32

2.4K 203 177
                                    




⚜️⚜️⚜️


⚜️⚜️⚜️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




⚜️⚜️⚜️





"Bundan daha akıl dışı çok sınırlı şey sayabilirim." dedi hiddeti halinden âyan. "Ah hayır bu, duyduğum en saçma şey hatta. Evet evet, kesinlikle öyle ve kat'iyen kabul etmiyorum."

Ona mukabil Kyungsoo da "Ama ben çoktan ettim ve sen de verdiğin sözü tutmak zorundasın hayatım." diyerek olabildiğince nazik biçimde belirtti.

Eşini anlıyordu elbette zira bir haftalık da olsa birbirlerinden ayrı kalmak hususunda hisleri müşterekti fakat söz ağızdan çıkmıştı bir kere. Bu noktada onlara yakışan muhakkak ki sözlerini tutmak olacaktı. Sehun'un arzusu çocukça ve kışkırtıcı ise de ona mutlulukları dahil şu an sahip oldukları pek çok güzelliği borçlu iken bu kadarcık bir isteğin mahzuru olmamalıydı.

Öte yandan yanlış anlaşılmak korkusundan ötürü adeta kalbi patlayan Jongin, yakaran gözlerle anlayış dilendi aşkından. "Kyungsoo o zamanlar neler yaşadığımızı biliyorsun. Aptallıktı benimki, ciddiye alınacak bir şey kesinlikle değil. Bunu yapmak zorunda değiliz. Anlıyor musun beni?" Aradan onca zaman geçtikten sonra birden bire ortaya çıkan bu iddia saçmalığının büyük bir kaosa yol açmasından, daha da mühimi Kyungsoo'yu incitmesinden ödü kopuyordu.

Neyse ki korktuğu başına gelmedi de çiçek erkeği binler aşk vaat eden kalp gülüşü ile "Biliyorum hayatım ve inan bana bunu duyduğumda zerre miktarda gocunmadım." diyerek içten bir teselli verdi eşine. "Yine de verilecek en doğru kararın sözünü tutman olacağı kanaatindeyim hala. Ki bu artık benim de sözüm."

Ardından iki bacağını genişçe aralayıp, baş ucunda dikildiği üzgün adamın kucağına oturuverdi, parmakları uzun kuzguni saçların arasında adeta dans ediyor, serin parmak uçları ise buluştuğu saçlı deriye hafif baskılardan ibaret basit bir masaj uyguluyordu.

Jongin başını şefkatle, usul usul okşayan güzel elleri, bileklerinden yakalayarak durdurdu ve boynunu hafifçe yana bükerek dudakları ile buluşturdu, ardından burnuna götürüp sevdiği erkeğin ten rayihasından koca bir nefes çekti ciğerlerine. Bir süre bu lezzetten men edileceğini bilmek hüznüne hüzün katıyordu.

"Bu resmen zalimlik!" diye çocuklar gibi sızlandı. Geniş omuzları mutsuzlukla iki yana sallandı. "Beni senden mahrum koymak büyük günah. Bir aşığın gönlünü kıranları, affedicilik sıfatını yaratan Tanrı bile affetmez." Başını aniden kaldırıp kırgın bakışını çiçek erkeğinin huri gözlerine dikti sonra, hem naza çeker hem sitem ederdi duruşu. "Ama ben sana demiştim, değil mi? Sehun serserisi bizi rahat komaz demiştim. Belki de çiftliğe hiç dönmemeliydik."

Kyungsoo, bebek gibi mızmızlanan koca adamın sevimli fakat komik görüntüsüne eğlenerek göz devirdi. "Abartma Jongin, sadece bir hafta. Dayanabilirsin eminim."

Bana Öyle Bakma! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin