özel bölüm: kravat meseleleri

25.6K 1.7K 775
                                    

"ya taehyung öyle mi bağlanır o kuşum? çek şu elini."

jimin, telaşlı hareketleri ile taehyung'un önünde durduğunda onun koltukta oturuyor olması işine gelmişti. çünkü onca karışıklık arkasında bir de boyuyla ilgili laf yemeyi göze alamazdı.

"bak, senin düğünün ama ben daha çok uğraşıyorum taehyung. biraz özensene!" jimin, tiz sesi ile bağırdığında esmer olanın yüzünü buruşturduğunu görmüş ve gözlerini devirmişti. yanlış bağlanmış kravatı taehyung'un gömleğini kırıştırmamaya özen gösterek çıkardığında esmer olanın yakalarını düzeltmesini incelemişti. "ya jimin, herkes düğününde siyah kravat takıyor. biz niye farklılık yapmıyoruz? desenli kravat istiyorum ben." dudaklarını büzerek mızmızlanan taehyung, jimin'in gözlerini devirmesini sağlamıştı. "bir de yeni kravat almakla mı uğraşalım taehyung? zaten yeterince işimiz yokmuş gibi."

"taehyung!"

kapının ardından gelen tanıdık ses ile taehyung kıkırdamaya başladığında, jimin ağlamaklı yüz ifadesi ile gözlerini devirmiş ve sinirle kapıya yönelmişti. "müstakbel kocana iletmek istediğin bir şey var mı? bu sefer elimden kurtulamaz çünkü."

"desenli kravat takması gerektiğini söyle kuşum." aynadan saçlarını düzelten taehyung umursamazca konuştuğunda, jimin'in sinirden yerinde zıpladığını ve kıpkırmızı olduğunu görmüş, dudaklarını birbirine bastırarak olası bir kahkahayı engellemişti.

"ya şu kapıyı açar mısınız? taehyung'a danışmam gereken konular var." aralarındaki kapıdan dolayı boğuk çıkan sesi ile konuşan jungkook, sırtını duvara yaslamış, üzerindeki siyah smokin ile kapının açılmasını bekliyordu. " bak zaten sinirliyim jungkook, başlatma danışmana, konuna. git şurdan!"

"aa yoongi hyung değil mi şu aşağıdaki?" pencere pervazına yaslanmış dışarıya bakan taehyung jimin'e seslenmiş, ve eşinin adını duyduğu gibi yüz ifadesi değişen arkadaşının yanına koşmasını sağlamıştı. "hani nerede, gelmiş mi?"

jimin, heyecanlı gözleri ile bahçeye dönük pencereden baktığında her şeyden habersiz bir şekilde, yoongi'yi arıyordu. jimin'in dikkatini dağıtan taehyung, koşarak kilitli kapıyı açmış ve jungkook'u gördüğü gibi ellerini birleştirerek, odadan ayrılmıştı.

"yah! kim taehyung!"

arkasında sinirden köpürmüş bir jimin bırakarak.

**

"ya sevgilim anlamıyorsun, farklılık yaratmak istiyorum ben."

taehyung, karşısında duran sevgilisinin yakalarına ellerini yerleştirmiş dudaklarını büzerek konuşuyordu. beyaz gömleği turlayan elleri ile jungkook'un gözlerine bakan gözleri, genç olanda onun sevimli yüzünü öpme isteği uyandırıyordu. taehyung, istediği zaman böyle, sevimli ve uysal olabiliyordu fakat öyle zamanlar geliyordu ki jungkook kendisini, ona karşı dizlerinin üzerinde buluyordu. "farklılık yaratmak şimdi mi aklına geldi, aşkım? nereden bulayım sana flamingolu kravatı?" sahte sitemli ses tonu ve gülümsemesi ile taehyung'un gözlerine baktığında, onun son derece sert bakışlarını ve çattığı kaşlarını görmüştü.

"o zaman evlenmeyiz."

"ne?" omuz silkerek konuşan esmere karşı şaşkınca duran jungkook, dilini yanağında gezdirmiş ve ellerini henüz yeni fönlenmiş saçlarından geçirmişti. "inanılmazsın taehyung. jimin'in yanına geri dön, halledeceğim." amacına ulaştığından gülümseyen taehyung, kollarını sıkıca jungkook'un boynuna sarmış ve kısa bir öpücüğün ardından geri çekilmişti. "bana dayanamıyorsun."

rich & married | taekook ✓Where stories live. Discover now