Bölüm 1

79 3 0
                                    

Başımı yasladığım camdan uzaklaştırdım, müziğin sesini biraz daha açarak etrafı seyretmeye başladım. Araba yolculuklarını hiç sevmezdim ve zamanımı müzikten başka bir şeyle geçiremezdim. Babamın işi yüzünden başka bir şehre taşınıyorduk. Hem okulumdan hem arkadaşlarımdan hem de yaşadığım çevreden ayrılmak çok zor gelmişti. Üstelik babamın bu işi kabul etmesi zorunlu değildi sadece maaşı daha yüksek diye kabul etmişti  ama kazandığı para bize bunca zaman yetmişti , bundan sonra da yeterdi. Ama babam bunu kabul etmiyordu. Daha iyi şartlarda yaşamamı istiyormuş. Ne kadar istemesem de kabul etmek zorunda kaldım bende. Hem kalbini de kırmak istemiyordum. Annem  öldükten sonra bütün hayatını bana adadı ve biraz kafasını dağıtması gerekiyor. Belki bu şehir bize iyi gelir ve her şey düzene girer.

"Güneş acıktın mı tatlım ?" Babamın sesiyle kendime geldim.

"Çok değil ama bir şeyler yesek fena olmaz." dedim gülümseyerek. Kafasını sallayarak yakınlarda bir çay bahçesine park ettik. Ağaçların çevrelediği küçük ve huzur dolu bir yerdi. Boş masalardan birine oturarak tost söyledik.

"Hala isteksiz misin taşınmamızda ?" diye sordu babam.

"İsteksiz değil de üzgün diyelim. Sonuçta kimse doğduğu yerden ayrılırken sevinmez."

"Orada her şey daha güzel olacak güven bana." Gülümsemeye çalışarak kafamı salladım. O sırada garson siparişlerimizi getirdi. İkimiz de konuşmayı keserek tostlarımızı yemeye başladık. Babam tostunu bitirdiğinde ben daha yarısına gelmiştim.

"Hızlı yemeyi ne zaman öğreneceksin merak ediyorum " dedi gülerek.

"Hızlı yemek sağlığa zararlı hem ben tadını çıkararak yiyorum babacığım"

"Öyle olsun bakalım. Nakliyatçıları arayıp saati konuşayım, sen yemeye devam et."dedi ve sandalyeden kalktı. Bende ellerimi peçeteye silip Masal'ı aramaya karar verdim. Gideceğimiz yerde tanıdığım tek arkadaşım o ve Miraç'tı. Babalarımız okul arkadaşıydı ve küçüklüğümüzden beri her yaz görüşürdük. Cebimden telefonu çıkardım ve arama tuşuna bastım.

"Geldiniz mi yoksa ?"diye heyecanla açtı telefonu.

"Maalesef ama az kaldı. Babam nakliyatçılarla konuşuyor şimdi yakında oradayım "

"Çabuk gelin ya seni çok özledim Güneş."

"Ben de seni çok özledim az kaldı dedim ya bundan sonra hep görüşeceğiz."

"Hep yanındayım zaten benden kaçamazsın."

"Biliyorum, biliyorum. Kapatıyorum şimdi babam geldi. Sen beni biraz daha özle."

"Bekliyorum,öptümm" diyerek kapadı telefonu. Biz de arabaya bindik ve az kalan yolumuzu da iki buçuk saat sonra tamamladık. Yeni evimiz Masalların sitesindeydi. Büyük bir site değildi. İki katlı evlerden oluşuyordu. Sitenin kapısında Haldun Amca, Tülin Teyze, Masal ve Miraç bizi bekliyordu. Arabadan inip koşarak Masal'a sarıldım.

"Yeni evine hoşgeldin kardeşim" dedi o da bana sarılarak.

"Seni çok özlemişim."dedim ben de.

"Ben de varım burda heey !" diye araya girdi Miraç.Gülerek Masal'dan ayrıldım ve ona sarıldım.

"Seni de çok özlemişim Miraç Bey." Her zamanki gibi saçımı karıştırdı.Sırayla Tülin Teyzeyi ve Haldun Amcayı da öptüm. Eve yürüyerek gitmek uzun sürdüğü için tekrar arabaya bindik. Bu sefer Haldun Amcanın arabasına binmiştim. Kısa bir süre sonra yeni evimizin önünde durduk. İçimde çok garip bir duygu vardı. Heyecan gibi ama değil. Daha çok boşlukta kalmış gibi.Bundan sonra ne olacağını merak ediyordum. Yeni bir başlangıç yapmıştık ve bu beni biraz korkutuyordu. En fazla üç kere geldiğim bir şehirde yaşayacaktım ve alışabilir miydim bilmiyordum. Masal'ın koluma girmesiyle düşüncelerimden ayrıldım.

Senden ÖnceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin