TUTARSIZ (Düzenlenecek)

49. Yalanın Sonu

Son 2

Keyifli Okumalar...

Insanın kullandığı ilk alet, başka bir insandı.

Yazarın Ağızından

Her şeye rağmen yaşamın kutsallığını tatmış bir ruh eğer olurda ölüm dağıtmaya başlarsa yoldan çıkmış demektir.

O da çıkmıştı.

Hak, adalet diyordu lakin gerçekten adil mi davranıyordu?
O kimdi ki hem cezayı kesip hemde o cezayı uyguluyordu?
Ama o yapmasa ne olacaktı? Bu kötülüğün en dibine batmış insanlar kendi kendine yok olup gitmiyor, özgürce ve vicdanları hiç sızlamadan kötülük dağıtmaya devam ediyorlardı.

O durdurmasa kim durduracaktı bu insanları?

Genç kızın kafası oldukça karışmıştı.

Yoldan çıktığını biliyordu ve üstelik artık o yola geri dönmesi her geçen dakika daha zor oluyordu. Ama işte, ama.
Aması vardı bu cümlenin.

Ama o yoldan çıkmasa, yoldan çıkmış onca insan ne olacaktı?

Bir yandan doğruyu yaptığını biliyor ve buna sonuna kadar inanıyordu. Bir yandan da kendini bu kadar zorlu bir görevin başına geçirip aldığı canların ellerini kirletmesine izin vermesine katlanamıyor bunun yanlış bir tarafı da olduğunu kabul ediyordu.

Yine de düşündüğü bu iki düşünce de onu bir çıkış yoluna götürmüyor, kafasındaki karışıklığı yok etmiyordu.

Sorularla doluydu genç kızın zihni.

Haluk bey dedikleri adam ne diye ona böyle bir şey yapmıştı?

Kimdi bu Haluk bey? Ondan ne istiyordu?

Sadece uyuşturucusunu çaldığı için ne diye Arsen'i öldürmeye adam tutmuştu ki? Arsen'in bu olanlarla ne gibi bir ilgisi olabilirdi?

Hem bu Haluk bey dedikleri adam hiçte öyle kendi işini başkasına yaptıracak biri gibi değildi. O gün karşısına geçip gayette gözlerinin içine bakmış,hükmünü vermiş genç kızı öldürecesiye dövdürmüştü. Bunu gizli saklı yapma gereği de duymamıştı.

'O halde bu içine ettiğimin hayatında ne zıkkımlar dönüyor' diye geçirdi içinden genç kız.

Sonra oldukça hızlı çalışan beyni bazı görüntüleri getirdi gözlerinin önüne. O anları dışardan bir göz gibi görerek tekrar yaşadı.

Arsen ile ilk tanışması, onu aradığını söylemesi.

Neden aradığını hiç söylememiş bir şey de yapmamıştı ona bunca zaman.

Arsen'in onu tuzağa düşürerek bir bara götürmesi ve onu en büyük düşmanının ellerine bırakması.

Gerçi bu derece yaşanan şeylerden bir haber gibi görünüyordu. Üstelik onu kurtarmaya gelmişti.

Acaba?

Acaba oraya bıraktığında gerçekten amacı onu o adamın ellerine bırakmak mıydı?

Ya peki bu Haluk bey denilen adamın onu dövdürdüğü gün Arsen o kuş uçmaz kervan geçmez yerde nasıl bulmuştu?

Nasıl nasıl nasıl?

Düşündü genç kız fakat bir şey hatırlayamadı.
Sevdiği adamı temize çıkaracak, beni şu şekilde buldu diyebileceği hiç bir şey gelmedi aklına.