0- Zéro

128 12 1
                                    


Birbirine karışmış olan çizim kağıtlarını hızlıca toparlamaya çalışıyordu. Çizdiği anatomi denemelerini, imgeselleri ve porte çalışmalarını üst üste koyarak resim çantasının içine koydu. Saat 09.38'idi. Dersi 11.30'da başlayacağı için rahattı. Çantasını toparladıktan sonra son kez aynada kendisine baktı. Saçlarını geriye doğru attı. Elinin üzerindeki doğum lekesine baktı. Ondan iğrenmiyordu, tam tersine onu seviyordu. Onu bir imza olarak kullanmayı seviyordu. Renjun'e göre ne olursa olsun onunla beraber kalacak tek şey doğum lekesiydi.

Evinden çıktı ve yola koyuldu. Adımları yavaş yavaş otobüs durağına doğru gidiyordu. Etrafına bakmıştı. Aynı kara parçasında olduğu insanlar sanki farklı dünyalara aitti. Makyajını düzelten liseliler, görüşmesine odaklanmış olan beyaz yakalılar ve birçok farklı insan. Durağa geldiğine metal direğe yaslanmıştı. Müzik listesinde rastgele bir şarkıya tıklamıştı. Çalan şarkı Lovely'idi. Gökyüzüne baktı. Ona bakan gözleri hissedebiliyordu. Bu onu egosunu tatmin etmiyordu veya flörtleşme ihtiyacı duymuyordu Bu onun için sadece komik bir andı. Ona bakanlar onun yanına gelemeyecek kadar korkaktılar çünkü. Utanmak veya çekinmek ona göre çocukça şeylerdi Otobüs gelmişti. Yolda dinlemekte olduğu müziğin sesini daha da çok açmıştı. Sesler onu rahatsız ediyordu. Etrafa baktı ve ineceği durağın yaklaştığını hissetti. Eşyalarını toparladı ve son kez etrafa baktı. Araçtan indi ve temiz havayı içine çekti.

Saat 11.04'idi. Okul binasına baktı. Kaybedecek bir şeyinin olmayacağını düşünerek erkenden atölyeye gitti. Genelde ilk giden hep oydu. Atölyede yalnız olmayı severdi. Bazen büstlerin eskizini alır bazen de elini açmak için karamalar yapardı önemsiz kağıtlara. Ama bu sefer yalnız değildi. Üstünü çıkaran bir kız görmüştü atölyede. Muhtemelen bugün çalışacakları canlı model oydu. Kız çocuğun çıkardığı adımların sesini duydu ve arkasını döndü. Çocuğu süzdü ve arkasını dönerek soyunmaya devam etti. Renjun kız ona arkasını dönünce çizim yapacağı yere geçti. Şövalesini* düzeltti ve duralitini** koydu. Duralitin arkasından kızı izledi. Vücudunu saran ten rengi bir kıyafeti vardı kızın. Renjun bu gibi durumlara alışıktı. Çırılçıplak bir erkeği çizdiği bile olmuştu. Bundan rahatsız değildi amaç sanattı.

Kızı biraz daha inceledi. Narin boynunu takip eden omurgası geniş omuzlarını takip ediyordu. İnce beli genişleyerek kalçasını oluşturuyordu. Çizmek için güzel bir modeldi. Yüzüne baktı. Hafif buğday tonlarındaki ten rengini tonlamak için sabırsızlandı. Jilet gibi keskin çenesinin altındaki boynuna bakmıştı. Minik ama koyu bir doğum lekesi vardı. Bu onun hoşuna gitmişti. Kız çocuğun onun doğum lekesine baktığını anladığında eliyle doğum lekesini kapattı ve kafasını aşağıya eğdi. Renjun kapatma demek istedi ama cesaret edemedi.

Renjun'ün ilk defa dili tutulmuştu. Ağzını bile açamayan Renjun kendine şaşırdı. Komik bulduğu o insanların yerine geçmişti ilk defa. Renjun bu olanları düşünürken kız çoktan ona arkasını dönmüştü. Şaşırmış ve garipsemişti bu olanları. Saat 11.18'idi ve Renjun bu kızı çizmek istiyordu. Her ayrıntısına kadar çizmek ve bunları odasına asmak istiyordu. Bu kızın olduğu tüm çizimlerinin ona ait kalmasını istiyordu.

*Şövle: Ressam sehpası

*Duralit: Pürüzsüz ince tahta parçası, resim çizmek için kullanılan düz yüzey.

Modèle•Huang RenjunWhere stories live. Discover now