&Zoraki Aşk&1& +18

&Benimsin&Vazgeçemem&Düzenlenecek!&

Derin derin, korkuyla nefes almaya çalışıyordu. Göğüs kafesi hızlı hızlı kalkıp inmeye çoktan başlamıştı. Sanırım onu korkutmuştum. Kollarını daha sıkı tutup onu sırtıma aldım.Kurtulmak için durmadan bağırıyor ve incecik elleriyle çıplak olan sırtımı yumrukluyordu. Bedeni oldukça hafif olduğu için onu taşımakta zorluk çekmiyordum. Onu kucağıma aldığımda bedeninin bana değmiş olmasından etkilenmiştim. Erkeksi hormonlarım yeniden kıpır kıpr olmuştu. Bedenimi böyle canlı hissettirebilen   tek kız iseballa'dı işte!

''Bırak beni! Bırak...! ''

"Artık çok geç !'' dedim sinirli ve sert bir ses tonu ile.

Bu defa kararlıydım. Onu hiç bırakmayacaktım. Çünkü o zaten çoktan bunu hakketmişti.
Ona bunu yapmak istememiştim. Fakat sanki o, ona bunu yapmamı istemişti. Çıplak olan sırtıma durmadan vuruyordu. Vuruşları beni caydıramazdı. Omzumu ısırmasıyla onu çimenlerin üzerine bir an da bıraktım. Omzumu fena ısırmıştı. Bir elimi ısırdığı yere götürdüm. Bulunduğumuz yer ormanlık bir alandı. Ormanın iç kısımlarındaydık ve etraf çok karanlıktı, sinirle ellerimi başımın üzerinde birleştirdim. Yüzümü onun güzel yüzüne döndüm, gecenin karanlığın da ay ışığı gibi parlıyordu. Yerde öylece oturuyordu, gözlerinden akan yaşları belirgin bir şekilde görebiliyordum.

Isabella'yı ağlatmıştım, bunun olmasını istememiştim, kalbim derinden gelen bir acıyla sızlamıştı. Gözlerini bana dikmiş masum masum bakıyordu. Bu bakışlarıyla tıpkı bir meleğe benziyordu. Yine beni kolayca etkilemişti. Üzerindeki çicekli elbise onun vucuduna tam oturmuştu ve vucut hatlarını cok belli etmişti. Sarı uzun saçları rüzgarda geriye doğru uçuşuyordu. Yeşil gözleri koyulaşmıştı. Kendimi zor tutuyordum ince uzun boynunu öpmemek için. Ona bedenim o kadar çok susamıştı ki yıllardır bu susuzluğu başka kadınlarla birlikte olarak gidermişti. Fakat giderememişti ruhum boşluğunu. Ben onu gerçekten çok seviyordum, benim olması hakkım değil miydi ?

Yine de bir ayı gibi burada onun üstüne çullanmayacaktım. Savunmasız bir kıza bunu yapamazdım, hele ki aşık olduğum kıza, Isabella'ya!

Sırtımı Ona döndüm, şuan da onunla ne yapacağımı bilmiyordum. Çıplak omzuma dokunan yumuşacık eliyle tüm vucudum o an donup kaldı. Önce yüzümü ardından  bedenim  Isabella'ya doğru döndü. Başımı  dikleştirmeye çalışarak gözlerimi yüz hatlarında gezdirdim. 
Neden bunu bize yaptın demek istercesine, soran gözlerle gözlerine  baktım. İnce uzun parmaklarını göğsümde gezdirerek titrek ve ürkek bir ses tonu ile "Bakma öyle...." dedi.

Parmaklarının dokunuşu tüm vucudumu uyuşturmasına yetmişti.
Parmaklarını yavasça çeneme doğru getirerek,  zaten dik tutmakta olduğum başımı geriye itti yavaşça. Bunu öylesine güzel bir şekilde yapıyordu ki. istemsizce hoşnuttum. Bana daha da yaklaşmıştı. Boynuma sardı kollarını ve dudaklarını boynumdan başlayarak, dudaklarımın yakınına getirdi.Ne yapıyordu böyle? Aslında ne yaptığı umrumda bile değildi. Bana kendini tamamıyla kendi isteği ile veriyordu. Dudaklarını  tam anlamı ile değdirdiğinde  boğukça inledim. Hızla atan kalbimi yavaşlatmaya çalışıyordum. Uzun zamandır onu istiyordum ve o şuan bana istediğim şeyi, kendini veriyordu. Ellerimi bacaklarına kaydırdığımı fark edememiştim bile. Elbisesini yavaşca kaldırdım ve çıkardım bir hızla başından, kollarımla çıplak olan vucudunu sarmam ise gecikmemişti. Dudakları dudaklarımda, bedeni de bedenimdeydi. Ellerini yavaşca boynumdan çekip çıplak vucudum da gezintiye çıkardı. Ona hemen yenik düşmüştüm,aklım çılgına dönüyordu. Çünkü ona deli gibi aşıktım, dokunuşlarının büyüsüne yenilmemek imkansızdı. Tüm kızğınlığım, üzüntüm ve öfkem yok olmuştu. Bana böyle karşılık verdiğine göre oda bana aşık olmaya başlıyordu, tam da şu an, şu dakikada.