Episode~3

12 5 3
                                    

************

Uçağın inmesine az kala uyanmıştım camdan dışarı göz attıgımda ise o müthiş manzarayla karşı karşıya kalmıştım ,koca koca ışıklar, o heybetli boğaz,tarihi yalılar hepsi bana hoşgeldin der gibi dizilmişlerdi denizin kenarına, hareket eden minik arabalar, karınca gibi insanlar vardı .

Kendimi gülümserken buldum bir an çok komik görünüyorlardı sanki herkeste bir telaş var gibiydi ,uçak sert bir şekilde yere indiğinde kemerimi çıkartıp , üzerimi düzelttim daha sonra babaannemin yanına gittim oda kalkmış beni bekliyordu ,sırayla herkes indi uçaktan, hostesler güler yüzlüydüler, geçmiş olsun efendim iyi günler demiş ve bizi ugurlamişlardi.

Havaalanı otobüsüne binmiş valizlerimizi almaya gidiyorduk o kız gelmişti aklıma , usulca etrafıma bakındım  ama onu görmemiştim valizleri çek çeke yükleyip çıkışa yöneldik, babaannem eski şoförümüz Ali abiyi aramıştı inmeden, oda bizi bekliyordu çıkışa yöneldiğimizde iki elinde çiçeklerle bize el salladı , babaannemin elini öpüp valizleri yerleştirmek için bagajı açtı ; Ali abi aslında dayımın şoförüydu, burada olduğumuz zamanlar hep bizimle kalır her yere bizi o götürürdü, aslında üzülmüştüm dayımın ve ateşin bizi karşılamaya gelmeyişlerine, Ali abimin beni tanımasına da şaşırmıştım sonuçta çok uzun zamandır görmüyordu beni , işleri bana bırakmayıp binmemi istedi sakin bir yolculuk gecirmislştik evin kapısına geldiğimizde demir kapılar açılmıştı yeni evimi merak ediyordum açıkçası gözüm camda her yeri tarıyordum.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Eve adım attigimda kapı büyük bir salona açılıyordu köşede orta boy yemek masası sağ tarafta da oturma grubu vardı. Kanepeler duvar yerine boydan boya cam kaplı pencereye bakıyordu , dışarı bahçeye buradan geçilebiliyordu.

Bahçeye açılan diğer kapıda mutfak kapisiydi sanki bahçede ayrı bir oda varmış gibi mutfagin birazı veranda yapılmıştı birde yemek masası koymuşlardı . Burada babaannemle yapacağım güzel kahvaltıları hayal ettim bir an, mutfağın yaninda'da banyo ve tuvalet vardı çok hoş ve pembe tonlarında döşenmişti.

Yukarı çıkmak için sabırsızlanıyordum , valizleri alıp hemen yukarı çıkarttım yine koca bir salon vardı yukarıda iki tane bordo renkli koltuk balkon camının yanlarında duruyordu ve duvarda küçük bir kitaplık vardı. Salonun sonunda bu sefer balkon vardı balkon direk karşı ormana bakıyordu dibimizde de mini havuzumuz vardı ev çok büyük değildi ama baya teferruatlı bir evdi.

Sağdaki oda benimdi kapısından anlamıştım çünkü ismim yazıyordu,içeri girmemle evin en güzel yeri olduğunu anlamıştım yatağim tam köşedeydi, duvara kitaplık yapılmıştı ve bütün kitaplarım oradaydı babam önceden gönderip yerleştirtmişti. Yatagimin üstünde bir not vardı gidip hemen elime aldım üzerinde gece korkmamak için yukarı bak diyordu,kafamı kaldırdığım an annemle resmim olan bir çerçeve ve kocaman bir pencere vardı yatağa yatmadan pencere görünmüyordu sanki gizlenmişti . Anneme ne kadar teşekkür etsem azdı yıldızları sevdiğimi ve yatmadan önce onlara bakmayı sevdiğimi çok iyi biliyordu. Bütün oda bembeyazdı kapının solundada işlemeli beyaz bir makyaj masası duruyordu. Sağ tarafta banyo ve giysi dolabım vardı.

Bütün eşyaları yerlestirmistik zaten ev temizdi pekte bir iş yoktu aşağı inip karnimizida doyurmustuk, babaannem dışarı veranda ya çıkmış karşı ormanın ağaçlarını seyrediyordu ,hemen gidip bir kahve yapmıştım , evde iş yapmazdım ama oya teyzem herşeyi öğretmişti bana iş bilmez bir kız olmamı istemiyordu anlaşılan ,babaanne torun kahvelerini yudumlarken kapının çalındığını duydum o kadar yavaş çalıyordu ki babaannem farketmemisti hemen kalkıp kapıya koştum delikten bakma gereği duymamıştım kapıyı açtığımda karşımda küçük yavru bir kedi ile elinde papatya buketi tutan biri dikiliyordu yüzünü goremiyordum; " buyrun kime bakmistiniz?" demiştim ,elindeki buketi yere indirdiğinde anlamıstım geleni , Ateş'ti şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırmıştım elim ayağıma dolanmişti ,resmen dona kalmış kapıda oylece dikiliyordum bana gülüp ; "içeri almayacakmisin bak minik kedicik seni istiyor "dedi.

