●
●
Luna tişörtüne biraz daha sarılarak yolun kenarında yürürken kollarını birbirine bağlayarak kendini büyük bir gürültü ile akan nehrin illüzyonist görüntüsüne bıraktı. Bugün ilk defa tüm o içinde birikmiş gerçekleri Wook'a açarken omuzlarında biriktiğinden bile haberi olmadığı tüm yükleri atmış gibi hissediyordu.
Genç kız sırtında tünemiş bir şeytan gibi tüm ruhunu kemiren gerçekleri şöyle bir sallayıp attığında içindeki tüm kargaşa da birer birer kaybedilen savaş alanları gibi toza karışır olmuştu.
Luna eve geri döndüğünde kendini ilk kasetin şarkıları arasında çekmecesindeki hard diski çıkarıp tüm o eski fotoğraflara bakarken bulmuştu. Tüm anılar birer birer aklına dolduğunda ve müzik sesini o eski hayaletlerin yankıları aldığında Luna birden kötü bir kabustan uyanır gibi kafasını kaldırıp mavi perdelerini açıp karşı evdeki odaya baktı.
Belki onu yeniden ders çalışırken ya da top haline getirdiği çoraplarını kapının arkasındaki eski çöp kutusuna atarken bulmayı beklemişti.
Bir şey diyeceğinden değildi ya, sadece görmek istemişti çocuğu.
Hala o ilkokulda birlikte boyadıkları çöp kutusuna bakmak istemişti belki de.
Ya da nasıl o oda içinde, dolap ile yatak arasındaki boşluğun üstünü örtüp içini kendi kaleleri yaptıklarını anımsamak istemişti.
Luna, çocukla dalga geçtiğinde Namjoon'un nasıl onu Ja teyzenin çığlıkları arasında tüm evde kovalayıp sonunda Luna onun gökyüzündeki yıldızlar işlenmiş örtüsünün üstüne atlayıp çocuğun onu dakikalar boyunca gıdıkladığını anımsamak istemişti.
Ama işte geçmiş hakkında garip olan da buydu.Çöp kutusu hala oradaydı.
YOU ARE READING
𝘮𝘪𝘹𝘵𝘢𝘱𝘦 ── KIM namjoon
Teen FictionSeoul Lisesi'nde, basketbol takımı her zaman daha çok ilgi görmüştü ve müdür her zaman onlara daha çok kaynak sağlamıştı. Basketbol takımının kaptanı Kim Namjoon'un bununla bir sorunu olmasa bile kapı komşusu, voleybol takımının kaptanı Lee Luna il...