Bölüm 3:Bilinmeyen Köy

112 12 3
                                    

    O şeyler artık her neyseyseler tam karşımızdaydılar, hepimiz fazla korkmuştuk ne yapacağımızı

   bilmiyorduk bi anda Sindi çığlık atmaya başladı ama onu susturmaya fırsat bulamadan o şeyler bize

   küçük bir boru içindeki iğneler ile vurdular ve bayıldık.

    Uyandığımızda küçük bir barakanın içinde yatıyorduk üzerimizdeki paçavralar değiştirilmişti ve

   ellerimiz yada ağzımız bağlı değildi. Hemen ayağa kalktım ve bizim çocuklara baktım hepsi hala

   baygındı kapıya doğru yöneldim kapı kilitliydi, kapının boşluğundan dışarı baktım ve iki tane

   nöbetçi gördüm, kendi kendime nasıl kurtulabiliriz diye düşünürken biri kapıya geldi ve içeri

   girdi ve adının Sins olduğunu söyledi ve konuşmaya devam etti.

    Sins: Siz kurtadamlar tam bir ahmaksınız kolayca tuzağa düşebiliyorsunuz, neyse konumuz bu değil

   sizi buradan serbest bırakabilmem için sizin yardımınıza ihtiyacım olacak.

    Ben: Hem bizi burada zorla tutuyorsunuz hemde yardımımızı mı istiyorsunuz ? Vay canına etkilendim

    Sins: Bak küçük kurtçuk bizler hızlı yaratıklarız güçlü değil, aldığımız haberlere göre yarın

   vampirler köyümüze saldıracak onun için sizin yardımınıza ihtiyacımı var.

    Ben: Madem hızlısınız neden kaçmıyorsunuz ?

    Sins: Bu köy nesillerdir ayakta kalmanın bir yolunu buldu ve sıra bizde burayı ayakta tutmak

   zorundayız.

    Ben: Bizbu konuda ne yapabilir ki,bizler hanüz yeterince güçlü değiliz.

    Sins: Evet ama vampirler sizin baş düşmanlarınız onlar la savaşmak istemezmisiniz üstelik sadece

   bi düzine gelecek fazla değil.

    Ben: Bizler sadece 1 küçük kız ve 4 kurtadamız bir düzine vampir ile baş edemeyiz ölürüz.

    Sins: Öyleyse ölmemeye çalışın.

   Sins çok net konuşuyordu bizi kendi savaşına dağil etmekte kararlıydı. 5 dakika sonra çocuklar

   uyandı ve onlara olup bitenleri anlattım.

    Jeff: Ben savaşmaya hazırım ama bu yaratıkların daha sonradan bizi serbest bırakacaklarını

   nereden bileyim.

    Karsi: Bende savaşa razıyım bütün vampirlerin canına okuyalım.

    Ben: Savaşmak zorunda değiliz, yarına kadar buradan kurtulmanın yolunu bulmak zorundayız.

    Sindi: Nikon sen kaçmak istiyorsan kaçabilirsina ama biz burada kalıp o lanet olası dişlerklerin

   canlarına okuyacağız.

   Hepsi kararını çoktan vermişti bende mecburen savaşmak zorundaydım nede olsa onlar benim peşimden

   geldi onları böyle bir durumda bırakıp gitmek olmazdı.

    Sabah oluyordu ama garip olan o küçük kız hala uyanmamıştı onun için enişelemeye başlamıştık,

   derken kapı açıldı ve Sins içeriye girdi elince silahlar vardı.

SürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin