ᴸBir」

438 62 43
                                    

Kim Jisoo, sevgilisini kaybedeli bir hafta olmuştu.

Eğer ondan bir randevu istemeseydi,

Eğer randevuya çıkmasalardı...

Chaeyoung şu an yanında, ona şirin hareketler yapmış olurdu.

Kim Jisoo, ısrarla çalan telefonunu çıkardı ve açtı.

"Alo, Chae? Neredesin, sevgilim?"

Kim Jisoo, ölmek istiyordu.

Sevgilisinin yanına, cennete gitmek istiyordu.

Biliyordu işte, Chaeyoung onsuz yapamazdı.

Jisoo da öyle.

Jisoo, yavaş yavaş ölüyordu.

Tuvalete koştu, bütün dolapları açtı, sonunda bir ilaç buldu ve salona geri gitti.

"Şimdi yanına gelebilirim, sevgilim."

"Jichu! Arkanı dön, tam karşında duruyorum!"

Jisoo, arkasını döndü ve arabaların arasından Chaeyoung'a baktı.

Gülümsedi ve el salladı.

"Chaeng!"

Park Chaeyoung, acele ile Kim Jisoo'ya doğru koşmasaydı,

O arabaların altında kalmayacaktı.

Kim Jisoo, onu uyarabilseydi,

Park Chaeyoung, onu terk etmeyecekti.

Kim Jisoo, tam ilaçları ağzına atacakken, kapının çalma sesini duydu ve yavaşça kalkıp kapıya doğru ilerledi.

Kapıyı açtı, tam konuşacaktı ki yerde bir kutunun olduğunu gördü.

"Tanrı'm, şaka yapılacak zaman değil, anlıyor musunuz?"

Etrafta hiçbir ses ya da hareket olmayınca Jisoo, kutuyu aldı ve kapıyı kapattı.

"Bakalım bu sefer nasıl bir şak-"

Kim Jisoo, gördüğü şey ile kısa süreliğine şaşırmıştı.

Kutunun içinde bir telefon vardı.

"Telefon mu? Cidden, sırf bir şaka için telefon mu satın aldınız?"

Telefonu eline aldı ve açtı.

Ekranda, oyun karakterine benzeyen bir kız çıkmıştı.

"Merhaba, Kim Jisoo! Bana Oliv de diyebilirsin, ben senin dileklerini gerçekleştirmek için gönderildim!"

Jisoo, ne olduğunu hâlâ anlayamamıştı.

"Dilek mi?"

"Evet! Ancak unutma, sadece bir dilek hakkın var. Daha sonra bu telefon, kullanılmaz bir hâle gelecek."

Jisoo, inanmak istiyordu.

Chaeyoung'u görmek istiyordu.

Onu tekrar görebileceğine inanmak istiyordu.

"Peki ölü insanları.. hayata geri döndürebiliyor musunuz?"

Oliv önce duraksadı, ancak daha sonra gülümseyerek cevap verdi.

"Oh, elbette! Ancak bunun bir süresi var. Sadece bir gün hayatta kalabilirler, daha sonra aynı son ile ölecekler."

Kim Jisoo, her şeye hazırdı.

Chaeyoung'u son kez görmek istiyordu.

Ona son kez dokunmak, son kez sesini duymak, son kez gülmek istiyordu.

"O hâlde, Park Chaeyoung'u bir günlüğüne hayata geri döndürmeni istiyorum."

Jisoo, göz yaşları arasında konuşmuştu.

Oliv ellerini çırptı, sıcak bir gülümseme ile cevap verdi.

"Dileğiniz kabul edilmiştir, Kim Jisoo."

yehuu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yehuu

kısa sürecek bir kitap ile karşınızdayım

bu kitabı yazarken milyonlarca kez izlediğim bir kısa dizi vardı, hatta her bölümü farklı bir hikâyeyi anlatıyordu.

o bölümü bana çok hoş & hüzünlü geldiği için, bunu chaeyoung&jisoo'ya uyarlamak istedim! ^o^

umarım beğenirsiniz,

kocaman sevgiler 💞

❝ back to you , chaesoo ❞ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin