#15#

819 72 17
                                    

Sınavlar bitmişti, artık herkes daha rahattı. Doyoung da öyleydi tabii. Kendini salmış, telefonuyla daha çok oynamaya başlamıştı. Ailesi bu durumdan gayet şikayetçiydi ancak ceza vermek için 2.dönemi bekliyorlardı. Eh, Doyoung da fırsatı kullanıyordu işte.
Şimdi de okula gitmek için durakta olan Doyoung bir yandan da karneye kaç gün kaldığını hesaplıyordu. Tam tamına 4 gün vardı yani bu cuma karne alınacaktı. Daha sonra, otobüsünün geldiğini fark edip bindi. Ancak, otobüste gördüğü kişiyle donakalmış, ilerleyememişti.
"Doyoung?"
"Jae-Jaehyun?"
"Seninle karşılaşacağımı tahmin etmemiştim. Gelsene, yanım boş."
Doyoung zorlukla Jaehyun'un yanına ilerledi. Jaehyunsa ona gamzelerini çıkartarak gülümsüyordu.
"Senin evin ters istikamette değil miydi Jaehyun?"
"Evet, evim ters istikamette ancak burada teyzem oturuyor. Ben de dün kuzenlerimin yoğun ısrarları sonucu burada kaldım. O yüzden yani."
"Hm... Anladım."
Doyoung yine geleneği olan şeyi yaparak kulaklığını taktı ve telefonundan müzik dinleyecekken Jaehyun'un bakışlarıyla durdu.
"Şey, sen de dinlemek ister misin?"
"Uhm... Olur, neden olmasın?"
Kulaklığın tekini kulağına taktı Jaehyun ve Doyoung şarkıyı başlattı.
"Universe? Değil mi?"
Jaehyun'un şarkıyı bilmesine şaşkınlıkla baktı Doyoung. Ancak daha fazla şaşkınlıkla baktığı bir şey vardı ki, Jaehyun'un eli şuan kendi elinin üzerindeydi?! Jaehyun bu durumu fark edince Doyoung'ın kulaklık olmayan kulağına doğru eğildi.
"Sana tek bir şey söyleyeceğim ve bu en önemli şey Doyoung. Sana aşığım."
Duyduğu sözlerle donup kalmıştı. Hareket dahi edemiyordu. Arkadaşlarının sözleri gerçek mi olmuştu? Peki ya Doyoung ne yapmalıydı. Tam bir şey söylemeye hazırlanırken duyduğu sesle rüyadan uyanma vaktinin geldiğini fark etti Doyoung.
Annesi ona bağırıyordu. Hepsinin bir rüya olmasına sevinmiş miydi üzülmüş müydü bilmiyordu ancak bildiği tek şey şimdi kalkmazsa okula geç kalacağıydı.
                  
                        ---- Okul ----
Doyoung okula nasıl geldiğini dahi bilmiyordu. Gördüğü rüya çok gerçekçiydi ve etkisinden çıkamamıştı hâlâ. Her şey bir rüyaydı ve rüya bile olsa bu Doyoung'a çok güzel hissettirmişti. Jaehyun'u seviyordu, hayır arkadaş anlamında değil. Onun için Jaehyun bir sınıf arkadaşından daha fazlasıydı. Onun için Jaehyun hayatının baştacı gibiydi. Sanki bütün  hayatı onun üzerine kuruluydu ve o hayatından giderse boşlukta kalır gibi hissediyordu.
Doyoung derin düşünceler içinde dersi dinlemeye çalışırken Jaehyun da Doyoung'a bakarak nasıl açılsam diye düşünüyordu. Artık 3 yıldır hoşlandığı çocuğa açılma vaktinin geldiğini sanıyordu. Aklına hiçbir şey gelmemişken kara kara düşünüyordu. Ve Jungwoo, Taeil ile Johnny'den yardım istemeye karar verdi. Ve dersin kalan 5 dakikasını da Doyoung'ın yüzüne bakarak geçirdi.
   Teneffüs zili çaldığında her zamanki gibi Doyoung Ten'in yanına gitti. Jaehyun da bunu fırsat bilerek Jungwoo, Taeil ve Johnny'yi kantine çağırdı.
"Ne oldu Jaehyun? Hepimizi niye çağırdın? Ben ve sevgilim oturuyorduk oysaki -_-"
"Aynen Johnny yani sevgilimle oturuyorduk! Huzurumuzu bozdun. Neden buradayız şimdi?"
"Oha, siz ne ara sevgili oldunuz? Doyoung'ın bundan haberi var mı?"
"Uhm... Hayır, sanırım yok. Çünkü dün gece çıkma teklifi etti Taeil. Ben de tabii ki kabul ettim. 3 yıldır en yakın arkadaşmışız gibi davranmasına katlanamıyordum."
"Size çok trip atacak. O yüzden teneffüste söyleyin derim."
"Artık Johnny ve Taeil'in sevgililik mevzusunu geçsek de, neden burada isek o konu hakkında konuşsak? Çünkü Lucas'ın yanına gideceğim."
"Of, anladık hepinizin sevgilisi var. İşte tam da bu yüzden buradasınız! Doyoung'a nasıl çıkma teklifi edebilirim?"
"Bir dakika, sen Doyoung'dan mı hoşlanıyordun? Taeil?! Neden bunu bana söylemedin, sevgilim??!!"
"Ben sana anlatacaktım da sevgilim, Jaehyun söyleme kimseye dedi."
"Her neyse, bence bir yere çağır öyle teklif et."
"Bence otobüste et."
"Bence doğum gününde teklif et."
"Hayır, doğum günü olmaz. Jungwoo ve Lucas'tan kopya çekmişim gibi olur."
"Buldum! Tanışma gününüzde et!"
"İlk gördüğüm gün olabilir aslında. Çünkü pazar günü onu ilk gördüğüm gün."
"7 Ocak mı?"
"Evet."
"İyi de sizin tanışma tarihiniz okulun başladığı ilk gün değil mi?"
"Hayır. Ben onu bu okula gelmeden önce görmüştüm. O beni hatırlamaz ama ben hatırlıyorum."
"Oha çok güzel o zaman şöyle yapıyoruz!"
Dörtlü grup Jaehyun'un Doyoung'a yapacağı teklifi planlıyorlardı. Hepsi inanıyordu ki çok güzel bir teklif olacaktı. O sırada Doyoung ise en yakın arkadaşlarının sevgili olduğunu Yuta'dan öğrenmişti. İkisine de iyi bir trip atmalıydı.

my classmate//dojaeDonde viven las historias. Descúbrelo ahora