🌈Final-83

8.9K 390 168
                                    

Media: Coldplay- the scientist (slow)

Aynı Günün Devamı 03.25

Bora

İçim daralarak yatakta doğruldum, sikecektim artık. Uyuyamıyordum. Günlük bir iki saat uykuyla hayatım yeterince zor değilmiş gibi bir de kafamın içindeki düşünceler beni sikiyordu.
Neredeyse bir ay olacaktı, ara ara nasıl olduğunu sormuştum ama genelde Çetin yoluyla haber alıyordum. Bu sefer aramızda daha ciddi bir şeyler olduğunu fark etmişti, gerginlik o kadar üst safhadaydı ki Çetin ilk defa susuyordu.

Yataktan kalkıp çalışma masasındaki ışığı yaktım, çizim defterini çıkartıp bir şeyler karalamaya başladım. Son üç haftadır en sık yaptığım şey çizim yapmaktı, kulaklığı takar müziği son ses açarım ve düşünceler katlanılmaz hale gelene kadar çizim yaparım.
Ama artık müzikten de sıkılmaya başlamıştım.

Buraklar da buradaydı, buraya gelme sebepleri Burak'ın kötü olmasıydı ama artık asıl kötü olan ben olduğum için bu sefer onlar kalış sürelerini uzatmışlardı.
Tabi bu yarına kadar geçerliydi, yarın Antalya'ya dönüyorlardı, ve tabi bizde.

Bana kalsa gitmezdim, bu kafayla bir de Antalya'yı çekebilecek durumda değildim ama annem ne kadar kötü durumda olduğumu çok net görüyordu, bana sadece bir kere sormuştu, cevap vermemiştim bir daha da sormamıştı ama belli etmeden sadece beni iyi yapmak için uğraşıyordu.
Ve Levent'in yanına artık gitmediğim için problemin ondan kaynaklandığının da farkında olduğuna oldukça emindim.

O da çözümü buradan bir süre uzaklaşmakta bulmuştu, benim için yıllık iznini kullanmıştı. Sabah yola çıkacaktık, ve ben uyuyamıyordum. Neyse ki arabayla gidecektik en azından o sırada uyuyabileceğimi düşünüyordum.

Yine de buradan, Levent'ten uzaklaşacak olma düşüncesi içimi rahatsız ediyordu. Bunu düşündükçe kendime kızıyordum çünkü söylediklerini hala hatırlıyordum ama o beni istemezken zaten burada olmamın bir anlamı yoktu.

Başucumda çalan telefonum irkilip heyecanlanmama sebep olmuştu, bu saatte beni arayacak bir kişi vardı.
Hızla telefona gittim, evet oydu.

Ellerim titreyerek cevapladım ama konuşamadım

"Alo?" soluk alışverişini duyuyordum, özlemle gözlerimi kapattım.
Sesimin titrememesi için çabalayarak cevap verdim
"Levent."

"Son görüldün de birkaç dakika önce girdiğin yazıyordu, uyumamış olduğunu tahmin ederek aradım."

"Uyuyup uyumadığım önemli değil, niye aradın Levent?" ona kızgındım ama bundan daha çok özlemiştim de. Yine de bu kızgın olduğum gerçeğini değiştirmiyordu. Kızgın ve yaralı.

"Arayamaz mıyım? Artık konuşmayacak mıyız? Arkadaşlığımız bitti mi?"

Gözlerimi yumup nefes alıp verdim, onun böyle konuşması beni daha çok üzüyordu.

"Hayır, hayır bitmedi."

Bir de seni kaybedemem dedikten sonra aklımdan bile geçmemişti zaten.

"Evdekiler uyudu mu?"

"Evet."

"Gelebilir miyim?"

Cevap veremedim, neden gelecekti? Pişman mı olmuştu? Yoksa sadece arkadaşına ihtiyacı olduğu için mi gelmişti? Hayatımda ilk defa o an Levent'in arkadaşı olmak kendimi kötü hissettirmişti.

"Kapıdayım."

"Geliyorum."

Düşündüğüm ve hissettiğim şeye kızdım, buna hakkım yoktu. Onun bana ihtiyacı varsa, bu her ne şekilde olursa olsun geri çeviremezdim. Çünkü o Levent'ti.

[ I. Kitap ] Yarına Kadar (bxb) • [Tamamlandı]  Where stories live. Discover now