3.Bölüm-Barların Efendileri

225 17 10
                                    

HATIRLATMA :

"Ben şeytanın elçisiyim Sıla.Ve onun kalıntısını kanımda hissederek nefretimi kazanıyorum.Beni bunun için yargılaman iyi olmaz."dedikten sonra gözlerinin içine sivri bir bakış atıp etkili bir şekilde veda ederek uçakta yerimi aldım.

Bekle beni America,şeytanın elçisi geliyor.

Uçaktaki ağlayan küçük mızmız bebek sinirlerimi mahvediyordu.Çocuğun ses telleriyle ağzını dikmek isteyebilecek hale getirmişti beni.Nedenini henüz bilemesemde içimde daha da iyi olacakmışım gibi bir his vardı.Ama hayır öyle birşey olmayacak.Birazcık uykuya dalmayı denemek istedim.Ama koltuğun belimi kırıcı rahatsızlığı bunun mümkün olamayacağının farkına varmamı sağladı.America Nevada'ya geldiğimizde anons verildi.İçten bir gülümsemeyle dışarı baktıktan sonra uçaktan aşağıya indim.Kırmızı bavulumla beraber sürüklenip etrafı izleyerek ilerliyordum.Siyah topuklu ayakkabılarımın yerle buluştuğunda çıkardığı sesle kendime geldim.Evilance artık burada..

Bir Ay Sonra :

Barda yeni işime alışıyordum.Teknik olarak her ne kadar da barmen olsamda bayanım-yazar burada kafayı yer asdasdad-Homoseksüeller,sevgililer,gayler,bütün liseli ergenler.Kabulleniyorum,bok çukurunda çalışıyorum.Bir sarhoş mandavala içkisini uzattıktan sonra kapının girişinden gelen kahkalarla dikkatimi oraya odakladım.tarzlarıyla resmen parlayan iki kişi.Burada dipnot geçmek istiyorum.Her ne kadar siyah giyimleri olsa bile "parlıyorlar" kelimesiyle tabir ettim.Burada çalıştığım andan belli sanırım bende beynimin suyunu içerek kafayı buluyorum.Bir tanesinin saçlarının yanı kazıtılmıştı.Üstüne tişört giymemiş kasıklarının hafif üstündeki outlast dövmesinin oluşturduğu seksiliğini gözlerime bağışlamıştı.Diğeri ise sempatik gülüşüyle küçük sevimli bir köpeğin tatlı simasını andıran görüntüsüyle içimi ısıttı.Ben bu düşüncelere sürgün olmuşken her ikiside tam önümdeki bar sandalyelerine oturmuş benim düşünce topluluğumu dağıtıp dünyaya dönmemi sağlamak için Uzayda Çiçek Toplamayı Bırak gibi iğrenç espriler yaparak gülüyorlardı.Tabii bunlara her ne kadar espri denebilirse.Her ne kadar berbat bi espri olsada görüntülerinin verdiği mutlulukla gülümsememi onlara bahşettim.

"Hey,gülümseyen güzel,hadi ama artık bize içki ver bebeğim" diyerek hepiöizi güldürdü bir tanesi.

"İki bira?" deyip önerimi sunarken tek kaşımı kaldırarak kendi tavrımı ortaya sergilemeye çalıştım.Olur anlamına gelen hafif kafa sallamayla içkilerini doldurdum.

"Nerelisin?" diye soru yöneltti bana iki dakika önce adının Christian ve soyadının manasının absürt bir biçimde Coma olduğunu öğrendiğim sempatik adam.Elimdeki pilsen bardağıyla içkisini öne sürerken "Buranın yerlisiyim" dedim,gittikçe yükselen şarkı sözü uğultularından sesimi duymasını umuyordum.Yanında uçguruymuşş gibi taşıdığı seksi adamın kulağına eğilip bir takım şeyler söyledi elbette kulaklarım seçici geçirgen olmadığında dolayı onları duyamıyordum ama duymak istiyordum işte.Ashley diye seslendiği adam türlü türlü ışıklandırmanın yansımasına rağmen kahverengi kalabilen göz bebeklerini beyaz cildimi iyice solgun gösteren sarı tişörtümün sol yanındaki yaka kartına dikip ,aimetrik şekilde yaratılmış dudaklarının üzerindeki içki damarlarını yaladı.

"Nevadalı kızların hepsi böyle midir?" Kalkık kaşları beni işaret ediyordu.Gözlerindeki parıldayan renk hala arzulayıcı bir kahverengiden ibaretken.Ah,hayır benim rengim maviydi ve kabul ediyorum bu adam kahverengiyi çok iyi taşıyordu.Ağzının açılmaya hazır bir parantez konumuna girişiyle yanaklarına kusursuzluk katan elmacık kemikleri daha çok yakınlaştı."Nasıl mıdır?" diye sordum vereceği cevaptan korkarken,umarım soyunmak için para bekleyen barbie'lere benzemiyorumdur.

