•14•

3.2K 162 26
                                    


Elime aldığım üç başlı mızrağın bir hançere dönüşmesini istedim ve mızrak küçüldü sonra kısa bir hançer oldu sap kısmında mızrağın işlemeli bir motifi vardı. Arkamda beliren Melisa omzumun üzerinden konuştu:

-Havalı, Armeda konuşmamız lazım (yatağa oturdu) tamam gidip Malachi'yi bulup tüm olayı öğreneceğiz sonra Olimpos'a gideceğiz sen savaşacaksın ama Armeda ben korkuyorum kendim için değil senin için Zeus bir Tanrı ya sen öbür yarıtanrıyı bulamazsan o zaman Zeus seni yener ve...

Ama devamını getiremedi gözlerinden yaşlar akıyordu onları silmeye çalıştı ama başarılı olamadı benim de gözlerimden yaşlar akıyordu yanına oturdum ve ona sarıldım kulağına fısıldadım:

-Bende korkuyorum ama yalnız değilim yanımda sen varsın sizin varlığınız bana güç veriyor. Evet korkuyorum ama artık korkumun yersiz olduğunu öğrendim, dedim bana sıkıca sarıldı. Sonra odaya Mert girdi bizi öyle görünce gelip bize sarıldı ve:

-Toplu sarılma var ama haberimiz yok olmaz böyle, dedi sonra üçümüzde ayrıldık o da devam etti:

-Eşyalarınızı ayarladıysanız aşağı inip silah seçmeliyiz kızlar hazırsanız inelim, dedi kafamızı sallayınca birlikte odadan çıktık. Silah deposuna geldik Newt, Buğra ve Caner silahları inceliyordu biz gelince Caner yanıma geldi ve:

-Hazır mısın ? Benim minik su bükücüm, deyip sırıttı dirseğimi karnına geçirince hiçte kibar olmayan bir şekilde inledi. Kılıçları olduğu yere yöneldim elime bir tane alıp incelemeye başladım. Çok hoşuma gitmişti uzundu ve kullanımı kolaydı Buğra yanıma geldi bana bir sırt askısı verdi ve:

-Bunu al kılıçlarını koyarsın, dedi askıyı aldım belime geçirdim iki sivri kılıç alıp çapraz şekilde belime yerleştirdim, hançerimi tutan elimi sıktım, bizimkilere baktım ve:

-Nasıl olmuşum, diye sordum Mert bir ıslık çaldı Caner beni baştan aşağı süzdü ve Newt konuştu:

- Bayanlar baylar karşınızda yerli Deadpool

-Maske alıp geleyim hemen, dedi Caner ona gülümseyerek baktım. Herkes silahlarını almıştı, Melisa elinde üç çeşit tabanca tutuyordu sonra onları genişçe bir torbaya tıktı ardından mermi koymaya başladı. İşi bitmiş olacak ki yanıma gelip torbaya bana uzattı anlamayan bakışlarla ona baktım sesli şekilde nefes aldı ve:

-Uçağa belinde silahlarla mı bineceksin seni terörist sanırlar (sonra diğerlerine döndü) beyler silahlar torbaya girsin lütfen, dedi ve torbayı yere attı sırayla diğerleri de silahlarını torbaya koydu. Buğra birkaç tane kılıç ve tabanca almıştı, Caner iki adet yay ve bolca ok koydu son olarak Newt torbaya birkaç tabanca ve aynı Melisa gibi bolca mermi koydu galiba kampın silah deposunu sömürmüştük. Herkes silahlarını koyunca Melisa torbayı bağlayıp yerden aldı ve:

-Odada bunları düzgünce çantaya yerleştireceğim, dedi. Sonra ben konuştum:

-Çocuklar şuan kendimi burayı soymuş gibi hissediyorum, dedim Mert geldi elini omzuma koydu ve:

-Bu gece eğlenmeliyiz stresimizi atarız, dedi odalarımıza doğru yola çıkmışken:

-Kalsın, bu gece dinlenmeliyim, dedim

~.~.~.~.~.~.~.~

-Armeda, Armeda hadi gitmeliyiz, Melisa omzumu sarsıyordu galiba zamanın gelmesini beklerken içim geçmişti. Ona baktım hızla yataktan kalktım:

-Beklerken dalmışım zaman geldi mi ?

-Evet çocuklar kampın çıkışında bizi bekliyor Buğra bir araba ayarlamış bizi havaalanına bırakacaklar hadi, dedi o konuşurken bavullarımızı almış kapıdan çıkmış yürüyorduk. O anda aklıma gelen şeyle Melisa'ya döndüm:

POSEİDON'UN KIZI (tamamlandı)Where stories live. Discover now