Toprak

270 8 2
                                    

Toprak'ın ağzından;

Sabah Beliz beni aradı ve kötü hissettiğini söyledi. Mekan ismini verip telefonu kapattı. Hazırlanıp evden çıkarken kapıda babamla karşılaştım.
"Nereye gidiyorsun?"
"Kız arkadaşımın yanına.''
Bana meraklı gözlerle baktı. Baba bu konuyu seninle konuşmayacağımı bilmen gerekir. Sana anlatamam.
"Sonra konuşuruz baba olur mu?"
"Bekliyorum."
Babama yalan bulmam gerekiyordu. Uzun süredir takılıyorum desem tanışmak isteyecek. En iyisi hatırlatana kadar anlatmamak veya konusunu açmamak. Beliz'in yanına gittiğim de elinde kutu vardı ve bana uzattı.
"Bunu sana aldım. Umarım beğenirsin."
Teşekkür edip kutuyu açmaya çalıştım ama Beliz engelledi.
"Bunu şimdi açmanı istemiyorum. Eve gidince aç olur mu?"
Kutuyu arabaya koyup cafeye geri geldim. Geldim ama etrafta Beliz'i göremiyorum. Kız az önce buradaydı. Meraklı gözlerle etrafa bakmaya devam ettim. Garsonlardan birisine sordum. Benden sonra çıktığını söyledi. Bu muydu yani? Beni bu kutu için mi çağırdın? Şimdi bu kutuyla eve girersem babam beni sorguya çeker. En iyisi Özgür'ün evine gidip orada açmak. Özgür'ü aramadan evine gittim. Kapıyı Başak abla açtı. Odasının kapısını çalıp içeriye girdim.
"Kusura bakma rahatsız ediyorum ama gelmem gerekiyordu. Beliz bir kutu verdi ve onu eve götüremem. Biliyorsun babam sürekli kız hakkında soru soracak ve ben bunu istemiyorum. Yani daha hazır değilim."
Gülümseyerek bana baktı. Hiçbir şey söylemeden bilgisayarına geri döndü. Neler karıştırdığını merak ediyorum ama söylemeyeceğini de çok iyi biliyorum. O bir köşede ben bir köşede oturmaya devam ettik. Ne o ne de ben konuşuyordum. Bu sessizlik canımı çok sıktı. Kendimi trip atan sevgili gibi hissettim.
"Yarın ne yapıyorsun?"
Beni duymamış olacak ki bilgisayarından başını kaldırmadı. Tekrar soracakken ağzını açtı ama geri kapadı. Ben kime söylüyorum? Tekrar soruyu soracakken yanıtladı.
"Yarın seninle işim var. Benden haber bekle."
Anlaşılan önemli bir şeyle uğraşıyordu. Canım sıkılmaya başladı. Masanın üzerinde duran dergileri karıştırdım ama ilgimi çeken bir şey olmadı. Ben daha çok sporla veya güncel konuları okumayı severim. Özgür ise magazin gibi dergileri okumayı çok sever. Biraz garip. Aslında baga garip. Kadın gibi magazin takip ediyor. Her şeyden haberi var ama dışarıya pek yansıtmıyor. Mesela Atakan adında hayali karakteri vardı ve olabildiğince elitti. Yani bana öyle anlatmıştı. Odadan çıkarken kutuya bakmadığım aklıma geldi. Kutunun içinden kazak ve bot çıktı. Özgür gülerek bana döndü.
"Benim istediğim kazak ve botu sana almış. Demek oluyor ki seni beğeniyor Toprak."
Kahkaha atarak ona baktım.
"Belki de beni, sana çevirmeye çalışıyor. Senin gibi olmamı istiyor olabilir."
Suratı bir an düştü. Onu istemediğini biliyorum. Gerçi onu az çok sevmeye başladım. Yanılıyor olabilirim. Kazak ve botu Özgür de bırakıp eve geldim. Babam her zaman ki koltuğunda oturmuş beni bekliyordu.
"Unutacağımı düşünüyorsan yanılıyorsun. Anlat bakalım."
Şimdi ben ne yalan uyduracaktım? Hani bir şeyler bulurdum ama inanır mıydı bilmiyorum? Sonuçta baba ve hissedebilirdi. Annemi küçük yaşta kaybetmiştim. Onun için babamı hem annem hem baba olarak görürüm. Bu zamana kadar onun üzülmemesi için elimden geleni yaptım. Her istediğini yaptım. Ama bunu yapamayacaktım. Aklıma ne geldiyse hepsini söyledim. Artık inandığı kadar. Odaya çekildiğim de kimsenin beni rahatsız etmemesini istedim. Sanırım bu rahatsızlık beş dakika sürdü. Telefon sürekli çalmaya başladı. Arayan Beliz idi. Özgür'ün, kızdan neden kurtulmak istediğini şimdi anladım. Kız sülük gibi yapışıyordu. Gerçi bu hoşuma gidiyordu. Fakat geçmişimi bildiği halde bana bu şekilde yaklaşan ilk kız diyebilirim. Belki de bana bir oyun oynanıyordu ve ben bu oyunun içine hapsolmuştum. Kendi oyunumda belki de bir piyondum ve bitiyordum. Telefon sesine dayanamayarak açtım. Karşıdaki ses Beliz'e ait değildi. Başka bir kadın sesiydi. Bir yandan ağlıyor bir yandan yalvarıyordu. Ne olduğunu anlayamadan kendimi yolda buldum. Ben nereye ve niçin gidiyorum? Bu telefon Beliz'in ve o kadında ne için vardı? Kadının söylediği yere geldiğim de kimse yoktu. Bir oyuna getirilmiştim ve buna düşmüştüm. Beliz kendince bana oyun oynuyordu. Sanırım benimle ödeşmek istiyordu.

SERSERİ ÖĞRETMENİM 2Where stories live. Discover now