bazen gerçekten bir şeyleri ardımızda bırakmamız gerekir. içimizden bir şeylere veda etmek gerekir.
veda etmeyi hiçbir zaman sevmedim. ama bazen veda zorunluluktur.
birkaç gün içerisinde onlarca şeye veda ettim. birkaç insana veda ettim. whatsApp ve instagram'da duran fake hesabıma veda ettim. birkaç hisse veda ettim. birkaç şarkıya veda ettim. birkaç düşünceye veda ettim.
bencilce gelecek belki ama söyleyeceğim; bunlara kendim için veda ettim.
kendiniz için bir şeylere veda edin. bu bencillik değil. sadece durun ve düşünün, ben bu kişiyle, bu eşyayla, bu uygulamayla, bu fotoğraflarla, bu hislerle iyi miyim. iyi değilseniz, bırakın, gitsin. hayat kendinizi yıpratmanız için çok kısa.
koton'un reklam müziğinin coverını yapmış Pera. aşık oldum. siz de dinleyin. -he bu arada koton sponsorum falan değil.-
Doğu Türkistan'da katliam var. sessiz kalmayın, lütfen. etrafınızdaki insanlara bunu duyurun. orada insanlar öldürülüyor, üstelik bunun tek nedeni onların Türk ve Müslüman olmaları. arkadaşlarınızla bu durumu paylaşın. bir şey yapmak zorunda değilsiniz, sadece insanlar bir katliamın varlığından haberdar olsunlar. çünkü bu durum sadece bir Türklük ya da İslam meselesi değil. bu durum bir insanlık meselesi. orada ölenler Türk ve Müslüman olmasa dahi, suçsuz yere öldürülen insanların sesi olmalıyız. lütfen, susmayın.
Halid Ziya Uşaklıgil'in Mai ve Siyah adlı kitabını bir yerlerde bulursanız hemen alıp okuyun. kesin okuyun. çok okuyun. hemen okuyun. çok güzel çünkü. ha birde, orijinal metnini alın. orijinal metni sizi içine çeker. hem bir sürüüüü yeni kelime öğrenirsiniz.
bu kitabı neden yazıyorum, neden buradayım hala hiçbir fikrim yok. beni görmezden gelebilirsiniz.
kafanızdan öptüm.
sizi seviyorum civcikler. (evet, civcik.)
-deniz.
