58. Bölüm

567 31 16
                                    

Millie

Olduğumdan daha hızlı olmaya çalışarak koşmaya devam ettim.

Sadie kafasını ağaca asılı olan büyük bir tabelaya çarpmıştı ve yere düşüp bayılmıştı.

Yanına, yere oturup kafasını dizime koydum ve uyandırmaya çalıştım ama uyanmadı.

Çevreye bakındığımda ise bayağı uzaklaşmıştık ve kaybolmuştuk da. Çarptığı tabelaya baktığımda boyası silinmiş, azıcık da olsa okunan yazıyı farkettim.
Amalia

Sanırım ileride bir dükkan vardı ve bu da tabelasıydı. Sadie'yi hafif sürükleyerek tabelanın gösterdiği yere doğru ilerledim. Gerçekten bir dükkana gelmiştik. Kapıyı çaldığımda kapının üstünde olan çan çaldı ve eski bir sandalyede oturan yaşlı kadın ayağa kalktı.

Yaşlı kadın: Merhaba kızım, arkadaşın için geldin sanırım ilerideki sedyeye yatırabilirsin.
Millie: Teşekkür ederim.

Çevreyi süzdüğümde ufak bir revir gibi olan bir dükkan olduğunu anladım.

Yaşlı kadın: Sana kendimi tanıtmadım ben Amalia. Sen kimsin ? Hangi rüzgar attı sizi buraya ?
Millie: Ben Millie. Biz kaybolduk ve arkadaşım çarpıp düştüğü için bayıldı ve kendimizi burada bulduk.
Amalia: Bu arada arkadaşının durumu iyi verilmesi gereken ilaçları verdim birazdan uyanır ben içeri gidiyorum bir ihtiyacın olursa seslenebilirsin.
Millie: Tekrardan teşekkür ederim.

Kadın gittikten sonra yaklaşık 10 dk geçti ve Sadie uyandı.

İlk önce çevresine ve bana baktı. Şaşırmıştı.

Sadie: Neredeyiz ?
Millie: Küçük bir revirde sen nasılsın ?
Sadie: iyiyim.

Morali bozuktu ve bana sinirli olduğu belliydi.

Millie: Hey Sadie, bir sorun var anlatmak ister misin ?

Her ne kadar yaptıklarından dolayı ona hala sinirli olsam da sormuştum. Çünkü ne kadar kızsam da benim en yakın arkadaşımdı.

Millie: Hey hadi!
Sadie: Önemli bir şey yok sadece biraz sinirliyim.
Millie: Ama neden?
Sadie: Çünkü yaptıklarım ne kadar sizin için olsa da dışlandım ve bana hakaret ettiniz. Zaten Caleb'ın davranışları sınırdı.
Sadie: Yani diyorum ki ben çok mu isteyerek Jacob'ı çektim. Sırf siz daha yeni birleşmiş mutluyken arkadaşlarımın bir daha üzülmesini istemedim ve Jacob'la konuştum. Şartları vardı. Onunla çıkmış gibi davranmam gerekti. Yaptım. Ama bu sefer Caleb'la olan ilişkimi berbat ettim.
Millie: Özür dilerim.

Yanına ilerledim ve sıkıca sarıldım.

Millie: Özür dilerim. Kötü davrandım. Hiç beklemediğim kişiden böyle şeyler görmek canımı acıttı ve inanmak istemedim ama bu algıyla asla böyle bir şey yapmayacağını düşünemedim. Tekrardan özür dilerim. Beni affedebilir misin?
Sadie: Hiçbir zaman sana küsmedim ki. Gel buraya.

Sarıldık ve sonra köşedeki bir koltuğa oturdum.

Sadie: Peki biz neredeyiz?
Millie: İşte onun hakkında hiçbir fikrim yok. Sen kaçınca seni takip ettim ve sonra kaybolduk. Şimdi de buradayız. Sen uyurken telefonları da denedim ikisi de çekmiyor.
Sadie: Tamam. Bir yolunu buluruz. Mutlaka yokluğumuzu fark edecekler.

❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️

FillieWo Geschichten leben. Entdecke jetzt