Bölüm 6 - Kapı

631 58 19
                                    

... adam boğazıma tuttuğu bıçağı boğazımdan çekip havaya kaldırdı ve gürültülü bir kahkaha atıp bıçağı sırtıma sapladı.Bıçağın sırtına saplanması ile sendeleyip çatıdan aşağıya düştüm.Tam yere çakılacağım sırada bir sıçrayışla yerimden kalktım.Elimi boğazıma ve enseme getirdiğimde baya terlediğimi fark ettim.Ne yani bunların hepsi bir kâbus muydu?Derin nefesler alıp verdikten sonra zar zor kendime geldim ve toparlanıp yerimde doğruldum..

   Dolabın arkasından sessizce çıkıp etrafı göz ucuyla incelemeye başladığımda burada benden başka kimsenin olmadığını fark ettim.Bir kaç adım atıp dolabın kenarına geldiğimde bodrum sandığım yeri çok net bir şekilde görebiliyordum.Gözlerimle etrafa bakındığımda az önce saklandığım dolabın karşısındaki duvara doğru ilerledim.Duvarın yarısını kırık tekerlekli ve eski olduğu üzerindeki tozlardan belli olan ansiklopedi ve çeşitli romanlarin olduğu kitaplık kaplıyordu.Diğer yarısını ise tuğla desenlerinin olduğu yıpranmış duvar kâğıtları.Sağ tarafına döndüğümde burayı aydınlatan üç küçük pencereyi gördüm.Ancak pencerelerin önü dışarıdan tahtalar yardımıyla kapatıldığı için içeriye çok fazla ışık girmiyordu.Gözlerim o duvarı incelemeyi devam ederken pencerelerin hemen alt tarafında duvarda kanla yazılmış "SIRA SENDE"yazısını ve cümlenin sonunda gördüğüm kanlı el izini gördüğümde kanımın çekildiğini hissettim.
Duvara bir süre öylece baktıktan sonra kendimi toparlayıp saklandığım dolabın olduğu duvara döndüm.Bu tarafta ise iki kapaklı tahta bir dolap ve küçük çekmeceli dolaplar vardı.Merakıma yenik düşerek çekmecelerden birini açtığımda üzerinde kurumuş kan lekesi olan bıçakları gördüm. Hemen  yan taraftaki çekmeceyi actığımda uçlarında yine kurumuş kan lekesi olan iki pense ve çesitli tornavidalar vardı.Çekmeceleri ses çıkarmamaya dikkat ederek kapattım.Yine sağ tarafıma baktığımda duvarın köşesinde yukarı çıkan uzun mervdivenleri gördüm.Bu benim buraya yuvarlandığım merdivenlerdi.Merdivenin olduğu duvara doğru ilerleyip gözlerimi yan taraflara kaydırdığımda merdivenin biraz sağ tarafında bir kapı gözüme belirdi.Kapıya doğru ilerlediğimde kapıda ''Here I come..to kill you'' yazısını gördüm.Kapının kulpunu çevirdiğimde açılmadığını fark ettim.Gözlerimi sağ tarafa kaydırdığımda kapının biraz ilerisinde  duvara çakılı olan ipteki anahtarlar dikkatimi çekti.
   Tam ipe uzanacağım sıradan yukarı kattan kapı sesi ve bir kadının yalvarışlarını duydum.
Hemen iki kapaklı kırık dolabın arkasına geçtim.Ne harika ama bir seri katilin evindeyim ve benim için en güvenli yer kırık bir dolabın arkası.Birkaç saniye sonra kadının yalvarışlarını bodrumun içinde yankılı bir şekilde duyabiliyordum.Dolabın kırık tarafından sesin geldiği yere baktığımda yine o adam ve kıyafetleri yırtılmış kollarında çizikler olan siyah saçlı kızı gördüm.Adam kızın saçını eline dolamış ve onu sürükleyerek aşağı indiriyordu. Tam olarak bodrumun ortasına geldiğinde kızın eline doladığı saçını serbest bıraktı ve az önceki kapının ilerisindeki anahtarı kullanarak kapıyı açtı.Birkaç saniye sonra elinde siyah geniş bir bant,kalın bir halat ve bir balta ile geri döndü.Baltayı elinde tutup diğer elindekileri kızın kenarına fırlattı.
    Çok geçmeden karşıdaki tekerlekli büyük kitaplığın yanına gidip kitaplığı sol tarafa ittirdi.Kitaplık sol tarafa giderken bu sefer görüş alanıma büyük bir kapı belirdi.Adam kitaplığı tamamen ittiğinde cebindeki eski anahtarla kapıyı açıp tekrar kızın yanına geldi ve yerdeki eşyaları alıp kızına saçına tekrar yapıştı. Kız acıyla inleyerek yalvarmaya devam etsede adam ona aldırış etmeyip odadan içeriye soktu ve kapıyı ardından kapattı.
    Kızın yalvarmaları git gide çığlığa dönüştüğünde ben buradan nasıl çıkabilirim diye düşünüyordum ancak bu o kadar kolay olmayacaktı.Hem de hiç..

KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin