Gaten: çocuklar akşam gelmediniz iyi misiniz? Finn : evet iyiyiz yani iyiyim millie'nin nasıl olduğunu bilmiyorum aslında Millie: merak etmeyin ben de iyiyim.
Özelden millie
Mills: çok teşekkür ederim yani belli etmediğin için. Ben: önemli değil 😉 Mills: ne dersin bugün sahilde buluşalım mı ? Ben: tmm saat 9.30 da seni almaya geliyorum. Mills: heyecanla bekliyorum 👀
Millie
Bugün finn ile buluşucaktım saat zaten yediydi bu yüzden duşumu aldım saçıma fön çektim makyajımı yaptım ve kıyafetimi giydim derken zaten saat 9 olmuştu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
( millie'nin görünüşü)
İndim ve bekledim. Sonra dinn geldi ve arabadan indi. Çok tatlıydı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(. Finn'in görünüşü)
Çok yakışıklıydı. Sonra arabaya bindim ve sahile gittik çok güzel bir manzaranın karşısındaki kayalıklarda oturuyorduk.
Finn: millie bazen sana anlatmak istediğim çok şey var ama yapamıyorum. ( kısık bir ses tonuyla) Millie: efendim Finn: yok bir şey Millie: finn Finn: efendim Millie: manzara çok güzel değil mi? Finn: senden güzel değil. Millie: çok tatlısın Finn: hayır ciddiyim Millie:...
Yüzüm kızarmıştı... Finn kafasını omuzuma koydu.
Telefonuma mesaj geldi.
Bilinmeyen: kayalıklarda mutlu gözüküyorsun.
Hemen çevreme baktım.
Finn: millie noldu hadi söyle eğer söylemezsen ben zorla söyletirim. Millie: tamam. Şimdi geçenlerde söylediğim gibi jacob işte yine bir mesaj attı.
Ve telefonu verdim.
Finn: şimdi o bizi izliyor olabilir mi yani. Millie: evet Finn: tmm ben hemen gelicem dedi ve gitti.
Gelirken elinde iki tane pamuk şeker gördüm.
Finn: al sana Millie: teşekkür ederim Finn: önemli değil mills Millie: senin o önemli değil diyen ağızını ısırırım Finn: istersen yap
Upss dışarıdan mı söylemiştim.
Millie: ben biraz üşüdüm eve gidelim mi? Finn: tamam ben hemen gelicem arkadan yetişirim. Millie: tamam
Dışarı doğru yürüdüm. Sonra karşımda Jacob belirdi.
Millie: sen burada napıyorsun?? Jacob: bilmem seni özlemiş olabilir miyim? Millie: defol git buradan.
Bana yavaş bir şekilde yaklaşmaya başladı.
Daha sonra yere yatırdı ve boynumdan öpmeye başladı yavaşça yukarı doğru öpmeye başladı sonra dudağımdan öpmeye başladı ve tişörtümü çıkardı ve attı. Bağırdım bağırdım işe yaramadı. En sonunda halsiz bir şekilde kendimi bıraktım. Sonra Jacob yere yığıldı. Ona vuran Finn'di. Hareket dahi edemiyordum. Finn yanıma yaklaşdı ve tişörtümü giydirdi. Hareket ederken zorlandığım için elinden belimi kavradı ve kaldırdı.
Millie: teşekkür ederim Finn: önemli değil ama seni yalnız bırakamam. Seni ben bırakıcam gel. dedi ve ilerledik. Hala şoku atamadan içeri girdim ve yattım.
Finn
Jacob'u gebertecektim. Sen kim köpek benim sevdiğim kızı rahatsız edersin?
Bilinmeyen: bugün olan hiçbir şeydi. Sen gününü görüceksin.
