2. Bölüm

78 2 2
                                    

,,Şebnem! Nerdesin sen bütün gün?!" diyerek açdım gelen telefonu.

Arayan: Şebnem! En iyi arkadaşım. Kendisi enerji dolu, özgürlüğüne düşkün yani deli dolu bi kız'dır. En iyi arkadaşım olmasi sebebi ise, hep dürüst'dür. Nekadar kalbimi kırabilecek olsada bana hep aklından geçenleri söyler, ,,pat" diye :D

,,Tamam tatlım ya. Özür dilerim, haklısın. Serkanlay'dım da!" bunu söylereken gözlerini pörtlemiş ağzı açık gülümsediğini hissedebiliyordum. ,,Neyse, nasıl geçti görüşmen?" diye sordu. Işte günün sorusu!

,,Ay, sen sorma bende söylemiyeyim Şebo ya!" dedim oflayarak. ,,En iyisi sen bize gel orda görüşelim. Ece'de merak ediyodur şimdi."

,,He, tamam olur canım. Bende yoldayım zaten. Görüşüz ozaman." dedi Şebnem.

,,Tamam görüşürüz canım. Hadi öptüm. By." derken şirketin önünde beklediğim taksi geldi ve bindim.

,,By!" demesiyle de kapattık telefonu.

Eve geldiğimde salon'da Şebnemle Ece oturuyordu. Ikiside meraklı bir şekilde aynı anda bana baktıklarında, bir açıklama yapmakdan kaçışım olmadığını fark etmiştim. Ne yazıkki. Yorgun bir şekilde çantamı koltuğun kenarına atdıkdan sonra kendimide Ece'nin yanına atdım. Ve büyüükçe bir ,,OFF" çekdim.

,,Iyimisin Eylül?" diye sordu Ece.

,,Direk konuya giriyorum!" diye başladım konuşmaya, ,,Sabah benim arabama çarpan adam patronun, yani Ezgi Hanımın, oğlu çıktı!"

,,Ne?!" diye bağırdı ikiside aynı an da.

,,Birisi senin arabana mı çarptı?!" diye sorarken Şebnem, ,,Adam patronun mu çıktı?!" diyerek gözlerini pörtledi Ece.

,,Evet ve Evet" dedim ikisinede kafamı sallayarak. ,,Ama...Işi aldım çok şükür. Ona bile sevinemedim daha ya. Neyse, araba servisde şimdi. Yarın almaya gidicem. Ordan da şikayetimi geri alıp işe giderim."

,,Ay bide şikayetcimi olmuşdun?!" diye sordu Ece.

,,Eh oldum haliyle. Nerden bileyim ki adamın patronum çıkacağını...!" diye yanıt verince, ,,Patronun oğlu!" diye düzeltdi Şebnem.

Bende 'Ne farkeder' bakışı atdıkdan sonra, bi an bi sessizlik oldu odada.

,,Amaan, olan oldu! Serkanla naptın sen bakayım?" diye sordum gülümseyerek.

,,Ben mi?" diyerek sorumun üstüne bir soru sordu.

Ece ile birbirimize bakarak güldük sonrada Şebneme bakdık.

Şebnem de heyecanlı heyecanlı anlatmaya başladı, gözlerini pörtlemeyide unutmadı tabiki: ,,Ya! Biz kahvaltı yaptık beraber."

,,Seninle kahvaltı yapmaya nasıl ikna oldu çok merak ediyorum Şebo!" diyerek sözünü kesdim.

,,Ehh..." dedikten kısa bir süre sonra küçük bir kahkaha atdı. ,,Aslında kendi kendimi davet etmiş olabilirim!" dedi ve ellerinin içini birbirine basdırdı. Hepimiz aynı anda gülmeye başladık.

_____________________

O gün çok yorgun olduğum için, yemek yediğimiz sofrayı topladıkdan sonra, Şebnem de gitdikden sonra, hemen kendimi yatağa atdım. Bir kaç dakika sonra kapım, baskına gelmiş polisin kapıyı kırdığı gibi, Ececiğim tarafından 'açıldı'!

,,Girebilirmiyiiimm!" diye sordu şirin bir şekilde.

Bu huyunu çok severim. Bazen öyle tatlı oluyoki. Bu yüzden ona bazen Şirine derim.

Bana bir Sen lazımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin