아직도 행복하다.--
2. Bölüm
'Kaybolmaya çalışma.'
Müzik kaçıncı kez çalıyordu, veya kendisi kaçıncı kez bu hareketleri yapıyordu? Ya da, kaç saattir çalışıyordu ki?
5? 6?
O dans okuluna girecekti ve bunun için ne gerekiyorsa yapacaktı Jimin.
Yorulmuştu. Fazlasıyla. Yine de.. Duramazdı işte. Kusursuz olmalıydı, başarmalıydı..
Yeni uyanan Hoseok odasından çıkarak dans odasının önüne geldi. Küçük olan terler içinde kalmış olsa da, hâlâ çalışmaya devam ediyordu.
"Jimin yeter, kendini yaralayacaksın."
Jimin uyanan Hoseok'a gülümseyerek tekrar önüne döndü. "Biraz daha çalışayım hyung. Sonra sana kahvaltı hazırlarım. Saat daha 5 hem. Biraz daha uyu. 7'de kaldır-" Nefes-hareket kondisyonunu başaramadığından göğsünü tutarak yere uzandı.
Hoseok iç geçirerek müziği kapattı ve hemen ardından suyu kaparak Jimin'e uzattı. "Jimin, kendini çok zorluyorsun. Üstelik bir şeyler de yemiyorsun."
"Kilo vermem lazım hyung."
Gülümsedi beyaz duvara bakarak. "İleride kusursuz bir idol olmak istiyorum. Böylelikle fanlar beni yargılamaz ve sever."
Hoseok onu izlerken, o, aynaya baktı. "Biraz zayıflarsam, kimse bana domuz gibi görünüyorsun diyemez.. Hem belki dişimi de yaptırırım!.. Tek kusurum boyum kalıyor değil mi? Eh, onun için.. Elimden bir şey gelmez."
Başını eğdiğinde Hoseok sarıldı kendisine. "Sen kusursuz bir arkadaşsın Jimin. Ve ben seni çok seviyorum."
Jimin kıkırdayarak Hoseok'a baktı. "Öyle miyim gerçekten?" Hoseok gülümseyerek başını salladı. "Öylesin."
-/
Hoseok giyinerek odadan çıktı. "Nasıl görünüyorum?" Jimin sırıtarak ayağa kalktı. "Hyung vuruldum sanırım!"
Hoseok gülümsemişti. "Umarım bana yabancı bir maddeymişim gibi davranmazlar. Beni nasıl anlattığını bilmiyorum." Jimin göz devirip onu tuttu ve kapının önüne çekti.
"Jin hyung aşağıda bekliyor. Gidelim." Hoseok iç çekerek kendisine baktı. Dışarı çıkmak istemiyordu. Yeni insanlar, yeni kaygılar demekti. Bu evde mutluydu.
"Bak.. Jin hyung. Namjoon hyung ve Tae. Sadece 3 kişi. Hem istersen, sadece Jin hyung ile tanış. Tekrar eve gelebiliriz. Ne dersin?"
Hoseok onu kırmak istememişti. "Peki." Jimin gülümseyerek kapıyı açtı ve çıkması için eliyle kapıyı gösterdi. Hoseok çekinerek dışarı çıktı ve hemen ardından Jimin.
Asansöre bindiklerinde Hoseok aynadan kendini, Jimin ise onu süzüyordu. "Nn-eden öyle bakıyorsun? Kötü mü görünüyorum?" Jimin gülerek onu kendine çekti ve sarıldı. "Hyung, kaygılanma. Seni dışlamayacaklar."
"Ya batırırsam ve benden hoşlanmazsa?" Jimin kıkırdayarak saçlarını karıştırdı. "Mükemmel olmanı gerektirecek insanlar değiller. Hepsi manyak. Rahat ol seni yargılamayacaklar." Hoseok onun laflarına gülmüştü.
Kapı açıldığında sarılmaya son verip indiler. Jimin Hoseok'un elini tutmuş, önde ilerliyordu. "Bak. Jin hyung orada."
Hoseok adamı süzdüğünde, yakışıklı olması biraz özgüvenini kırmıştı. Kendi yanında tuhaf duracaktı. Üstelik dışarı çıkmışlardı ve etraftan geçen insanlar ellerine bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Young Forever | Bts
Fanfiction"Pekâlâ, itiraf ediyorum çocuklar, bir ilişkim vardı." |Tamamlandı|