16| Cevabını Şimdilik Bilmiyorum

3.5K 296 34
                                    

"Saçma." Loş ışığıyla ve kısık sesiyle ortama canlılık katan televizyondan bakışlarımı çekip yanımda sessizlik içinde koltukta oturan Yoon Gi'ye başımı çevirdim. "Senin sorunun ne?" Jin ve Hoseok'un evinden ayrılırken Yoongi'yle konuşmak istediğim onu eve çağırmıştım. Eve vardığımızda Baek ve Tae'yi, odasındaki yatağa yatırıp konuşmak adına salona geçmiştik. Ama aradan geçen bir saatlik dilemde ikimiz de ağzımızı açmamıştık. Sonunda konuştuğumda ise gözlerini devirip kolları arasına aldığı yastığa daha sıkı sarıldı.

"Sadece sizi düşündüm." Soğuk bir şekilde konuşup ikimizin de izlemediği fakat açık duran televizyona döndü. Derin bir nefes alıp onun gibi ben de televizyona döndüm. İzlediğimi algılamıyordum. Ki izlemiyorduk. İzliyormuş gibi yapıyorduk. Konuşmaktan kaçmanın kolay bir yoluydu. Gözlerimin önünde öylesine hareket eden birkaç siluetlet vardı sadece. Korkuyordum. Korkum, algıma yetimi etkisiz hale getirip beni boşluğa hapsetiyordu. "Bana bak." Üzgün ses tonuyla yüzümü ona doğru çevirdim. "Amacım kötü değildi. Sizi ondan korumak istedim. Bir anda geri dönmesi tuhaf."

"Fazlasıyla korumuşa benziyorsun." Cümlemin altındaki alaya karşı kaşlarını çattı ve konuşmak için ağzını araladı ama sert bir dille konuşmama devam etmemle ağzını geri kapatması bir oldu. "Beni kurumanıza ihtiyacım yok. Kendimi ve oğlumu koruyabilirim."

"Kendini koruyabileceğini biliyorum." Dedi. Yastığı kenara bıraktı ve vücudunu bana doğru döndürdü. "Fakat içimden bir ses seni korumam gerektiğini söylüyor." Elimi ince parmaklı ellerinin arasına aldı ve devam etti. "Kendime neden böyle oluyor diye soruyorum fakat şimdilik cevabını bilmiyorum. Bulamıyorum."

Yoon Gi'nin konuşması karşısında ne tepki vereceğimi bilemiyordum. Tepkisizliğime anlayışla gülümseyip ellerini geri çekti. Nedense ellerinin sıcaklığını sevmiştim. Koltuğun kenarından destek alarak ayağa kalkıp yoongiye döndüm. Başını ayağa kalkmamla kaldırmıştı.

"Bence bazı şeylere karışmadan da anlayabilirsin." Sinirlendiğim her halimden anlaşılıyordu. Sert tepkime karşı bozulduğunu belli eden yüz ifadesiyle bakakalmıştı. Bunu Jongin'i sevdiğim için demiyordum. Jongin'i hayatımdan sileli yıllar olmuştu ve onunla tekrar birlikte olmak gibi bir düşüncem yoktu. Ama hayatıma yeni girmiş birinin de onunla 'konuşmak' için yanına gitmesine veya arkadaşlarımın zarar görmesini gerektirecek hiçbir şey yoktu. Hangi düşünceyle bunu yapmıştı hâlâ anlayamıyordum. Onu benden uzaklaştırmak için sevgiliymişiz gibi davranmıştık zaten. "Neden alakası olmayan durumlara karışır ki bir insan?" Kendi kendime söylenirken oturma odasından çıkmak için bir iki adım atmıştım.

"Sizi incitecek bir şey yaptıysam özür dilerim Jimin." Zayıf sesi beni durdursa da cevap vermeyip odadan çıktım. Sadece Taehyung ve Namjoon'un saçmalamalarıyla monotonluğu biraz olsun geride bırakıp hareketli geçen hayatım Yoongiyle tanışmamın ardından ülkesine geri dönen Jongin sayesinde sallantılı bir hâle gelmişti. Kendimi karmaşanın tam ortasındaymışım gibi hissediyordum ki büyük ihtimalle kargaşanın tam ortasındaydım. Benliğime yapışan gerginlikle odama girip yatağıma sırt üstü uzandım.

౪౪౪

Sid'den selaam
Bu kitabı unutuyorum yahu

Neyse umarım beğenirsiniz. Beğenmeseniz de bir şey kaybetmiş olmazsınız.

Diğer kitaplarıma bakmayı unutmayın bence onları daha çok seversiniz.

Hoşça kalın<3

New Marriage ❀ MiniMini Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin