O N B İ R İ N C İ B Ö L Ü M

51K 1.5K 274
                                    

SAPLANTI - 11. BÖLÜM

Bölüm Şarkısı : Pera - Sensiz Ben

Tehdit edildiğim kişi şuanda karşımdaydı.

O yaşasın, başına birşey gelmesin diye üç ay kaçırıldığım adamla yaşamaya söz verdiğim kız şuan karşımdaydı.

Dolunay.

Beni görünce aynı o da benim gibi şaşırmıştı. Şimdi ben Dolunay'a kaçırıldığımı söylesem ne olurdu? Ateş'e görülmeden buradan kaçabilirdik polise gidip onu şikayet ede bilirdim. Ama ya Dolunay'a bir şey yaparsa. Hem ben söz vermiştim. Sözümde durmam gerekliydi.

Şaşkınlığını ilk üzerinden atan dolunay oldu.

"Miray. Miray sen nerelerdesin kaç zamandır seni arıyorum biliyormusun. Evine gidiyorum kimse yok, seni arıyorum ulaşılamıyor, üniversiteye bile gelmiyorsun. Nerelerdesin sen." Dolunay'ın yanına gidip ona sıkıca sarıldım. O benim çocukluk arkadaşım dı. Onu çok seviyordum bu yüzden.

"Dolunay merak etme ben iyiyim. Bir süre ortalıklarda olmayacağım. Beni soran olursa lütfen tatilde ben de yerini bilmiyorum de. Şimdi gitmem gerek. Kendine iyi bak."

Dolunay'dan ayrıldım. Dolunay bana öyle garip bakıyordu ki. Bir şeyler olduğunu anlamıştı.

"Miray siz Atakan'la yemeğe çıktığından beri ortadan kayboldun. Atakan'da yemekten bir hafta sonra okula geldi. Tanınmayacak haldeydi. Tek kolu da kırıktı. Neler oluyor anlat bana."

Demek Atakan'ın kolunu kırmıştı ateş. Dolunay'a hiç birşey anlatamazdım. Ona son bir kez sarılıp.

" Ben iyiyim. Kendine iyi bak." diyip lavabodan çıkıp koşmaya başladım. Hemen gözden kaybolmalıydım. Dolunay'ın peşimden geleceğini biliyordum. Yemek bölümüne girdim hemen. Ateş benim bu halimi görünce hızla ayağa kalktı.

"Ne oldu. Niye koşuyorsun." Ateş'in kolundan tutup yemek bölümünden çıktık. Soluk soluğa konuştum.

"Dolunay burada. Hemen gidelim." dedim. Ateş bu dediğime şaşırdı. Zaten şaşırılacak bir şeydi. Neden Dolunay'la Kaçmadığımı merak ediyordu. Ama şuan açıklama yapacak durumda değildim. Hemen Avm'den çıkıp arabaya bindik.

Kendimi arabaya atınca derin bir nefes verdim. Şuan kendimi sanki ben Ateş'i kaçırıyormuş gibi hissediyordum. Ama hepsi Dolunay'ın iyi olması içindi.

Ateş arabayı çalıştırıp dağ evine doğru sürmeye başladı.

"Neden Dolunay'a benim seni kaçırdığımı söylemedin?" Dedi.

"Çünkü sen beni Dolunay'la tehdit ediyorsun."

"Miray istesen polise gidebirdiniz. Bunu yapardın biliyorum. Neden kaçmadın."

"Kaçmamı istiyorsun Ateş. İstiyorsan beni şurada bırak ben usul usul kaçarım endişen olmasın." Ateş'in yola bakan bakışları bana döndü. Ardından da hiç bir şey demeden tekrar yola bakmaya başladı.

Bende onla konuşmak istemediğim için kafamı cama doğru çevirip uyuyor gibi yaptım. Aradan geçen beş dakikadan sonra Ateş tekrar konuştu. Beni uyudum zannediyordu herhalde.

"Sen benden hiç gitme güzelim. Hiç gitme."

Duyduğum kelimeler zihnimi sarhoş etti. Kurduğu kelimeler bu kadar güzel hissettirirken neden beni kaçırmak gibi bir aptallık yapmıştı.

SaplantıWhere stories live. Discover now