Ne Eksikse Sen Tamamla [ Sekai ]

Ne eksikse sen tamamla -2-

"Gerçekten mi? Evelenecek misin onunla."

"Büyük ihtimalle." Dedim. Kyungsoo bana garip bakışlar atıyordu. Ne söylediğini aslında umursamıyordum. Şu an tek düşündüğüm öğleden sonra Sehun ile tekrar bir araya geleceğimizdi. Onu en son geçen hafta görmüştüm.

"Sana inanamıyorum!" Sesi yüksekti ve bu kaşlarımı çatmama neden oldu. Babamın odası hemen yan taraftaydı ve buraya gelmesini istemiyordum.

"Bağırmayı bırak. Ayrıca ne bu tepki? Babamın istediği biriyle evleneceğimi zaten biliyordun. " Umursamazca konuştum. Bu onu daha sinirlendirdi, bazen Kyungsoo'yu anlamıyordum. Garip tepkiler veriyordu.

"Adam dul yahu dul! üstüne bir de çocuğu var." Omuz silktim. "Ne olmuş yani?" Kafasını sinirle salladı. Çıldırmış gibiydi ve benim umursamazlığım onu daha da çıldırtıyordu. "Pişman olacaksın." Tekrar omuz silktim. "Omzumda ağladığında bu günleri sana hatırlatacağım." Sevimlice gülümsedim. "Gitsene sen artık. Bunaltıyorsun beni."

"Bu kadar gerizekalı olduğuna inanamıyorum." Söylene söylene çıkmasını izlerken derin bir nefes aldım. Gittiği için mutluydum. Nasıl onunla eskiden flört etmiştik bilmiyorum. Geri kafalı, angutun tekiydi ve insanların moralini bozmakta üstüne yoktu. Yine de bugün için moralimi bozamayacaktı, Öğleden sonra Sehun'u görecek olmam beni rahatlatıyordu.

*
Öğle saatinin bitmesine yakın ekildiğim için mutsuzdum. Sehun'u yarım saattir bekliyordum ama hala gelmemişti. Numarasını almadığım için pişmandım ve babamdan azar yemekten çekindiğim için söyleyemiyordum.

Babamı hayal kırıklığına uğratmak en korktuğum şeylerden biriydi. Ağabeylerim benden çok önce evlenmişlerdi ve hepsinin mutlu bir yuvası vardı. İkisinin de evlilikleri şirket için yararlı olacak ailelerin kızlarıyla olmuştu. Ailede tek eşcinsel olmak biraz zor duruma sokuyordu beni.

Bir kadın ile evlenmeyeceğimi yıllar önce babama sert bir dille ifade ettiğimden beri aramız limoni sayılırdı. Şimdi bana uygun bir eş bulduğunu düşünürken bu işi berbat etmek istemiyordum. Bu konuda babama güvencem tamdı. Ne olursa olsun, şirket için ne kadar yararlı olacaksa olsun onun için önemli olan asıl mesele kişinin ailemize yakışacak biri olmasıydı. Ve Sehun gerek haraketleriyle gerekse isminin bugüne kadar hiçbir skandal haberde yer almamasıyla muhteşem bir adaydı.

Düşünceler beni ele geçiriyordu. Burada böyle tak başıma oturmam Kyungsoo'nun söylediklerini düşünmeme neden oluyordu. Sahi dedim kendi kendime, sırf birinin dış görünüşü beğendiğim için mi bu kadar kolay kabul etmiştim yoksa babama karşı gelmemek için mi? Emin değildim ama iki seçenekte bana çok yakındı. Tüm bu düşünceler içinde üçüncü kahvemi de yarıladıktan sonra onu gördüm. Üzerinde beyaz bir gömlek, altında kot pantolon vardı. Kafeye acaleyle girişi ve hızlıca etrafı süzükten sonra beni görmesiyle rahatlayan yüz ifadesini izliyordum. Beyaz yanaklarını kaplayan pembelilik benim olduğum yerden bile belli oluyordu.

Nefes nefese kalmıştı ve ben sanki maraton koşmuşcasına hızlanan kalbime anlam veremiyordum. Sehun'un hareketleri mi yavaşlamıştı yoksa benim zaman algımda mı bir problem vardı emin değilim ama yanıma gelip sakinca karşıma oturmasını ağır çekimde izledim. Saçları geçen seferki gibi dalgalı- kıvırcık arasındaydı.

"Özür dilerim." Dedi, sakince. "Bekletmek istemezdim, oğlum ile ilgili bir problem çıktı. " Onu yavaşça onayladım. "Gittiğini düşünmüştüm, seni burada görünce şaşırdım."

"Sanırım içten içe geleceğini biliyordum."

"Özür dilerim, gerçekten elimde olmayan sebeplerden dolayı."

"Oğlun iyi mi?" Derin bir iç çekti. "Bu aralar biraz huysuz. Onu kontrol edemiyorum." Gülümsedim. "Ona düşkünsün." Küçük bir baş hareketiyle onayladı. Neden buluştuğumuzu bilmiyordum. Sadece birbirimizi daha iyi tanımak için bunun iyi olacağını söylemişti. Gizliden gizliye bu işten vazgeçen taraf olmamı beklediğinin farkındaydım.

Benim aksime gelen garsona çay söyledi. Daha sonra rahat bir şekilde arkasına yaslandı. Nefesi yavaş yavaş düzene giriyor, yanaklarında pembelelik kayboluyordu. "Nasılsın?" Sorusunu kısa bir süre düşündüm. "İyiyim sen?" Basit bir cevaptı ama iyi olmadığımı, kafamı karışık olduğunu o da biliyordu.

"Ben..sanırım fazla iyi değilim. Oğlum ile henüz konuşmadım. "

"Bu kadar zor olmamalı Sehun, acaba sen biraz fazla derin düşünüyor olabilir misin?" Bana kısa bir bakış attı ama cevap vermedi. "Henüz beş yaşında. En fazla ne kadar tepki verebilir ki?" Omuz silkti.

"Bilmiyorum. Bilmemek beni daha fazla geriyor. İnan bu işi uzatmak istemiyorum."

"İstersen.." Dedim kararsızlıkla ters tepki vermesinden çok çekiniyordum. Henüz birbirimizi tam tanımadan araya soğukluk girmesi en son isteyeceğim şey bile değildi. "Birlikte söyleriz." Yutkundu. "Sen konuşursun ama yanında olur onunla tanışırım." Şaşırdı.

Sonra birkaç kere gözlerini kıprıştırdı. Söylediğim çok abes değildi. "Oğlum canavarın teki. Bana çok düşkün, seni sevmeyebilir."

"Kendimi sevdirmekte üstüme yoktur." Gülümsedim. "Çocuklarla gerçekten iyi anlaşıyorum, merak etme. Herşey çok güzel olacak." Biraz Duraksadı ardından gülümsedi. Bu geldiğinden beri en sıcak gülümsemeydi. Gözleri kısılmıştı. "İyi birisin."

"Sende." Dedim istemsizce. "Bunun için mutluyum. Genç olman beni endişelendirmiyor değil ama.."

"Ne konuda şüpheleri varsa söyle bana."

"Genç olman beni endişelendiyor Jongin. Şimdi bu evliliği sıcak bakıyorsun ama ya bundan aylar sonra ne olacak?"

"Hiçbir şey. Ne olabilir ki?"

"Ya gerçek aşkını bulursan? Ya birinden etkilenirsen? Benden sana karşı hisler bekleme, bunu yapamam."

"Anladım. Birileri ile birlikte olup skandal haberlerde kokuyorsun. " Beni onayladı. Sonra birden kızardı. Niye bilmiyorum ama utanmıştı. "Herkesin ihtiyacı oluyor. Seninde olabilir." Onu onayladım.

"İnan bana elbet olacaktır ama bunu yapmam. Yani yapamam, öyle bir insan değilim." Kafasını eğdi. Parmak boğumları beyazlamıştı.

"Ne oldu?" Diye sordum. Aniden ruh hali değişmişti. Az önce utandığı için oluşan pembelikleri şimdi göremiyordum.

"Biri fotoğrafımızı çekti." Kısık sesle yanıtladı beni. "Sakın arkana bakma." Derince bir iç çektim. "Sanırım oğlun ile bugün konuşmalıyız. Yarının magazin haberleri bu fotoğraf ile dolacak." Beni onayladı. Düşen yüzü moralimi bozdu. Onun gibi bende somurtmaya başladım.