Özel Bölüm 3

4.2K 238 46
                                    

Genç kız, soğuktan dolayı buz tutmuş demir kapıya omuzunu yaslarken derin bir nefes alıp verdi. Cebindeki elini çıkartırken aynı zaman da telefonunu da çıkartarak mesajlara girdi.

Ezgi: Ben geldim, neredesin?

Semih: Aşırı trafik var...on dakikaya oradayım.

Ezgi: yuh ya! Aynı trafikte geldim ben de Semih! Erken çık demiştim sana!

Semih: Ne kızıyorsun kızım? Kaza olmuş ben ne yapayım?

Ezgi: Bon no yopoyom...ağaç olup ölürüm artık.

Semih: Drama bağlama be güzelim.

Ezgi: Of Semih! Zaten kalbim stres ve acıdan iki büklüm oldu bir de sen sinir etmesen beni.

Semih: Tamam yavrum özür dilerim.

Semih: Geldim ben.

Genç kız mesajı okur okumaz, hemen yanındaki arabanın sesini duydu. Taksiden inen Semih elindeki papatyalarla Ezgi'ye doğru yaklaştı. Taksi yanlarından uzaklaşırken, genç adam eğilip Ezgi'nin yanağına ufak bir buse kondurdu.

"Kusura bakma, güzelim." dedi, kollarını kızın beline sararken. "İsteyerek olmadı."

Ezgi, derin bir nefes alıp verdi. "Biliyorum, canım."

Semih saçlarının arasına bir buse daha kondurup kızdan uzaklaştı. Ayrı kalamıyormuş gibi bu sefer de buz gibi olmuş ellerini tutarak, sıcaklığını tıpkı kalbi gibi onunla paylaştı.

"Gidelim mi?" diye sordu genç oğlan, kızın yüzünü incelerken.

Ezgi'nin kalbi tekledi lakin başını sallamaktan kaçmadı.

İki gencin elleri, kalplerindeki sevgileri gibi birbirine kenetlendi. Demir kapıyı yavaşça iteklemeleriyle beraber kapı açıldı ve sessizliğin beden bulduğu zaman kavramında usulca genç kızın kalbinin götürdüğü yere ulaştılar.

Ezgi, Semih'in elindeki papatyaları alarak toprağın üzerine koyarken, mermer taşın üzerinde yazılı olan isime derince bir bakış attı: Dorukan.

Semih, kızın yanağına yanağını yaslayarak fısıldadı. "Sizi yanlız bırakayım." dedi, fakat bir cevap beklemeden geldikleri yolu bu sefer tek başına aştı.

Ezgi, iki dizinin üstüne çökerek yaş toprağı avuçladı ve gözlerini sımsıkı kapattı.

"Seni çok sevdim, Dorukan." Bir anda durdu ve naif bir gülümseme eşliğinde gözlerini açtı. "Yani Batıkan'ı sevdim." Bakışları, Dorukan'ın yanındaki mezara kaydı. Buruk bir gülümseme peydahlandı dudaklarında.

"Ama seni de sevdim, Dorukan. Belki şu an tuhaf geliyordur...neticede nefretini kusan bir kızdım." Alayla güldü. "Ama tek bir mektubun neleri değiştirebileceğini kanıtladın."

Derin bir nefes alırken toprağından bir avuç alarak kokladı.

"Sana çok teşekkür ederim. Keşke demek isterdim lakin keşkeler bir şeyi değiştirmeyecek o yüzden; sana minnettarım Dorukan. O kadar saf ve güzel düşünceli bir adam, benim için, kardeşinin sevdiği kız için kendini feda ettin. Bunu nasıl öderim bilmiyorum ama kalbine yakışır bir şekilde yaşayacağım."

Çamura bulanmış elini umursamadan gözyaşlarını kuruladı.

"Ama keşke başında herşeyi söyleseydin. Belki kalbini istemezdim, belki Semih ile yeniden doğamazdım ama sen yaşıyor olurdun. Bu fedakarlığın o kadar büyük ki...ne diyebilirim ki? Gittiğin yerde huzurlu ol, Dorukan. Çünkü herkesten çok sen hak ediyorsun mutlu olmayı."

Avucunun içindeki toprağa ufak bir buse kondurdu.

"Ayrıca Semih'i bana getirdiğin için...böylesine güzel bir adamı tanımama neden olduğun için de teşekkür ederim."

Gülümsedi.

"Pek dile getirmiyorum ama onu çok seviyorum. Bana armağan ettiğin kalp, dediğin gibi Semih ile dolup taşıyor. O nefesim, hayatım olmuşken sen de kalbimsin Dorukan."

Avuçladığı toprağı geri bırakırken çamur olmuş eline bakarak gülümsedi. O sırada bir çıtırtı duydu. Semih, temkinli adımlarla kıza doğru yaklaşırken, genç kız bir saniye bile düşünmeden kollarına atladı. İki gencin elleri yeniden kenetlendi ve Semih'in eline de Dorukan'ın toprağı bulaştı.

Çamur olan ellerini havaya kaldırdı genç adam. "Bu senin sayende kardeşim." diye mırıldandı mezara doğru. "Ben ona, o da senin kalbine sahip çıkacak. Sen huzurlu ol."

Genç kız gülümseyerek kollarındaki adama baktı. Bu onlar için belki de en özel anlarından birisiydi.

Hiç değişmeyecek anılarından birisi.

●●●

Merhaba! Umarım hala buralarda birileri vardır.

Kitap boyunca Dorukan hep sevilmeyen karakter oldu. Bence böyle anılmayı hak ediyordu.

Bu arada kimler burada? Gelin, konuşalım! Özledim!

Bir de, Ezgi-Semih-Dorukan üçlümüzün yerini belki tutmaz ama Papatya-Güneş ikilimizin hikayesine sizi de beklerim. Orada da buluşalım.

Umarım beğenmişsinizdir.

Aklımda birkaç daha özel bölüm fikri var. Hiç ummadığınız anda bildirimlerde bizi görebilirsiniz.

Ve son olarak;

2019 yılı, 2018 yılından daha güzel ve aşk dolu geçer umarım.

Yeni yılınızı şimdiden kutluyor, yanaklarınızdan kocaman öpüyorum.

Sevgiyle kalın. ❤

ENGELWhere stories live. Discover now