0.9

1.1K 279 306
                                    

V - Stigma 🎧


"Üşüyorum."

Kendimi geri atmaya çalıştıkça sağ eliyle belimi tutarken sol eliyle diğer bileğimden tutuyordu.Uzun parmaklarıyla kavradığı bileğimde kan akışını hisseder gibi bakıyordum suratına.
İşaret parmağı baş parmağına değiyordu bileğimi kavrarken. Bileğim avcu içinde kayboluyordu.
Gözlerini aralarken kirpiklerini yüreğimdeki yaraya dikiş atar gibi kırpıyordu.

"Hadi duş alman gerek. Çok ateşin var." dediğimde bileğimi bırakıp başını çevirip gözlerini kapatmıştı.

Kendimi düzelterek
"Torian seni taşımam çok zor. Lütfen bana yardımcı ol." dediğimde oralı bile olmamıştı. Tekerlekli sandalyesini koltuğun yanına getirip kolundan zorlayarak sandalyaye otutturacaktım ama bana yardımcı olmuyordu.

"Troian!" diye seslendiğimde ses vermemesi beni korkutmuştu.
Üzerindeki ceketi çıkartırken kolumdan tutmuştu.
"Üşüyorum" mırıldanıyordu. Ceketini sırtından almaya çalışırken başını göğsüme yaslayıp hafifçe sarılır vaziyete geldiğinde

"Ateşin olduğu için öyle hissediyorsun. Hadi banyoya gidelim. Duş alman gerek." dediğimde doğrularak sandalyesine oturmuştu.
Kendi başına nasıl duş alabilirdi?

"Kendi başıma ayakta kalamam."

"Tamam. Oturarak duş alabilirsin." diyerek banyoya götürmüştüm.
Banyodan çıkarken kolumdan tuttuğunda tişörtüm sünmüştü.
Kolumu çekerek

"Troian... Teyzene haber vermem lazım. Hasta olduğunda ne yapmam gerektiğini bilmiyorum." dediğimde

"Küvet..Doldurabilir misin?" paçalarımı sıvayıp küveti ılık suyla doldurmaya başladığımda uyumaya devam ediyordu.
Su dolduğunda yavaşça uyandırmıştım.
"Troian , hadi şimdi bıcı bıcı yap...Troian..." seslendiğimde benden destek alarak ayağa kalkmıştı.

Birden tişörtünü çıkardığında gözlerimi kapatmıştım.
"Merak etme. O kadar görgüsüz değilim." dediğinde bacaklarına destek vererek küvetin içine oturtmuştum.
Üzerinde atleti vardı.

Küvetin içinde otururken kenara oturmuştum.
Elimi bırakmamıştı.
"Sen duş al. Benim telefon etmem lazım." dediğimde banyodan çıkarken tuttuğum nefesi geri vermeye çalışırken yarı ıslak, çantama doğru koşmuştum.

Teyzesini cama vuran yağmur eşliğinde ararken hemen cevaplamasını bekliyordum şu telefonu.
"Alo?!"

"A-efendim?" bozuk Türkçesi çok net gelmiyordu.

"Troian ateşlendi birden. Ne yapmam lazım bilmiyorum. İlaç da veremedim. Şuan duş alıyor."

"Dolabın üstünde küçük bir defter var. Troian'ın odasında. İçindeki sayfalardan birinde doktorunun numarası var. Onu arayabilirsin. Şimdi benim şarjım yok canim. Ben eve geleceğim. Çok trafik çok..." dediğinde telefon birden gitmişti.

Dolabın üzerindeki defteri almadan önce Troian'a kıyafet götürmeliydim.
Banyonun kapısını tıklattığımda kapıyı açıp ıpıslak şekilde dışarı çıkarken sesli şekilde gülüyordum.
Soyunma odasına geçtiğinde defteri alıp telefon numarasını ararken arasından bir kağıt düşmüştü.

Bu...
Yere eğilirken gerçek olmasından korkmuştum.
Bu benim çizdiğim resimdi!
"Bana yardım edebilir misin?!" boğuk sesi geldiğinde resmi defterin arasına koyup masaya bırakmıştım.

"Geldim!" diyerek giyinme odasına girmiştim.

Yukarıyı göstererek
"Bana uzun bir kazak verir misin? Ve eşofman..." dediğinde uzanıp aldıktan sonra kenara bırakıp onu kaldırmaya çalışmıştım.

ᴛʜᴇ ʜᴏᴛᴇʟ||ᴋᴛʜ✔Where stories live. Discover now