Hemen elindekileri alıp içeri geçtik o babaannemin yanına giderken bende kediyi odama götürdüm babaannem görmemeliydi yoksa bir gün durdurmazdı yavruyu evde ; aşağı indiğimde babaannemle ateş sarmaş dolaş olmuş sarılıyorlardı anlaşılan babaannemde özlemişti Ateşi ,kendi torunu olmasa bile çok kıymet verirdi Ateşe ,İpek yengemin vefatından sonra Ateş'te annesizliği hissetmesin diye annemle babaannem ellerinden gelen herşeyi yapar olmuşlardı. Ateşte değişmişti , yaşımız çok küçüktü yengemi kaybettigimizde ama o benden daha erken olgunlaşmisti herşeyi daha ince düşünür olmuştu ,benimle artık eskisi gibi oynamaz olmuş sadece benim başımda bekler kimseyle oynatmazdi, yanlış yaptığım yerlerde beni uyarır doğrusunu gösterirdi.

Merdivenin başında onlara bakakalmistim gözlerim dolmuştu,ateş bana doğru baktığında ayağa kalktı ve kollarını iki yana kocaman açmıştı , ah nasil unuttum bana hep böyle yapardı çok uzakta bile olsam kollarını açar ona sarilana kadar öylece beklerdi. Hemen koşup boynuna atlamistim nasıl özlemiştim onu , boyu çok uzamıştı ,yüzü değişmiş tüm hatları oturmuştu ama gözleri değişmemişti her zaman olduğu gibi neşeli ve parlak bakıyordu , uzunca sarılmamızın ardında babaannemin; Ateşe'de kahve yap kızım özlemiştir kardeş kahvesini dediğini duydum, Ateş'te gülerek Pakize sultan hiç zahmet etmesin çok kalmayacağım zaten demişti.

Pakize Sultan'ın sözüne söz olur muydu hiç anlaşılan Ateş unutmuştu bunları babaannem hafif kızgın bir ifadeyle bakınca başını sallayıp içeceğini belirtmisti,hemen koşup mutfağa hepimize kahve yapmıştım ,kahvelerimiz bitene kadar herşeyi sormuştum Ateşe neden hiç İspanya'ya gelmediğini , beni neden yanlız bıraktığını ne var ne yok söylemiştim.

Hepsini tane tane dinleyip cevaplamısti, okuldu işti derken zaman öylece geçmişti onun için dayım ateşi hiç boş bırakmamış herseyi öğretmişti anlaşılan.

Dayımda geldiğimizi öğrenmiş ama iki günlüğüne yurtdışına gitmişti , işleri hiç bitmezdi dayımın o yüzden bizi almaya gelememişti , peki sen neden gelmedin demiştim Ateş'e babaannem'de kızım artık kocaman oğlan o kız işleri vardır anlasana demişti , bunu diyince ateşin yüzü kızarmış gelmeyisini dayıma bağlamıştı ama yalan olduğunu herkes biliyordu.

Getirdiği papatyaları masanın ortasına koymuştum dolabta pasta vardı bız gelmeden önce alınmış olmalıydı daha tap taze duruyordu hemen tabakları hazırlayıp içeri götürdüm ateşte pastayı getiriyordu , şimdi soru sorma sırası ona gelmişti ,

- Okul nasıl gidiyor bakalım, derslerin iyimi demişti

"Allah'ım sora sora bunu mu sordun" demiştim o anda ikiside kahkahayi patlatmislar bana gülüyorlardi, sakince iyi olduğunu söyledim.

- Peki beni özledin mi ?

Delimisin ! diye bagirmıstim bir anda, babaannem bu sefer kizmişti sevmiyordu öyle kelimeleri , tabiki özledim her hafta konuşmamıza rağmen çok özlemiştim, oda biliyordu ama yine her zamanki Ateşti işte .

Asosyal bir kız olduğum için hiç arkadaşım yoktu zaten bir Ateş ile iyiydim oda kardeşimdi zaten. Saat geç olmuştu Ateş Pakize sultandan izin isteyip kalkmıştı ,kapıya kadar gittim yanında yavaşça dönüp sarıldı bana yarın sabah erkenden hazır olmamı söyledi, heyecanla beni nereye götüreceğini sormuştum ama söylememişti , aklıma kedi gelince ne yapacağımı sormuştum "o senin hediyen sana aldım ben yokken yanında dursun seni korusun arkadaşın olsun" demişti ama minnacık kedi beni nasıl koruyacaktı ki
teşekkür edip kapıdan uğurladım.

Pakize Sultan'ın yanına gidip yanaklarından öpüp odama çıktım, üstümü değiştirip minik kedimide alıp yatağıma yatmistim ki telefonum titredi.

Ateş/
- Sabah erkenden seni almaya geleceğim sakın uyuyakalma yoksa geç kalırız.

Ateş/
- Ha birde size yardımcı birini bulmak için eniştem beni aramıştı , yarın oda gelecek benimle istersen hemen başlayacak .

Ben yardımcı istememiştim ki evimde biri olsun istemiyordum herşeyi kendim halledebilirdim ama babaannemin ben yokken tek kalmasınıda istemiyordum hemde okul başladığında yemektir temizlikti onları yapamazdım, mecburdum anlaşılan

Tamam yazıp gönderdim . Minik kedi gerçekten çok tatlıydi anlaşılan yeni doğmuştu tüylerinin rengi griydi kulaklari kırıktı cinsi neydi peki kedilerden pek anlamazdım çünkü küçük bir de evi vardı , içinde biberonu tarağı sampuani herşeyi vardı . Ateş herseyi düşünüp almıştı, onuda evine koyup geri yatağıma döndüm gerçekten çok mutluydum, tam'da eskiden olduğu gibi ...

Jenna Paradise Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin