* 4*

1.4K 51 34
                                    

Uyandığımda başımda Pansy'nin kızgın bakışlarıyla karşılaştım ve hiç bir şey olmamış gibi

"sana da günaydın" dedim

"geri zekalı" dedikten sonra arkasını dönüp gitti.

Giyindim. Endişeliydim Weasly'e bir şey söylediyse atılırım. Atılmam iyi aslında eski okuluma dönme şansım.  İçten içe kalmak istiyor gibi hissettim. 

"Pansy!" diye bağırdım.

"NE"

"GEL "

"OF TAMAM"

Yavaş yavaş geldi.

"Niye odamda duruyordun sabah"

somurttu

"Balo var kiminle gideceksin"

"N-ne balosu" 

"günaydın 3 gün kaldı"

"Benim bir eşim yok beraber gidelim mi?"

"şey ben Dean ile gideceğim. Ama sana eş bulmak kolay olacak"

"peki"

"hazırlan sana fikirlerimi söyleyeceğim"

Odadan çıktı hızla hazırlandım. Pantolonumun kemerini takmaya uğraştım ama yapamadım. Sonunda yapmıştım ama Pansy beklemekten ağaç olmuştu.

"Sonunda başlıyorum.

Cho

Luna Lovegood olan..."

"Tamam Cho olsun Slytherin o"

"Git sor gölün orada yalnız kafa dinliyor"

Elimi cebime koyarak yavaş yavaş ilerledim. Yanlarda oturup öpüşen çiftler vardı. Kusmak istermiş gibi bir bakış atıp ilerledim. Bir ses duymuştum. Profesör Snape'in sesiydi. Sese doğru yaklaştım ve ağlayan Snape'yi gördüm iksir dolabında ağlıyordu. Eline Lily Potter'ın resmi vardı. Şok olmuştum. Snape Potter'ın annesini mi seviyordu? Beni fark etmemesi için hızlı ve sessiz bir şekilde oradan uzaklaştım. Bahçeye çıktığımda Cho'nun defterine bir şeyler çizdiğini gördüm. Çizdiği şey Cedric Diggory onu hala seviyordu ama bir kaç yıl önce ölmüştü.

"Selam" dedim. Hızlıca defteri kapattı.

"S-selam"

"Ben Draco" yanına oturup elimi uzattım. Gülümsedi ve elimi sıktı

"Ben Cho"  Ama tekrar suratı asıldı.

"Onun için mi üzülüyorsun?"

"E-evet"

"Bende savaşta babamı kaybettim." dedim ve ikimizde gülümsedik.

"şey soracaktım"

"Evet seninle baloya gelirim"biraz bekleyip ardınsan

"P-peki görüşürüz 7'de hazır olurum" dedi

Elimi tekrar cebime koyup ortak salona gittim ilk 4 dersim boştu çünkü profesör Snape ve ismini bilmediğim karanlık sanatlara karşı savunma öğretmeni ortalarda yoktu.

"E Draco kabul etti mi"

"Evet"

"Bu arada Granger kapıda seni bekliyor"

"N-ne"

"Hadi git bir bak"

Kalbim çok hızlı atıyordu. Daha doğrusu kulağımda atıyordu kalbim sanki. Koşar adımlarla gittim.

"Bulanık?"

"Malfoy arkadaşımı dövdüğün için sana çok kızgınım ama onun adına özür dilemeye geldim çünkü benim yüzümden kavga ettiniz. Sevgilim olan şahıs seninle beni kıskanıp benden ayrıldı. Çok ağladığım içinde Ron senin yüzünden ağlıyorum diye düşündü ve seni dövmeye geldi."

Ne sevgilisi mi vardı. Neyse konu bu değil neden kıskandığı sevgilisinin.

" Neden beni senden kıskanmış ki biz arkadaş bile değiliz."

Hermione kızarmıştı bu sefer sanki yüzüne domates sürmüş gibi gözüküyordu.

"B-bilmiyorum"

"Peki" dedim ve arkamı döndüm kolumdan tutmuştu. Bu vücudumda dalga etkisi yaratmıştı. O da daha çok kızarmıtı.





Forever/ DramioneWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu