I call you Lover Child. [F]

153 16 8
                                    


우주가 우릴 위해 움직였어.

--

20. Bölüm [Final]

"Sana aşık olduğumu söylesem ne yapardın, Jimin-ah?"

"Göğsüne kıvrılıp uyurdum sanırım."

Dudaklarını dişlemekten yara yapmıştı. "Çok özledim,"

Namjoon ile olan o konuşmanın hemen ardından evden çıkıp şirkete gelmişti. Terasa çıkmış, minderlere oturmuştu.

"Beni neden bırakıp gittin ki?"

Koruyamamıştı. Sürekli ezmelerine izin vermişti. O gözlerinin önünde erirken Yoongi kılını bile kıpırdatamamıştı.

Elindeki hırkayı burnuna götürerek kokuyu içine çekti. "Alışamadım. Yokluğuna hâlâ alışamadım. Denedim ama önüme bakamadım Jimin. Çok özledim ben seni,"

İlk burada dertleşmişlerdi. İlk burada öpmüştü onu. Burada itiraf etmiş, burada sarılarak uyumuşlardı. O ağlarken saçlarını okşayarak burada teselli etmişti. Burada yemin etmişti her şeyin iyi olacağına dair.

"Hyung? Ne yapıyorsun burada?"

Başını çevirerek arkasından güneş vuran oğlana baktı. "Rahatlamaya geldim ama gökyüzü yoktu." Kaşlarını çatarak yanına oturdu. "Gökyüzü mü yokmuş?"

"Ah, şimdi gelmiş," Anlamayan Jimin gözlerini dikmişti Yoongi'ye. "Benim gökyüzüm sensin."

Utanarak gözlerini kaçırdı. Aynı zamanda Yoongi gülerek onu göğsüne yasladı. Yüzünü saçlarına gömmüştü.

"Kimse bilmese de hyung, ben seni seviyorum."

Yerinden kalktı, ve gülümseyerek demirlere ilerledi.

-/

Takım elbise giymişlerdi. 5 oğlan siyahlar içinde, küçük odada yan yana dizilmişti.

Öncekinin aksine ağlayan anne ve baba yoktu. Sadece 6 kişi vardı cenaze odasında. Namjoon en köşeye geçmiş, çiçekler arasına konulan tabloya bakıyordu.

Taehyung Jungkook'u kendine yaslamış, sessizce ağlıyordu. Jin arkadaşının acısını resmini okşayarak dindirmeye çalışıyordu. Hoseok ve Moon ise sessiz kalan taraftı. Olanları izliyorlardı.

Telefonu çalan Jungkook burnunu çekerek uzandı. "E-fendim? Evet.. Benim." Magazin olduğunu fark ettiğinde sinirle sordukları soruya cevap verdi. "Evet öldü! Min Yoongi öldü. Gitti intihar etti. Al götüne yaz bunu! Siktiğimin salağı!"

Taehyung telefonu elinden çekerek aramayı sonlandırdı. "Küfür etme. Ona saygısızlık yapıyorsun." Jungkook elleriyle yüzünü kapatıp ovuşturarak sakinleşmeye çalıştı.

"Bu, ne?"

Yaşlı gözler ona dönerken Taehyung Jungkook'un telefonunu kurcalamaya devam ediyordu. "Yoongi, mesaj atmış, dün gece."

Yerlerinden fırlayarak Taehyung'un etrafını sardılar. "Bir ses kaydı." Jungkook görmemişti. Kimsenin haberi yoktu. "A-ç."

Titreyen parmaklarıyla ses kaydını açtı ve telefonu ortaya koydu.

"Herkese merhaba, ben Min Yoongi.. Aslında, bugün, yıl dönümü. Üstünden 4 yıl geçti.. Ama, meşguldü herkes, mutluydunuz en azından, fark etmediniz.."

Young Forever | BtsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin