8. Bölüm Arda

156 16 53
                                    

Hüseyin'in doğum gününden eve geldiğimde, evde kimse yoktu her zamanki gibi. . Bilmiyorum belki de yatmışlardı. Cansu'yla konuştuktan sonra Emiri aradım.

Emir: hele şükür
- anca arayabildim.
-olsun sorun değil. . Mert'e giderken benide alsana.
-Emir'e ne desem diye düşünmeye başladım. Gelmiyorum desem neden diye soracak gelirim desem de olmaz. Ahh Ben ne diyeceğim şimdi?!
- alooo, Arda, orda mısın lan?
- he kusura bakma dalmışım.
- oho adam ayakta uyuyor. Bugün çok yorulmışsın herhalde.
Emir kendi espirisine gülerken ben halen düşünüyordum ne desem diye.
- Arda, neyse ben kapatıyorum. Sen ayakta uyuyorsun. Sabah konuşuruz.

Emir ile telefonu kapattıktan sonra yatağa girdim. Ben arkadaşlara ne diyeceğim şimdi? Bir bahane uydurmam lazım. Ah Hülya yaktın beni. Bir dikkatsızlık ettim ve yaşanmaması bir şey yaşandı. Aslında benim suçum yok. Ben ilk adımı atmadım. Sonra Cansu'yla konuştuklarımızı bir daha düşündüm. Sonra uyumuşum.

Cansu ile bir kafede oturuyorduk. Okadar Gülüyorduk ki etrafımızda hiç kimseyi farketmiyordrduk. Birden arkadaşlarımı görünce şaşırmıştım. Biz Hüseyinleri bekliyorduk.

Ayağa kalkıp arkadaşlarla selamlaştık. Tam arkadaşlar oturdu biz de oturacaktık ki Hülya'yı gördüm. Ben tam ne yapacağımı düşünürken gelip boynuma sarıldı.

Hülya: Arda, tatlım, o günü neden kaçtın benden?

Cansu: Arda, bu kim? Neyden bahsediyor?

Ben bir şey demeye kalmadı Hülya tekrar sarıldı ve yanağımdan öptü. . Arkadaşlar vay ve ooo gibi şeyler söylerken ben Csnsuya bakıp ne desem diye düşünüyordum.

Cansu ağlayarak bir daha sordu: Arda, kim bu?

Hülya: Sanane be! Seni ne ilgilendirir.

Diğerleri o kadar sesli gülüyorlar dı ki Cansu'yu duyamaz oldum. Cansu karşıma geçip bir tokat attı Ve sonra arkasını dönüp gitti. Hızlıca arkasından koşup yakaladım.

Aşkım, dinle beni. Hiçbir şey düşündüğün gibi değil.

Cansu çıldırmış gibi bağırıyordu: ne o zaman neee?

Ben bir şey yapmadım. Benim hiçbir suçum yok. O günü sarhoştum Hülya gelip beni öptü, ben değil!

Cansu dönüp devam gidiyordu kolundan tuttum kendime doğru çektim. Aşkım beni bırakıp gidemezsin.

Cansu beni itekledi hızlıca yürümeye başladı. Birden gökhan çıktı ve Cansu'yu kollarına aldı. Cansu bana sırtı dönüktü Gökhan'a sarılmış ağlıyordu.

Gökhan: Arda, artık Cansu benim. Onu kaybettin, deyip kahkaha attı.

Ben şaşırmıştım Cansu'ya seslendim: cansum aşkım, bunu bana yapamazsın. Cansu, Cansu, Cansuuuu

Birden Cansu bana döndü onu öyle görünce korktum. Cansu gitmiş yerine sanki tuhaf bir şey gelmiş. Gözleri kırmızı ve büsbüyük dili upuzun bana Arda diye bağırmaya başladı. O kadar korktum ki sıçradım.

Allah belasını vermesin rüyaymış. Ulan nasıl korktum. Ter kan olmuşum. Ah hülya, ne yaptın sen? Dertsiz başıma dert açtın. Bu vicdanım beni maf edecek. Bu korkuyla daha ne kadar yaşayacağım.

Rüyanın o kadar etkisinde kalmıştım ki geç saate kadar uyuyamadım.
Kaçta uyandığımı bilmiyorum. Üzerimi giyinip aşşağı indim.

Annem: oğlum iyi uyudun mu? Sanırım dün çok geç geldim eve.

Yok anneciğim, aslında çok geç değildi sanırım siz yapmıştınız.

Doğrudur oğlum. Kahvaltı yapmak ister misin? Bir şeyler hazırlayalım mı?

Annem çok iyi biridir ona tek kızdığım nokta hiç vakti yoktu. Sürekli davetlerdeydi veya misafirler bizdeydi. Saygı gören bir aileydik.

Olur annem, ufaktan bir şeyler atıştırırım. Daha sonra arkadaşlarla yemeye felan gideceğiz.

Ablam yeliz: nasıl ya birlikte akşam yemeği yeriz diye düşünmüştüm. Ben kardeşimle hiç görüşemeyecek miyim?

Ablam yeğeni mi bana uzattı. Eymen, oğlum, Sen dayını mı özledin? Sen bana mı gülüyorsun?

Ablam: alo, kime diyorum?

Yelizcim yanlış anlama ama zaten hemen hemen her gün birlikte yiyoruz.

Ablam kızarak: Çok pisliksin arda. Gerçekten çok.

Gülerek ablama gidip bir elim ile kendime çekip kafasından öptüm. Şaka yapıyorum biliyorsun. Sizlerle yemek yemek büyük şeref ama bugün arkadaşlara sözüm var. Gerçi beni çok özlediysen kardeşine bir tost yapabilirsin.

Daha sonra Cansu'yla konuştuktan sonra arkadaşlara ne desem diye uzunca düşündüm. Derdimi arkadaşlarıma anlatamayacağıma göre mecbur bahane bulacağım. Emiri aradım çıkmadı. Sonra Mert'e mesaj attım.
Kanka ben gelemiyorum bizim kilerle sıkıntılıyız. Bir şekilde uğramaya çalışacağım.

Emir aradı.
Alo Emir?
Arda, aradığında çıkamadım. Ne yapıyorsun?
-ne olsun. Sana ne diyecektim bir gün ben gelmiyorum. Daha doğrusu gelemiyorum.
-oğlum, yapma ya.
- uzun hikaye daha sonra konuşuruz.
-oho, Arda ya. Oğlum bu party kaçarmı... neyse yapacak bir şey yok.-
- gelebilirsem uğrarım.

Telefonu kapattıktan sonra moralim çok bozuldu. Ben de gitmek istiyordum .

Aşk virajda Where stories live. Discover now