9/10

308 33 7
                                    

Yıl 2018
Aylardan Kasım
Günlerden Çarşamba
Saat 2.20

Yürümeye başladı. Hava fazlasıyla soğuktu, kar yağmaya başlayacaktı. Keşke şapkamı taksaydım diye düşündü.

Marketin kapısına girmek için sağa döndüğünde güçlü bir el kolunu tuttu. Korkuyla kolun sahibine baktı. Beyazıt'tı.

"Buldum seni küçük ibne!"

Çekiştire çekiştire ara sokağa götürdü onu. Arkadaşları da oradaydı.

Çoktan ağlamaya başlamıştı. Beyazıt onu arkadaşlarına doğru fırlattı. Yere düşmüştü. Kafası çarpmasın diye avuçlarını acıtmıştı.

"Seni küçük ibne!" diye bağırdı Elif.

İlk tekmeyi o attı. Ardından Beyazıt. Sonra Ayşe, Hakan, Eylül, Deniz. Sırasıyla tekme attılar. Nefes dahi alamayacak duruma gelmişti. Hakan onu kaldırıp kollarını arkasına alarak tuttu.

"Bu sefer seni sikmeyeceğiz. Orospu." diye fısıldadı kulağına.

Beyazıt ellerini yumruk yaparak yüzüne, karnına ve her hangi yere gelirse gelsin vurmaya başladı.

Bitmiyordu, durmuyorlardı.

Hakan onu bıraktığında, yere düştü. Dayanamamıştı. Beyazıt karın bölgesine tekme atmaya devam ediyordu.

"Oğlum dur dur! Amına koyayım nefes almıyor çocuk!"

"Nasıl lan? Nasıl nefes almıyor?" diye eğildi ve nefesiyle nabzını kontrol etti.

Almıyordu, atmıyordu.

"Hasiktir amına koyayım ölmüş!"

Kızlar korkuyla geri çekildiler.

"Kaçalım amına koyayım! Bir ibne için ben hapise falan gitmem!" deyince hepsi onayladı ve arkalarına bile bakmadan kaçtılar.

Saat 3.00

Ve Eren'i orada tek başına bıraktılar.

Dönüşüm(bxb)Where stories live. Discover now