éBöyle işte,senin gibi.Güzel." Ve ben o an kesinlikle iltifat kabul etmeyecek kadar otoriter bir kızıl şeytana dönüşümü Christian'nın boşalan bardağına bira doldurarak kutladım.Mesai saatleri içinde içki içemiyordum ya,umarım bu da günahlarımı temizliyordur. "Ayrıca doğal" diye ekledi içkisini tazelediğim için bir nevi teşekkür niyeti adına Christian. "Ah,teşekkür ederim Chris-

éBana C.C de lütfen.Bu daha punkca" Gülümseyip "PEkala C.C" diye yinelediğimde kalkmaları gerektiği sinyalleri veren Ashley'e gözlerimi kısarak kalktım.Hadi ama adamım,eğleniyorduk!.Üzgünüm, balışları atıp sempatik bir dudak büzmeyle gittiler.Bira bardaklarını masadan alırken Ashley'nin telefonunu burada uuttuğunu fark ettim.Ona bunu nasıl ulaştırabilirim ki? akşam işten çıktıktan sonra telefonunda kayıtlı olan CC'yi aradım.

Ben:"Hey,CC?"

CC:"Üzgünüm Lola,bugün olan randevu iptal hayatım,konser başlıyor."

Ben:"Lola mı?"

CC:"Ah sen Sandra'ydın değil mi?"

Ben:"Ben Evilance?"

CC:"Sanırım bundan sonra bir liste çıkaracağım. Evilance..Evilance? Sarışın uzun bacakları olan mı"

Kendime umutsuzca bakarak cevap verdim ;

Ben:"Pek sayılmaz."

CC:"Tanrım,bana yardımcı olmayı denesen?"

Ben:"B-bardaki kızım.Nevadalı olan."

CC:"Ah,tamam ne var?"

Ben:"Ashley telefo-"

Lanet olsun telefonun şarjı bitti!! Barda konuşurlarken bir metal gruplarının olduğunu öğrenmiştim.Hatta bir gün benimde gelmemi istemişlerdi.Hemen internete girdim.Bugün olan bütün metal konserlerine baktım.Black Veil Brides ve Marilyn Manson.İnternetten isimlerini girerek resimlere baktım.Black Veil Brides konserine gitmem gerekiyordu.Ama sonuçta bir metal grubuydu değil mi? Uygun giyinmeliydim. Hemen siyah yırtığımsı kot şortumu giyip üstüme sıradan bir bluz almıştım.Yol üzerindeki bir mağazadan Black Veil Brides tişörtü alıp üstüme geçirdim saçlarımı tekrar düzlüyerek konsere gittim.

3 Saat Sonra

Konser sonunda bitmişti ve doğrusu müthişti.Ama ben konserde eğlenmek yerine vocalleri olan Tanrı güzelliğindeki çocuğu izlemiştim.Muhteşemdi.Podyumdan inerlerken hemen Ashley'nin telefonunu vermek için koştum.CC ve yanındaki vocal çocuk karşıladı beni.CC burada olmama sevinmesine rağmen neden yanlarına geldiğimi merak eden amaçsız bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Şey ben,Ashley'nin telefonu barda kalmıştı ve seni aradığımda söyleyecekken şarjı bitti bende bir fısrat bilip konserinize gelmek istedim." deyip gülümseedim.Arkadan hemen Ash geldi.

"Heey,sex tanrıçasından telefonumu alıcam izin veriin!"

Tekrar gülümsedim.Aldığım bvb tişörtünü giymeden önce mağazada keserek daha sexy bir biçime getirmiştim.Ash telefonunu alıp gittikten sonra vocal olan çocuğun gözleri bende kaldı.Daha sonra onu fark ettiğimi anlayınca konuşmaya başladı.

"Iıı şey ben,gğüslerine gözüm kaymış.Üzgünüm" deyip özür gülümsemesini gösterdi.

"Önemli değil,bakman için ordalar" diye cevap verdim.İkimiz birlikte güldük.

"Adım Andy,Andy Biersack" deyip elini uzattı.

"Ben Evilance" deyip güldüm.yaklaşık 1,5 saat kadar orada konuşup gülüştük bayağı samimi olmuştuk.O kadar çok gülmüştümki mimiklerim birbiriyle sevişiyordu resmen.Daha sonra beni kulisinde içki içmeye davet etti.Kulise doğru beraber ilerlerken karar vermiştim.

Andy benim yeni kurbanım olmalıydı..

HEEY MERHABAA :) Bu bölümden sonra olayları başlayacak.Yaptıracaklarımdan dolayı army olarak benden nefret edebilirsiniz ama yinede zevkli olacak :D okurlarımı ve armylerimi çok seviyorum keyifli okumalar :)))

ShitholeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin