47. Özlem

327 18 6
                                    

"Doyuk, sayklanbayç oynayayım mı?"

"- Hayıy ben sayklanbayç oynamak istemiyoyum"

"Yaa mızıykçılık yapma hadi"

"- Ya hayıy diyirom Henna, hayıy. Oynamıyıcam ben senye sayklanbaç"

"Yaa neden ama?"

"- Çünkü seyn beni hep buluyoysun"

"Bu sefey buymuyucam işte bak söz veyiyoyum"

"- Bana ne oynamıyıcam işte"

"İyi oynamazsan oynama. Bende sana küseyim işte"

"- Bana ne küseysen küs, bende sana küseyim"

----

EYLÜL :

"- Şu asistan kız var ya hani, Şeyma"

Kafamı dosyalardan ayırmadan karşımdaki koltuklarda oturan Merti dinliyordum

"Evet var, ne olmuş?"

"- Hiç ya, bir şey olduğu yok. Ne zamandan beri burda çalışıyor?"

"Babam bu şirkette olduğundan beri de, sen bunları neden soruyorsun?"

"- Ben-benmi? Hiç ya öylesine, merak ettim sadece"

Bu sefer başımı dosyalardan kaldırıp bir kaşımı çatarak Merte baktım

"Neden panikledin?"

"- Paniklemedim ki"

"Sende bir şeyler var ama ne?"

"- Saçmalama kuzen ya, ne olucak"

"Her neyse işimize dönelim"

Mert'ten şüpelensemde bir şey söylemedim. Ama bu aralar Şeyma'ya fazla takıntılı nedenini bilmiyorum ama, nasıl olsa yakında çıkar kokusu. Mertle beraber önümüzdeki dosyalarla ilgilenirken kapı çaldı ve içeri asistan kız Şeyma girdi

"- Eylül hanım kusura bakmayın rahatsız ediyorum ama moda evinden Selçuk Karahan geldi efendim"

Yüzümü buruşturarak Şeymaya çevirdim bakışlarımı

"Off hiç çekemem şimdi onu"

Bakışlarımı karşımda oturan Merte çevirdim

Atarlı Prenses Where stories live. Discover now