18. Bölüm

2.2K 109 29
                                    

AZRA

Deniz'in yumuşacık dudaklarını hissettiğimde yaptığım hareketin gerçekliğinde boğulmuştum. Ben az önce ona her şeyi itiraf edip onu öpmüştüm. Bu yaptığımı geri alamayacağım için onu daha yumuşak bir şekilde öperken bir yandan da parmağımla yanağını okşuyordum. Deniz kendini geriye çekmemişti, hiçbir şey yapmadan öylece duruyordu.

Diğer elimi saçlarının arasına attığımda alt dudağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra dudaklarımı ondan ayırdım. Gözlerimi açıp Deniz'e baktığımda onun gözleri kapalıydı. Kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. Nefes alışverişlerim hızlandığında sakinleşmek için alnımı Deniz'in alnına yasladım ama onunda hızla nefes alması beni daha fazla heyecanlandırmaktan başka bir işe yaramamıştı.

İki ihtimal vardı ya şu an şoka girmişti ya da bana karşı içinde büyük bir nefret besliyordu. Az önce onu sonsuza dek kaybetmiş olabilirdim. Bununla yüzleşmekten korktuğum için ona tek kelime bile etmeden hızlıca odamdan çıktım.

Aklıma gelen şeyle donup kalmıştım, ben Deniz'i öpmüştüm. İlk ve son kez. Kalbim tekrar deli gibi atmaya başlamıştı. Çay ocağına ilerleyip su içecekken aklıma Deniz'in dudaklarımdaki tadı geldi. Onu silmek istemiyordum. Tezgaha yaslanıp dudaklarıma dokunurken kendimi hafiflemiş ama bir o kadar ne yapacağımı bilmez bir halde hissediyordum.

Benim burada ne işim vardı?

Doğru ya, Deniz hala benim odamdaydı, başka nereye gidebilirdim ki gecenin bu vaktinde?

Deniz odamdan çıkmayınca bende beni görmemesi için Rüzgar'ın odasına giderken bir yandanda hala kendi odama bakıyordum. Hala bir ses gelmemişti. Sessizce içeri girdiğimde Rüzgar kendiliğinden uyanmıştı.

"Azra ne oluyor ya bu saate?" dedi uykulu bir sesle.

"Ben" dedim ama devamını getiremedim. Rüzgar Deniz'e aşık olduğumu biliyordu, ondan utandığım da yoktu ama sanki ona söylersem Deniz'le yaşadıklarıma haksızlık etmiş gibi hissedecektim. Öyle ya da böyle Deniz'i ilk defa öpmüştüm ve bunu kendime saklamaya karar verdim. Ama Rüzgar hala benden bir cevap bekliyordu.

"Uyku tutmadı da o yüzden geldim." dedim. Rüzgar anlayışla bana bakınca uzun bir süre yemekhanede olanlar hakkında sohbet ettikten sonra Deniz'in çıkmış olduğunu düşünerek Rüzgar'ın odasından çıktım.

Odamın ışığı hala açıktı ama Deniz görünmüyordu. Sonsuza kadar ondan kaçamazdım ama biraz zamana ihtiyacım vardı. Belki onunda böyle bir şeye ihtiyacı vardır diyerek kendimi rahatlatıp odama girdiğimde Deniz'in böyle bir şeye ihtiyacı olmadığı gerçeğiyle yüzleşmiştim. Çünkü yatağımın ucuna oturmuş başını ellerine yaslamış bir şekilde yeri izliyordu.

•••

DENİZ

Bu odaya sadece Azra'nın 'Sen kazandın, aldın en değerli şeyimi' bakışını görmek için gelmişken nasıl oldu da onun aşk hayatı hakkında konuşmaya başlamıştık gerçekten anlayamamıştım. Yemekhanede olanlardan sonra mutlu olmam gerekiyordu sonuçta ondan istediğim her şeyi almıştım ama akşam yemeğinden beri kendimi zafer kazanmış gibi hissetmiyordum. Bloktakilerin Azra'ya soğuk soğuk bakıp laf atması benim hoşuma gitmiyordu. Bu nasıl bir zaferdi böyle?

Onu yıkılmış bir şekilde bulmayı beklerken yatağında topla oynuyordu. Sinirliydi ama beni görünce daha da çok sinirlenmek yerine gülmeye başlamıştı. İstediğim bakışı ondan alamayacağımı anladığımda hayal kırıklığına uğrayıp gitmek istesemde onu yeterince tanımadığımı söylemesiyle odadan çıkamadım.

Azra'yı tanıyordum elbette kızlara liderlikten daha çok önem verdiğini tabi ki biliyordum. Ama onları elinden almayı düşünmediğim için aklıma sadece liderliği gelmişti. Sonuçta somut bir şeydi ona sahip olmaması onu zayıflatırdı. Ama daha çok değer verdiği biri olduğunu söyleyince bunun kızlardan biri olmadığını anlamıştım.

KADER ~ AZDENحيث تعيش القصص. اكتشف الآن