50

10.6K 543 40
                                    

Aynı günün devamı 12.03

Levent

Öğle arası Suna'yla bahçede buluşma ayarlamıştık, kar yağdığından dolayı katlanılamayacak derecede bir soğuk yoktu. 

Sabahtan beri pek yanaşmıyordum, henüz bir tartışmaya girmemiş olsak da konu Dilara olunca kendimi tutamıyordum. Hiç o topa girmemeye karar vermiştim, sinirim azalınca konuşacaktım.
Bana doğru gelen Suna'yı görünce gülümsedim

"N'aber?"

"İyi aynı, sen iyi misin n'oldu önemli dedin."

"Ya Suna, hani hatırlıyor musun daha önce sana güvenebileceğimi söylemiştin."

"Evet, hala da geçerli."

"Şimdi seninle bir şey konuşacağım ama aramızda kalması gerek. Benim için önemli bir mevzu."

"Tabi ki, belirtmene bile gerek yok."

Anlayışlı gülümsemesine gülümsemeyle karşılık verdim, umarım doğru şeyi yapıyorumdur. Çünkü bu sıra pek mantıklı düşündüğüm söylenemezdi.

"Konu Alara."

"Alara mı?" Bu konuyu hiç beklemiyor olsa gerek ki baya şaşırmıştı

"Evet, siz yakınsınız dimi?"

Bir süre gözleriyle yukarıyı süzdü "Aşağı yukarı bi 4-5 senedir tanışıyoruz işte. Yakınız galiba. N'oldu? Sabahki olay mı yoksa? Çetin'le tartışmışlar falan."

"Evet aynen. Çetin birisiyle mi ne görmüş."

"Sen de gerçeği öğrenmek istiyorsun galiba?"

Tereddütle kafamı salladım, hala yanlış yapıyor gibi hissediyordum ama kendimi engelleyemiyordum da.
Suna derin bir nefes alıp hızla etrafına göz attı, sonra bana döndü

"Bak Levent, seni severim biliyorsun ama kimseyi ispiyonlayamam. Bana söylediklerini gelip sana söyleyemem. Sonuçta onlar da benim arkadaşım."

"Gerçekten arkadaşın mı?"

"O ne demek?"

İstemsizce gülerken buldum kendimi, ama sinirden gülüyordum. Alara'yla Dilara iyice ayarlarımı bozmuştu

"Görmüyor musun Suna? Onların yanında zoraki durduğun o kadar belli ki. Niye durduğunu da anlamıyorum. Çıkar desen sen öyle bi kız da değilsin ki."

Bu sefer onun da yüzündeki gülümseme silinmişti, şimdiye kadar onu kızgınken pek görmemiştim "Diyelim ki öyle, birincisi bu seni hiç ilgilendirmez, ikincisi bu gelip sırlarını sana dökmem anlamına da gelmez!"

Ağzımı açmamla kapatmam bir olmuştu, niye böyle tepki verdiğini de anlamış değildim. Suna daha fazla konuşmama izin vermeden benden uzaklaşıp okula girerken ben de bahçede durmaya devam etmiştim.

Çok garip ama bu aralar ne zaman kime doğruyu söylemeye çalışsam bana sinirlenip bağırıyordu. Aklıma tekrar Bora'nın gelmesiyle huzursuzca yerimde kıpırdandım, ne zaman Dilara ya da Suna konusu açılsa birbirimize giriyorduk, Çetin'in dediği gibi birbirimizi mi paylaşamıyorduk? Tek problem bu muydu?

Eğer öyleyse niye hala Dilara'yla beraberdi?

İçimdeki sıkıntıyla sigara içme isteğim doğmuştu, ama bahçede içemezdim. Terasa çıkmak için okulun içine girdim ama önce bizimkilerin yanına uğramak istedim.

Sınavı öğle arasından sonra yapacaktık ve sözde ders çalışacaklardı ama hiç sanmıyordum.
Kantine girip her zamanki oturduğumuz masaya döndüğümde sadece ikisini görmüş olmak içimi rahatlatmıştı.

[ I. Kitap ] Yarına Kadar (bxb) • [Tamamlandı]  Where stories live. Discover now