Düzenlemeleri bir bir hallettikten sonra fark ettim ki, açılmasına bir hafta kalmış okulumuzun heyecanı üzerindeydi. Ben ise tamamen farklı bir heyecan ile çevrelenmiştim hatta kuşatılmıştım.
Akşam için güzel giyinmeni istemiştim, sen ise her zaman ki gibi sorgulamıştın. Tabii ki söyleyemezdim güzelim. Saçmalama. Ama seni almaya geleceğimi, akşam sekize kadar hazır olmanı istediğimi söylemiştim.
Saat geldiğinde, arabaya atlayıp eve doğru sürdüm ve yanına geldim. Seni arabaya bindirip, her zamanki mekanımıza sürmeye başladım. Sen hala daha sorular soruyordun ama benden kesinlikle istediğin cevabı alamıyordun.
Geldiğimizde gözlerini kapatmanı istedim senden, beni hiç ikiletmeden ellerinle gözlerini kapattın... Tanrım... Dehşet tatlıydın o sıra, parmaklarını bile ısırmak istemiştim...
Arabadan çıkıp, senin kapına geldim ve kapını açtım. Seni kucaklayarak, yüzün bana dönük olacak şekilde taşımaya başladım.
"Gözlerini aç ve bacaklarını belime dola Yoongi."
Dediğimi yaptığında gülümsedim, biz hep böyleydik seninle. Sen benden bir şey istediğinde yapardım sorgusuz sualsiz, ben de senden istediğimde aynı şekilde yapardın. Biz birbirimizi hep anlardık.
Gözlerimin içine bakarak, tüm yolu gelmiştik. Tekrardan gözlerini kapatmanı istedim ve seni kucağımdan indirdim. Üçe kadar saydım ve senden gözlerini açmanı istedim.
Yüz ifadelerini incelemeye koyuldum. İlk başta şaşırdın ve ellerini ağzına götürdün. Ardından gülümsedin ve bana döndün. Sana gülümseyerek bakan beni, kendine çekip sarıldın. Her bir zerreni kendimde hissederek yeniden sarıldım sana.
"Bu çok güzel Taehyung, sevgilim... Ne demeliyim, yemin ederim bilmiyorum ama çok teşekkür ederim bunun için. Şuraya bak, mükemmel olmuş burası."
"Senin için okyanusum."
Elini tutup, seni minderlerin yanına götürdüm ve oturmanı sağladım. Yanına oturduğumda, şarap isteyip istemediğini sordum. Senden onayı alınca, açtım ve ikimize de doldurdum.
Bir süre havadan sudan konuştuk, ben seni izledim sen anlattın. Sen anlattıkça sana daha çok vuruldum, sanki bunun bir üstü varmış gibi.
Sonra bir şarkı listesi açtım, senin sevdiklerinden oluşan şarkılar vardı içinde. Sadece seninle dolmak istedim çünkü o gece, sadece sen ol istedim.
Dansa kaldırdım seni, gülümseyerek elimden tutup kalktın. Dakikalarca dans ettik ve ben sonunda cesaret edip, ellerini bıraktım ve önünde diz çöktüm. Cebimden alyans kutumuzu çıkartıp, sana baktım ve açtım kutuyu.
"Okyanusum... Biliyorsun ki; ilk günden beri, ilk günden daha fazla vurgunum sana. Kaçamaklarım hep sana oldu, hep seninle oldu. Kaçtıkça sen de boğuldum, asla da şikayetçi olmadım bu durumdan. Ben geçenlerde bir kelime öğrendim, seni bana anlatan. Apnapansın sen, apnapanımsın. Bana aitsin, benim bir parçamsın. Seni sevmemek elde değil, seni sevmeyen insan yoktur bu dünya üzerinde.-"
"Bir dakika, sen bu yüzükleri-"
"Evet güzelim, yazın çalışmamın sebebi hem seni yalnız bırakmamaktı, hem de kendi emeğim olsun istedim bizim bu anlamlı parçalarımızda. Babamın parasıyla sana bir şeyler yapmak istemedim, sana emeğimi ve sevgimi katarak bir şeyler yapmak istedim. Sen benim dünyamsın, Min Yoongi. Ve artık ben o dünyam da Kim Yoongi olmanı istiyorum. Benimle evlenir misin, okyanus bakışlım, güneş gülüşlüm?"
Sen ağlamaya başlayınca, panik oldum ilk başta ama sonra anladım ki bu mutluluk gözyaşlarıydı. Bir anda benim gibi diz çökünce, gözlerine bakıp gülümsedim burukça.
"Evet, evet! Seninle evlenirim ben, senden başka neyim var, kimim var ki zaten dünyamın bir olduğu? Senden başka bir şeyim de olsun istemiyorum, ben sendeyken anlam kazanıyorum. Seni seviyorum, Tanrım... Seni çok seviyorum Kim Taehyung. Beni, dünyanın en mutlu adamı yaptın."
Kutudan senin alyansını alıp, titreyen ellerimle parmağına taktım. Sen de benim parmağıma takınca, ellerinden tutarak ikimizi de ayağı kaldırdım ve sana sarıldım. Tanrım, nereden nereye...
Kolların bana sarılıyken, konuştuğun cümleler her bir zerreme işliyordu.
"Daha demin nasıl beraber kalktıysak, bundan sonrada öyle kalkalım sevgilim. Sen bana dünyaları bahşettin her gün yaptığın gibi... Sana çok teşekkür ederim, iyi ki sevdin beni. İyi ki gördün ve hayatıma girdin Taehyung, ben sensiz eksikmişim, eksik olurmuşum."
"Beraber kalkacağız okyanusum. Sen benim dünyamken, yaptıklarım sadece basit şeyler. Her şey, konu sen iken basittir Yoongi. Sen kendi parıltını görmüyorsun. Seni daima seveceğim güzelim, bunlar için teşekkür mü edilir hem? Eksik bırakmayacağım seni söz veriyorum."
Deyip senden hafifçe uzaklaştım ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Tutkulu değildi öpüşmemiz, güzeldi. Aşk doluydu. Tıpkı bizim gibi.
-END-
*Apnapan: Karşınızdaki insan size aitmiş, sizin bir parçanızmış gibi sahiplenme ve sevme.
