11. EV

2.9K 296 205
                                    

Merhabalar! Nasılsınız? Umuyorum ki iyisinizdir.
Yeni bölüm ve diğer duyurular için beni takibe almayı unutmayııın <3

Buraları büyütelim!
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin♥️
Umarın beğenirsiniz.

Uzun bir ara olsa da... SONUNDA YAZDIM!

İyi okumalar. 🍷


🔥

11. EV

Karanlık bir koridorda başlangıç ve bitişin ortasındaydım sadece nereye adım atacağımı bilmiyordum. Öne doğru gidersem bitişe ulaşır mıydım yoksa tam ters istikamete yürürsem mi sona ulaşırdım muammaydı bende olduğum yerde durmayı seçtim.

Gözlerim kapalıydı lakin dünyanın kaosu kulaklarımda bir arbede yaratmıştı. Bulunduğum ev ana yola ne kadar uzaktaydı hiç bilmiyordum sadece yoldan geçen arabaların seslerini, o yolun asfaltına uzanmışçasına duyuyordum.

Her şey çok gürültülüydü, her şey çok sessizdi, her şey dengesizdi ve benim terazimin zincirleri kopuktu.

Uyandığım yataktaydım, tekrar aynı yatakta uyanmıştım, sırtımı beyaz nevresim takımının üzerinden yavaşça ayırdığımda sızlayan tenim ve ağrıdan gözlerimi kısmama neden olacak başım ile ayaklarımı yere bastım. Ayağa kalkmak için hiçbir adım atmazken titreyen ellerimi saçlarıma götürüp terleyen tenimden yüzüme yapışan saçlarımı geriye ittim.

Dilim damağıma yapışmıştı, kelimeler zihnimin sinesine çekilmişken yavaşça ayaklarımı yere bastım. Bu evden çıkmalıydım. Sonrasında ise babamı bulmak için en yakın polis merkezine gidip kayıp ihbarını çekmeliydim.

Sessiz olmaya özen göstererek ağır adımlarla parkelerin üzerinde yürürken yatağın ucuna, yere koyulmuş ayakkabılarımı eğilerek elime aldım. İşaret ve orta parmağımla ayakkabılarımı tutarken pencereye doğru yaklaştım, göz ucuyla yerden yüksekliğimi anlamaya çalışıyordum.

Pencerenin kenarında yan odaya ait olduğunu düşündüğüm bir balkon vardı, ayağımı uzatırsam kolayca balkona ulaşabilirdim. Ayakkabılarımı pencere pervazına bırakıp odanın kapısına ulaştım, kapının kilidini sessizce çevirip kitlerken mekanik ses kulaklarıma doldu.

Odanın penceresini açıp ayakkabılarımın bağcıklarını bile bağlamadan giydiğim ayağımı pencereden temkinli bir şekilde uzatıp bedenimi yan çevirdim ve pencerenin kenarına tutunarak ayağımı balkon demirine uzattım. Ayağımı uzattığım yere değil, pencereye düşen telaş dolu yansımama bakıyordum. Evin ikinci katındaydım ve maksimumda yedi metre yukarıdaydım. Baygınlık geçirdiğimde yağmur yağmış olmalıydı çünkü yer ıslaktı.

Ayağım balkon demirine değdiğinde bedenimi oraya doğru ittirdim ve hızla yan dönerek balkon demirine tutundum. Balkon demirleri boyunca bedenimi aşağı kaydırdığımda, ayağımı penceresinde demir olan yere uzatarak bastım. Tek elimi uzatıp siyah demirleri tuttuktan sonra diğer elimi balkondan çekip pencere demirini tuttum.

Şimdi geri kalan tek şey atlamaktı.

Yer ıslaktı, evin bahçesi olduğunu düşündüğüm yere iniş yapacağım için düştüğüm yer çamur olacaktı, bu canımı yakmazdı.

''Bir,'' dedim yavaşça. Nefes nefeseydim. ''İki,'' gözlerimi birbirine sıkıca bastırdım, kalbim hızla çarpıyor avuçlarım terliyordu. Son rakamı söylemeden önce gözlerimi açıp kendimi geriye attığımda ayağımın yere basmasını umuyordum.

Yeryüzündeki CehennemWhere stories live. Discover now