Beritan /Töre/

Bölüm 2

Ve Gökyüzü son çığlıklarını haykırdı etrafına Güneş son kez parladı bulutlar ilk kez ağladı ve yıldızlar kainatın derin sonsuzluğunda kayboldu!

Yekta çıkıp giderken diğerleri odasına çekilmişti Dicle hanım başındaki şalı çıkarırken bir yandan da söylenmeyi ihmal etmemişti...

"Değdi mi ağam ?" dedi Devran ağa elini anlında çekip karısına döndü....

"Ne dersin Dicle " sert bir o kadar da soğuk sesiyle cevap vermişti karısına...

"O kadını görmek için gittin kızlarını istedin 25 yıl sonra nerden geldi aklına , doğru ya hiç çıkmadı ki "

"Doğru konuş Dicle xanım" dedi sertçe

"Doğruyu konuşuyorum Devran ağa o kadını unut diye her şeyi yaptım sana 4 tane çocuk verdim iki tane aslan gibi delikanlı verdim ama yinede onun yerine geçemedim. O kız Beritan onun gençliğine benzediği için getirdin Yektada senin gençliğine benziyor yaşayamadığın sevdayı oğlumamı yaşatacaksın geldiği ilk geceden oğullarımı bir birine düşüren kızdan ne hayır gelir söylesene ağam ?"

"Ne dediğini kulakların duysun Dicle" siniri kat kat artıyordu bu sesine de yansıyordu....

"ne dediği mi iyi biliyorum oğullarıma kimi isteseydim verirlerdi Aşiretse aşiret ırgatsa ırgat ama sen kalktın gittin eski sevdalının kızlarını istedin "derin nefes alıp veren yaşlı adam daha fazla uzatmamak adına sustu..

düğün bittiği saat bütün ümüdini kesen Rizgar odaya girdiğinde karısı yatağın üzerinde kendisini bekliyordu bugüne kadar babasına verdiği tüm sözlerini tutmuştu ve bügün verdiği sözün arkasında duracaktı karşısında geçtiği kadını ayağa kaldırıp duvağını açarak anlını öpüp yüz görümlüğünü taktı.

"Hoş geldin Kinem " dedi bitkin sesiyle...

"Hoş buldum Rizgar" Rizgarın aksine kinemin sesi daha dinç çıkmıştı...

Bugün bu kadın istemesede karısı olacaktı sevdiği kadın başka odadayken o evlendiği kadını kadını yapacaktı elleri yavaşça fermuarana giderken usulca öpmeye başladı....

lanet olası bir geceye elveda derken yeni bir güne merhaba demişti Beritan şu an ne yapması gerektiği hakkında en ufak bir fikri yoktu dün evlendiği Adam boşanacağını söylüyordu şimdi aşağı inecekti çarşafı sorduklarında ne diyecekti ? O iş olmadı oğlunuz beni boşayacak mı ? Diyecekti kesinlikle ölümü çıkardı bu Konak'tan kafasında ki tüm düşünceleri silip aşağı indi kadınlar sofrayı kurarken Dicle hanımda başlarında duruyordu yavaş adımlarla avluya geçmesiyle kaynanasının bakışlarını üzerine çekmişti....

"dün gece oğlu mu memnun ettin mi ? " Diye pat diye sorunca Beritan şakınca kaynanasına baktı...

"Anlamadım ?"

"Ağrazmısın kızım ? Ne ettiniz dün gece kocan nerde? "Sert sesiyle ardı ardına sordu sorularını?.

Ne diyecekti o iş olmadı dün gece oğlunuz gitti nereye gittiğini bilmiyorum mu ?

Ayakta dururken birazdan bayılmazsa iyidir tam ağzını açıp konuşacakken aşağıdan merdivenleri çıkan kocasını görmesiyle duraksadı....

"Günaydın Dicle sultan "deyip annesinin yanağıma sulu bir öpüçük bıraktı...

"Günaydın paşam "derken sert bakışlarını gelininden ayırmadı tek kaşı havada nefretle karısına baktı...

"Senin burda ne işin var ! " dedi sert tınısıyla..