmaya bile razıyım. En azından şimdilik ;)

Her neyse,gerçek hayatta beni tanımıyor olabilirsin; veya belki de tanıyorsundur,kim bilir? Ancak, Thomas, ben seni senden iyi tanıyorum. Aslında gerçekten çok sevimli bir insansın. Hayat dolusun ve neşelisin. Sevdiğim özelliklerinden biri de bu işte. Hoş, sevdiğim özelliklerin tamamını sana hayatta açıklayamam. Buna ne senin,ne de benim ömrüm yeter.

itsthomasmurphy: Pekâlâ,bu gerçekten beklenmedikti. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Sadece... Çok... Çok teşekkür ederim,uh, Adını Bilmediğim Kişi. Birinin hakkımda bu kadar güzel şeyler düşündüğünü bilmek çok mutlu edici.

Durdu, ve düşündü.

"Seni senden iyi tanıyorum." Ne demekti bu şimdi? Nasıl onu kendinden iyi tanıyabilirdi ki? Hem de daha neyin nesi olduğunu bilmediği bir insan? Yine de bu kim olduğunu bilmediği kızın/oğlanın söylediği şeyler gururunu okşamış ve onu biraz da utandırmıştı. Seçtiği kelimelerin özenli ve gerçek olduğu o kadar belliydi ki, zaten utanmaması imkansız gibiydi.